KKTC’de ciddi anlamda Devlet Planlama Örgütü’nün varlığını hissetmeye başladık. HP verileri, enflasyon verileri neredeyse Türkiye İstatistik Kurumu ile eş zamanlı açıklamaya başlandı. Ciddi bir çalışmayla uzun aradan sonra üç yıllık Ekonomik program çalışması yapıldı ve büyük bir başarı oranıyla açıklanıp kamuoyuyla paylaşıldı, tartışıldı ve hükümete Türkiye ile imzalayacağı Ekonomik ve Mali İşbirliği protokolüne bir yol gösterici oldu. DPÖ iyi bir performansla veri akışını zamanında yayımlıyor.
DPÖ’nün yapmadığı eksik bıraktığı iki-üç çalışma vardır. Bunlardan bir tanesi Tüketici Güven Endeksi’dir. TGE olmaması büyük bir eksiklik olarak muhtelif zamanlarda eleştirmiştim. DPÖ’nün çok yakın bir gelecekte TG Endeksini de çalışıp enflasyon rakamlarıyla birlikte her ay açıklayacağı bilgisini aldım. Devlet Planlama Örgütünü bu konuda kutlarım.
TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ NEDİR?
Tüketicilerin yani bizlerin kişisel mali durumumuzu ve genel ekonomiye ilişkin durum değerlendirmelerimiz ve önümüzde ki dönem beklentilerimiz ile yakın zamanda harcama ve tasarruf eğilimlerimizin ölçüldüğü bir göstergedir. Yani tüketicinin ülke ekonomisi hakkında genel eğilimlerini ve ekonomi hakkında değerlendirmelerini ölçen bir endekstir.
Tüketici güven endeksi makro ekonomik bir göstergedir. Ekonomi politikalarında dikkate alınır. Tüketici Güven Endeksine bakarak genişletici politikalar ile daraltıcı politikalar uygulanır. Yani ekonomi politikalarını uygulamada TGE’den büyük ölçüde faydalanılır. TGE piyasanın durumunu ölçen en büyük gösterge ve en güvenilir bilimsel AB normlarında bir çalışmadır.
TGE’nin 100’den büyük olması tüketicinin genel ekonomik durumuna bakışının iyimser olduğu 100’den küçük olması ise genel ekonomik durum ile ilgili kötümser olduğunu gösterir.
Tüketiciye ve piyasaya rağmen ekonomik politikalar uygulamaz dolayısıyla TGE’nin önemi ve KKTC’de bu konunun bugüne kadar çalışılmamasının ne kadar büyük bir eksiklik olduğu bu makalemde anlatmaya çalışıyorum.
Ekonomik Güven Endeksinin belirlenmesinde Tüketici Güven Endeksi’nin ağırlığı %20 oranındadır.
Diyelim ki bir araba satın almak istiyorsunuz. Paranız da var. Fakat ülkemizde ki ekonominin gidişatı hakkında endişelerimiz çalıştığımız iş yerinin sizi de işten çıkarabileceğini düşünüyorsunuz. Böyle bir durumda arabayı almayı hala ister misiniz?
Büyük bir olasılıkla arabayı alma arzunuz azalacaktır. Çünkü yeteri kadar tüketici güvenine sahip değilsiniz.
Günümüzde ekonomiler tüketici harcamaları ile büyümekte ve gelişmekteler. Tük ekonomi politikalarının odağında harcamalar yer alıyor. Bunun içinde tüketicinin güveni çok önemli. Tüketici güven kaybetmemeli.
Tüketici gibi ekonomide tüketici davranışları hem karar alıcı merciler hem de ekonominin geleceği ile ilgilenmez. Bizler için çok önemli bir yere sahip.
Örneğin 2008 krizinde ABD’de Tüketici Güven Endeksi tarihi dip seviyesini görmüştü.
Bu önemli konuya Devlet Planlama Örgütünün zaman harcaması ve bu önemli endeksi açıklaması için çalışma başlatması beni olduğu gibi tüm ekonomiyle ilgilenen çevreleri mutlu etmiştir.
