Tavuri ve sıkıysa yakala - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Tavuri ve sıkıysa yakala

Esra Aygın’ın haberine göre, görüşme masasında restleşme yaşanmış.

Bizim cenah çapraz oy meselesine karşı olunca, diğer cenah da dönüşümlü başkanlık meselesini masadan çekmiş.

Demek, görüşmeler her zamanki gibi iyiye gidiyor!
Haklarımız sonuna kadar savunuluyor!
Yani bu iş Tahtagala’da cami açmasına, St. Barnabas’ta ayin yapmasına benzemiyor.
Biden’ın gelişi de zaten çözüm için değildi.
Çözümsüzlük içindi!
Ama hep derler ya:
“Kıbrıs’a çözüm bulunabilir.”
Bulunabilir tabii ama yürek ve zeka ister.
O da bizde yok!..

Kıbrıs meselesinin aşağıdaki konuyla pek alakası yok ama zeka dedik de buradan yürüyelim:
Tavuri’ye kimse aptal diyemez.
Zeki bir insan.
Karşısındaki avın (insanın) düşüncesini yönetebilen bir zekaya sahip olan Tavuri, 30 ay güneydeki hapishanelerde kaldıktan sonra kuzeye geçti.
Hükümete seslendi.
Düş yakamdan dedi.
Üç davası varmış, af istiyor ve yetkililerden yardım bekliyor.

Baş rolünü ünlü aktör Leonardo DiCaprio oynuyor.
Bir dolandırıcıyı canlandırmakta.
Film 2002 yapımı.
Adı: Sıkıysa Yakala
Yönetmeni bir sinema dahisi: Steven Spielberg.
DiCaprio henüz 15 yaşında ama özellikle çek sahteciliğinde bir dahi.
Yaptığı çeklerin sahte olup olmaması anlaşılamıyor.
Zekası, peşine düşen en bilgili ve yetenekli FBI ajanlarının aklına yön verecek kadar gelişmiş.
Onların ne düşünmesi gerektiğini yönetebilen bir dolandırıcı.
Hem sahtecilik hem de manipülasyon uzmanı.
Ne var ki su testisi su yolunda kırılır.
Zeka oyunları ile bezenmiş macerada sonunda DiCaprio yakayı ele verir.
Onun zekasına ve bir yönünde saklı kalan saflığına ilgi duyan FBI ajanı (Tom Hanks) kendisine FBI’ın sahtekarlıklar bölümünde çalışmasını önerir.
Cezası bu çerçevede düşürülecektir.
Bir dolandırıcı olarak devletin bu teklifini kabul eder ve FBI’a büyük hizmetleri geçer.

Tavuri sürekli olarak polisin peşinde olduğunu biliyor.
Kendsinin ne olduğunu da biliyor.
DiCaprio gibi.
Selda İçer ile yaptığı bir röportajda “Dolandırıcıyım” demişti.
Dolandırdığı zengin kişileri de “ahmaklıkla” suçlamıştı.
Kendi demesi ile zenginden alıyor, fakire veriyordu Tavuri.

Kimi zaman bir polis müfettişi olur.
Kimi zaman asker.
Kimi zaman iş adamı.
Polis’e telefon bağlattırır mesela, hat polis üzerinden, dolandıracağı kişi ile konuşur.
Karşıdaki gelen telefonu araştırdığında, gerçekten polisten arandığını anlar.
Güven duyar tabii.
Sonra,
İşadamı olur, ev bağışlar, karşıdaki sevinir.
Tapu parası diye para toplar.

Tavuri Amerika’da olsa zekası o büyük ülkenin koşullarına göre tekamül edecek.
Bizde bu kadar.

Devletin Tavuri’ye ihtiyacı yok mu?
Birçok açığını kapatabilir!..


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar