Tarih maalesef tekerrür eder - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Tarih maalesef tekerrür eder

Mete TümerkanMete Tümerkan

Kıbrıs konusunda müzakere süreci bir çıkmaza doğru sürükleniyor.

Bu çıkmazın Kıbrıs’a büyük risk ve tehlikelerle gerilimleri beraberinde getireceğine kesin gözü ile bakılıyor.


Bu çıkmaz bundan önceki çıkmazlara benzemeyecek.

Ama galiba bunun farkında olanların sayısı sınırlı.

Kıbrıs’ta 1974 sonrası oluşan durumun sonsuza kadar bu şekli ile devam edebileceği var sayımı ile yaşayanlar çoğunlukta…

Özellikle de Rum tarafında…

Bu nedenle de riski satın almaya hazır durumdalar.

Aldıkları riskin adayı ateş çemberine dönüştürebileceğini göremiyorlar.

Görememenin mutlaka bir bedeli olacak.

Sanırım tarih söylendiği gibi tekerrürden ibarettir.

Dönülüp dolaşılır, ayni hatalar yapılır.

1963’te ortaklık Cumhuriyeti’ni yıkarken ya da 1974 yılında Cunta adada darbe yaparken bugünlere gelinebileceği öngörülmemişti.

Yanlış hesaplar yapılmış, yanlış adımlar atılmıştı.

Varsayımlar tutmadı.

Öngörüleri tutmayanlar ciddi bedeller ödemek zorunda kaldı.

Ama hiçbir zaman gerçeklerle yüzleşmeyi denemediler.

Özeleştiri yapmaktan hep kaçındılar.

Toplumlarını doğru bilgilendirmek yerine, geriye dönüşü mümkün olmayan bir yolda onlara sürekli umut aşılamayı tercih ettiler.

Aradan yıllar geçti.

Kendi siyasi liderlikleri bile bugün kendi halkına doğruları söylemeye korkuyor.

Korktuğu için de söylemiyor.

Söyleyemediği için de müzakere masasında saçma sapan şeyler yapıyor.

Yapılan saçma sapan şeylerin yeni bedelleri ödemek zorunda kalacakları bir kapıyı araladığını görmeden.

Gelinen aşamada Rum tarafında durum gerçekten vahim.

Rum Liderliği bir açmazın içine doğru sürüklendi.

Kapana sıkışıp kaldı.

Adım atacak durumda değil.

Cesareti yok.

Olmayınca da adayı süratle bir belirsizliğe doğru sürükleyecek yönde gelişmelere fırsat veriyor.

“Bir şey olmaz” var sayımı ile, “ben yaparım olur, kimse de bana bir müdahalede bulunamaz” anlayışı ile hareket ediyor.

1974’te darbe yapıldığı zaman olduğu gibi meselelere kendi dar açılarından bakıyorlar.

Yapacaklarının nelere neden olabileceğini hesaplamıyorlar.

Uluslararası alandaki tanınmışlıklarının avantajlarını bugüne kadar bir çok alanda kullanarak istediklerini elde ettiler.

Ama gelinen aşamada bunun bir fayda etmeyeceğini göremiyorlar.

Adanın iki sahibi olduğu gerçeğini göz ardı ederek adanın tüm zenginliklerine, doğal kaynaklarına sahip çıkabileceklerini yanılgısı ile hareket etmekte ısrar ediyorlar.

Uluslararası sorunlu bir bölgede Türkiye’nin hak ve çıkarlarını dahi gasp edebilecekleri düşüncesi ile, Temmuz ayında hidrokarbon yataklarında sondaj çalışmalarına başlamaya hazırlanıyorlar.

Aslında yaptıkları tüm adaya zarar verecek gelişmelere neden olacak.

Ama bunu göremiyorlar.

Tarihin tekerrür edeceği günlere doğru adayı sürüklüyorlar.

Ne diyelim…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar