"SULTAN'A İNAT VARIZ, BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ"! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

“SULTAN’A İNAT VARIZ, BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ”!

Halil PaşaHalil Paşa

İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, atanmış AKP’li kayyum rektörü değil, Üniversitenin öğretim görevlileri arasından seçilmiş demokratik bir rektör talep ediyorlar. Bunun için de en demokratik hakları olan basın açıklamasına ve gösteriye başvurduklarında, en acımasız bir şekilde polislerin taciz ve müdahalesine uğruyorlar. Darp ediliyor, keyfi bir biçimde gözaltına alınıyorlar. Öğrencilerle konuşmaya gelen muhalif milletvekillerinin önüne silahlı coplu polis barikatı kuruluyor. Bir sivil polisin oraya gelen bir milletvekilinin boğazına sıkan fotoğrafı düşüyor sosyal medyaya. Üniversite önünde, sokak ortasında yüzlerce kasklı polis, savaşta düşmana hücum edermiş gibi, ellerinde birkaç karton pankart ve basına okuyacağı bildiri ve de birkaç kitap bulunan Boğaziçi Üniversitesi gençlerinin üzerine çullanıyor.

Boğaziçi gibi 20’nci yüzyılın ikinci yarısından bu yana Türkiye’ye yalnızca en iyi yönetici, teknik, bürokrat kadro yetiştiren değil fakat aynı zamanda en çok aydın, demokrat ve devrimci yetiştiren bir diğer üniversite de ODTÜ…


Türkiye siyasal iktidarları yarım yüzyıldır, vatandaşları arasında zeki, aydın, demokrat, devrimci olanını sevmiyor! Hatta nefret edip düşman belliyor!

Öyle olmasaydı Deniz ve arkadaşları asılır mıydı? 78’deki faili meçhulleri gelme bahanesiyle darbe yapan Ordu, suçu 18 yaşındaki Erdal Eren’e yükleyip onu darağacına gönderir miydi? Ya da 78 kuşağının faili meçhul çocuklarının cesedini arayan, bunun için sokaklarda yatıp kalkan “Cumartesi Annelerini” hala görmezden gelir, dahası ara sıra polisine askerine darp ettirir miydi? Örmek o kadar çok ki… Makaleler değil, kitaplar sığmaz!

Siyasette hoşgörü kültüründen zerre nasibini almamış İslamcı ve Milliyetçi sağına rağmen Türkiye solu, düşe kalka bugüne kadar gelebilmişse eğer bunda üniversiteli gençlerinin çok bedel ödemiş olmasının payı vardır.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin Erdoğan tarafından atanmış değil üniversite tarafından seçilmiş bir rektör isterken maruz kaldıkları iktidar saldırısı, ilk anda benim gibi 78 kuşağından bir ODTÜ öğrencisinin aklına hemen Hasan Tan dönemini getirir.

Anlatayım…

1977’de ODTÜ öğrencileri, dönemin İslamcı-muhafazakar MC hükümeti tarafından atanan faşist rektör Hasan Tan’a karşı mücadelesinde jandarma dipçiğine, polis copuna karşı aylar süren mücadele vermek zorunda kalırlar. Devrimci öğrenci Ertuğrul Karakaya, jandarma tarafından vurulur. Yetmez bir de arkasından süngülenir ve öldürülür. Üniversiteye işçi ve memur diye alınan dönemin ülkücü faşistlerinin rektörlük binasından savurdukları bombayla arkadaşımız İbrahim Baloğlu can verir. Hocamız Prof. Yakup Kepenek arabasında kurşunlanır. “Atanmış değil seçilmiş rektör” talebinde öğrencilere destek veren ODTÜ hocaları tehdit edilmekle kalmaz, gece karanlığında bir kaçının evi bombalanır. Öte yandan İzmir ve İstanbul’da pek çok üniversite öğrencisi ODTÜ’lü öğrencilerine destek için bildiriler dağıtır, afişler asar, gösteriler düzenler, imza kampanyaları ve kısa süreli uyarı boykotları gerçekleştirir. Kamuoyunun ilgisi sağlanır.

Nihayet devletin resmi ve sivil kolluk kuvvetlerinin darp, taciz, bombalama, süngüleme, kurşunlama,  tehdit mesajlarından, yaralanmalardan, göz altı ve tutuklamalardan ve yaşanan süreçte 2 ODTÜ öğrencisinin katledilmesinin ardından 9 aya sığan boykotuyla Türkiye demokrasisi ve dolayısıyla solu, hiç olmazsa gerilememiş ve “Hasan Tan ODTÜ’ye Rektör Olamaz” diyen ODTÜ öğrencileri kazanmış olur. Sonra da üniversitede eğitime kaldığı yerden devam edilir.

Günümüzde AKP’nin “post modern sultanının” siyasal iktidarın tüm kurumlarına otorite olmuş bu hali, sanırım 1970’lerde bizzat ODTÜ öğrencisi olarak şahit olduğum MC döneminin en kötü kopyasıdır.

Bu nedenle Boğaziçili gençlerin işi bizden çok daha zor. Ama imkansız değil!

Değil!

Nazım ustanın dediği gibi… “Yeter ki karar mısın sol memenin altındaki cevahir!”

Covid 19 yasaklısı bir yarım adada eve kısılmış olsak da benim gibi Hasan Tan dönemini yaşamış pek çok Kıbrıslı ODTÜ’lünün benimle aynı duyguları paylaştığına inanıyorum…

Demem o ki; Kıbrıslı ODTÜ’lülerden sosyal medyada ve zayıf da olsa bir çığlık var!

“Sultan’a inat varız, Boğaziçili gençlerin yanındayız”!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar