SU, SAVAŞ VE SARAYÖNÜ SİYASETİ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mayıs 10, 2024
Köşe Yazarları

SU, SAVAŞ VE SARAYÖNÜ SİYASETİ

Arkasından bin bir senaryonun kurulduğu, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi sonrasında, Suriye merkezli savaşa Amerika ve Rusya  yanı sıra Avrupa ülkeleri de katılmış durumdadır.
Biz Kıbrıs’ta yaşayan insanlar olarak, henüz silah sesi duymamışsak, kafamıza bir bomba düşmemişse de hâlen ciddi risk altındayız. Nasıl olmayalım ki? Özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Dünya indinde Türkiye’nin bir alt yönetimi olarak bilinir. Türkiye ise bahse konu savaşın ciddi bir tarafıdır artık. Bu koşullarda “Alt Yönetimin” savaş dışı kaldığı söylenebilir mi?
İş bununla kalsa neyse.  Adamızdaki İngiliz üslerinden kalkan uçaklar her gün İ.Ş.İ.D ‘i vuruyor. Yani savaşta İngilizlerde Fransızlarda ülkemiz topraklarını kullanılıyor. Bir de unutmamak  gerek, Rusların  Suriye kıyılarına yeni kurduğu s-400 füzelerinin yarı menzili mesafede bulunmaktayız.
Bir füze saldırısı olsa,  nereye gideceğimizi, kendimizi ailemizi nasıl koruma altında tutacağımızı biliyor muyuz? Nükleer veya kimyasal başlıklardan vaz geçtim, standart bombalardan korunacağımız sığınaklar var mı? Varsa hangisine kim nasıl gidecek? Bunu bilen var mı?
Kısacası ciddi tehdit altındayız. Ama bunu galiba hiç farkında değiliz. Sarayönü siyaseti bizi bizden öyle almış ki, giderek artan tehlikeye karşı bir önlem alma çabamız hiç yok. Ha! Tamam! “Bizim önlem alacak durumumuz bile yok” deseler onu da kabul ederim ama ne yazık ki “Farkındalık” da yok.
Dört siyasi parti kendi iç çekişmeleri ile dövünüyor. Hükümet bütçe görüşmelerinde dahi meclisi muhalefetin nisaba katkısı ile toplayabiliyor. Yoksa bütçe için bile toplanamayacaklar. Özellikle hükümet partileri içinde ard arda küçük küçük zelzeleler oluyor. Bir gurup bakanlıktan alınan veya bakanlık bekleyip alamayan vekilin serzenişlerini Çin’den duyuyorlar artık. Hükümeti kurarken verilen reform takvimi ise sapmalar yüzünden giderek iktidarın üstünde ağırlaşan bir yük hâline döndü.
“Kudret Özersay parti kuracak ilk seçimde ortalığı alıp gidecek” tarzındaki söylenti ise giderek yayılıyor. Hâl böyle olunca bazıları ürkmeye başladı. Eski Siyasetçilerimizin  ürkmesi, Özersay’a parti kurma veya yasal süreci tamamlatmadan erken seçim yapma meyilini doğuruyor. Ne var ki ,bu durumda “B planı” da hazır deniliyor. Meclis dışında ki Sosyal Demokrat Parti de ihtimale karşı davetiyesini hazırlamış, Kudret hocayı kendi bünyelerine çağırmaya niyetleniyor.
Bu arada memlekete asrın projesi diye anılan, boru hattı ile su geldi. Ama bizim aklımıza suyu bizim yönetmemiz gerektiği şimdi geldi. Millet su bekler siyaset ise slogan üretir. “Bu memleketi biz yöneteceğiz”. İyi tamam  be kardeşim yönet. Yönet ama önce git  Girne limanındaki mendireği yapacak makamı bize göster. Belediye midir? Turizm Bakanlığı mıdır? Yoksa Ulaştırma Bakanlığı mı? Göster ki yapsın orayı. İnanalım bizi yönetebileceğinize . Hem belki o zaman fark edersiniz: Turizmin incisi Liman pislik içinde . Mendireğe bir asfalt çekmeyi ülkeyi yönetmekle eşdeğer turtan siyasetimiz var. Ben ne diyeyim?
Of !!! Kafam tüm vatandaşlar gibi  çok karışık. Savaş susuzluk kapımızda. Ama yok biz “fabrika ayarlarımızda!” kalma kavgasındayız. Bunun içindir ki yazıyorum işte kimse kusura bakmasın, Marta kadar başımıza bombalar düşmezse Referandum değil ama Seçim var. Seçimin mahanası da “Su Krizi” olur. Biz de yeriz.  Çünkü kafamız bu kadar basar…

VE ŞİİR…
Sizlere bu hafta  “Yeniden Doğmak” isimli şiir kitabının içinden bir şiirle ulaşıyoruz.  Sayın Hüseyin Kaba’nın  “Şiirdeki Kadın” adlı şiirini sunuyorum.
Şiirdeki Kadın
Yum çakır gözlerini…
Usulca koy başını omuzuma
Bırak dolansın yüzünde,
Çam kokulu, seher yeli gibi,
Okşasın saçlarını,
Tarasın parmaklarım !


Suya inmiş kuşluk vakti!
Keklikler,
Nasılda çağırıyor
Beşparmak eteklerinden;
Kınalı boz sevdiğine!
Bir yakarış, bir arzu, içli sesinde
“Sensiz Ah-ü zar içinde geçiyor ömür,
Dinle, kulak ver kalbimin sesine…
Bak bu bizim son baharımız,
“Uçmaya” varmadan !
Ona,
Bir daha gülümse !”

ANLAYAMADIKLARIM
Hastane de randevu alıp sonrada randevusuna gelmeyen insanların, bu davranışları ile birilerinin hakkını yediklerini anlayamamalarını anlayamıyorum.

LİMANDAN MANZARALAR

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar