CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer yerel seçimler sonrası parti içinde ortaya çıkan tartışmaları değerlendirdi. GençTV'de yayınlanan Günün Getirdikleri programına katılarak, Aysu Basri Akter'in sorularını yanıtlayan Soyer, ilk ve son kez konuştuğunu belirterek, bundan sonra artık parti içindeki süreci bekleyeceğini ifade etti.
4 Büyük Yerde Kayıp
CTP'nin yerel seçimlerde matematiksel olarak başarısız sayılamayacağına vurgu yapan Soyer, kaybedilen 4 büyük belediyeye rağmen, kazandığı belediye sayısını artırmasıyla "halk CTP'ye güvendiğini göstermiştir" dedi.
Soyer, Lefkoşa, Mağusa ve Girne'de yaşanan kayıpların yanında Yeniboğaziçi'nde de partinin 4. gelmesini ve ciddi oy kaybına uğramasını üzüntüyle karşıladığını belirtti.
Para Dağıtıldığı İddialarını Başsavcılık da Araştırsın
Seçim sonrası ortaya atılan iddialarla ilgili olarak kurulan komisyonların mutlaka bir sonuç üretmesi gerektiğine işaret eden Soyer, önceki raporların gereğinin yapılması halinde bugün bu tartışmanın bu boyutlarda olmayacağının da altını çizdi. "Objektif ve net olarak her türlü sonuç ortaya çıkmalı" diyen Soyer, para dağıtıldığı yönündeki iddiaları da yanıtladı.
"Eğer bu seçimde para dağıtılmışsa bu sadece parti meselesi değildir. Genel hukuk ve halk iradesi meselesidir" diyen Soyer, Mağusa İlçe Başkanı Erkut Şahali'nin elinde ne varsa sadece partiye değil, Başsavcılığa da vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Soyer, "bu tür iddialar sorumluluk meselesidir. Bu iddialar karşısında herkesin onurunun tehdit altına alındığını düşünüyorum" dedi.
Eroğlu ile İttifak
Cumhurbaşkanı Eroğlu ile ittifak yaptığı iddialarına da sert yanıt veren Soyer, beni tanıyan Sayın Eroğlu ile siyaseten yan yana gelemeyeceğimizi çok iyi bilir" ifadelerini kullandı. Normalde Cumhurbaşkanı Eroğlu ya da diğer UBP yetkilileri ile karşılaştıklarında saygı çerçevesinde selamlaşıp el sıkıştıklarını söyleyen Soyer, ancak son dönemde bu tür iddialara zemin hazırlayacak bir karşılaşma dahi olmadığını vurguladı.
"Seçim sürecinde, UBP milletvekilleriyle tek karşılaşmam, miting günü bizim yanımızdaki Alevi Kültür Derneği'ne ziyaretleri sırasında oldu" diyen Soyer, iddiaların asılsız olduğuna işaret etti.
Aday Belirleme Yöntemine Karşı Çıktım
Parti içinde aday belirleme sürecine en başından karşı çıktığını da belirten Soyer, "aday saptama metodu yanlıştı ve ben parti meclisinde buna itiraz ettim. Ancak benim itirazım geçerli kılınmadı ve oy çokluğu ile karar alındı" diyen Soyer, Parti Meclisi'nin belediye başkanlarıyla ilgili yaptığı hiçbir oylamaya da katılmadığını, oy vermediğini söyledi.
"Böyle bir oylama bu kadar dar bir alanda yapılamaz, daha farklı bir yöntemle belki tüm üye ve delegelerin katılımıyla yapılması gerekiyordu" diyen Soyer şöyle devam etti;
"Eğer birikmiş bir sorun varsa ve siz bunu hiç ellemezseniz ve bu şekilde bir oylamayla karar alırsanız bu da ayrıca bir rahatsızlık yaratır." Soyer, katılımcılık açısından tüzükteki genişliğin daraltıldığını belirterek, Belediye Başkan adaylarını eskiden olduğu gibi ilçelerin ve tüm üyelerin seçmesi gerektiğini ifade etti.
İlk Defa Parti Geri Düştü, Belediye Başkanları Öne Çıktı
"Bana partimde ne görev verildiyse yaptım diyen Soyer, bu seçim döneminde ilk defa partinin geri düştüğünü belli belediye başkanlarının kendi kampanyalarının öne çıktığını ve bunun da kesinlikle doğru olmadığını belirtti.
Kendisinin Serdarlı, Vadili, Paşaköy ve Beyarmudu bölgelerindeki seçim kampanyalarına katıldığını ifade eden Soyer istek üzerine İskele bölgesine de ziyarette bulunduğunu söyledi.
Oktay Kayalp'e Oy Vermedim CTP'ye Oy Verdim
Bazı partililer ile parti arasında ciddi kırgınlıklar ve kopuşlar olduğunu belirten Soyer, bunların giderilemediğine işaret etti. "Ben bu seçimde Oktay Kayalp'e oy vermedim, CTP'ye oy verdim" diyen Soyer, "kimsenin güzel yüzü, dostluğu ya da pozisyonu için oy vermedim" ifadelerini kullandı. Soyer, iddia edildiği gibi İlçe Yönetimine "ben Kayalp için çalışmayacağım "demediğini, sadece yaşanan ve kırgınlıkların giderilmesi için bir görev üstlenmeyeceğini bildirdiğini de söyledi.
Kırıp Döktüğü İnsanlarla Konuşmam Dedim
"Ben bu görevi 1994'den 2010'a kadar yaptım. Bir şekilde kırgın ya da uzak olan insanları ikna etmek için çaba gösterip uğraş verdim ama bu dönemde artık yapmak istemedim. Kırılıp dökülen ve kırıp döktüğü insanlarla konuşmam dedim" diyen Soyer, en fazla hizmet verilen bölgelerde de Oktay Kayalp'in oylarında ciddi düşüş olduğuna işaret etti.
Partinin araştırma sonrasında ihraç dahil çeşitli yaptırımları çalıştırabileceğine işaret eden Soyer, "1985'de biz bunu yaptık. 1985'de Naci Talat'ı parti içi tercihleri nedeniyle disipline verdik" dedi.
Disiplin Anlayışı Değişti
Kendi şoförünün de rakip adaya destek verdiğinin kendisinin de bilgisinde olduğunu söyleyen Soyer, "ben yanımda olan kimseye ya da ailesine baskı yapabilecek durumda değilim. Eğer bir cezası varsa tabii ki verilsin ancak bunun sebebi de aynı şekilde sorgulansın, neden böyle davranıldığı da anlaşılmaya çalışılsın" dedi ve tepeden inme örgütlenme modelinin yanlış olduğuna da vurgu yaparak, "Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçerken çok şey değişti. Disiplin artık farklılaşıyor, birey önemli oluyor. Artık gönül bağı daha fazla önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Soyer Partinin yapısal örgütlenme modelinin değişmesi gerektiğine de işaret ederek, "Girne ve Lefkoşa artık devasa şehirler oldu. Buraları 9 kişilik örgüt yönetimiyle sevk ve idare edemezsiniz. Örneğin Eğitim, Sağlık, Tarım gibi alanlarda İYK üyeleri de atamalısınız" dedi.
Partime Dönük Bir Suçum Yok
Hakkındaki iddialarla ilgili olarak "benim partime dönük bir suçum yok" diyen Soyer, "ancak partim bir ceza verirse onu da çekerim" dedi.
Geçen seçimlerde Oktay Kayalp'in GKK Komutanıyla birlikte liste dağıttığı konusunu kendisinin ya da Spnay Adem'in ortaya atmadığını, Kayalp'in bizzat kendisinin bunu söylediğini ve bunun tutanaklara geçtiğini belirtti. "15 Ekim 2013'de Oktay Kayalp'in bütün söyledikleri daha sonra Havadis Gazetesi'nde yayınlandı" diyen Soyer, GKK'nın o zaman değil de neden şimdi yalanlama yapma ihtiyacı hissettiğinin de ayrıca sorulması gerektiğini belirtti.
Söz konusu raporun basına sızdırılması ile ilgili kendisinin de işaret edildiği yönündeki iddiaları da yanıtlayan Soyer, 1985 tutanakları elimdedir, bugüne kadar kimse bir şey bilmemiştir" dedi.
Kimse Ağzına Geleni Söyleyemez
Oktay Kayalp'in mal varlığını açıklama talebiyle ilgili olarak konuşan Soyer, bu talebin siyasetten geçinen insanlar söyleminden kaynaklandığını da belirtti. "İnsanlar özverilerini ancak kendileri bilirler. Kimse o an bir sonuç elde edecek diye ağzına geleni söyleyemez. Ben siyasetten geçinmedim" ifadelerini kullandı.
Ben kendime bağlı tahkikat kurmak isteseydim bunu yapacak yetim ve gücüm vardı. Ancak hizipleşme ve gruplaşmanın nelere mal olduğunu bizzat Türkiye'deki sol hareket içinde de gören biri olarak bunun bedellerini çok iyi biliyorum" dedi.
Partinin bölünmesinin söz konusu olmayacağını 1985'de olduğu ihraç sisteminin de çalıştırılabileceğini söyleyen Soyer, bu yalan söyleyenler için de uygulanabilir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İçin İttifak
Cumhurbaşkanlığı seçimi için de konuşan Soyer, yerel seçimlerde gündeme getirilemeyen ittifak pozisyonlarının bu seçimlerde gündeme gelebileceğini ve gelmesi gerektiğini de belirtti.
Kaynak: Gazete360
