SORUN EROĞLU VE ÇEVRESİDİR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

SORUN EROĞLU VE ÇEVRESİDİR

İlahiyat külliyesi temel atma açılış töreniyle ilgili daha çok tepki bekliyordum.

Tepkiler Facebook ve benzeri sosyal mecralarla sınırlı kalmış.
Bazı sendikaların rutin açıklamalarındaki ifadelerin dışında tepki gösteren açıklamalar da yapılmadı.
Bunu nasıl yorumlayabiliriz?
Külliye ve İlahiyat Koleji kabul mü gördü?
Aslında aktif tepki gösterenlerin sesi, sessiz onaycılara göre daha mı çok çıkıyor?
Kıbrıs Türkü bu olayları kanıksadı da artık umursamıyor mu?
Yoksa engin tevazusu çerçevesinde böylesi konuları hoş görecek-karşılayacak bir tutum mu izliyor?
Bu sorulara herkes meşrebine göre yanıtlar verebilir.
Normal yaşamda sanırım öyle de yapıldı.
Kavga-şamataya prim verilmedi.
Sanal ortamda ise herkes görüşlerini paylaştı.
Bu görüşlerden ortak bir payda çıkarmak elbette zordur fakat “yaşam biçimine müdahale” endişesi sanal alemin ortak kaygısıydı.
Sanal alemin o alemin deyimi ile fake (sahte) profillerini göz önüne alarak bu kaygıyı anlamak gerekir.


***

Ve gelelim esas meseleye.
Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın KKTC ziyareti pozitif bir havada geçti.
Atalay, geçiş dönemi hükümetinin Başbakanı bugünün Meclis Başkanı Sibel Siber’e adeta övgüler düzdü.
Başarılı bir hükümet dönemi geçirildiğini vurguladı.
Bu vurgu sanılan ve bilinenin aksine o dönemin Ankara tarafından kabul edilmez olduğu anlayışına karşıydı.
Başbakan Yorgancıoğlu ile demeçler yoluyla karşılıklı verilen mesajlar da negatif değildi.
Dolayısı ile ilk temas bazılarının beklediği veya planladığı gibi çatışma halinde geçmedi.
Ama Beşir Atalay aslında yaptıklarıyla değil yapmadıklarıyla çok net mesajlar verdi.
Bu mesajları iyi okumak lazım.

***

Beşir Atalay daha önce de yaptığı gibi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ziyaret etmedi.
Daha önceki “Atalay resmi olarak KKTC’ye gelmedi” gibi bir sığ izahla geçiştirilmeye çalışıldı.
Peki bu defakine ne demeli?
Meclis Başkanı, Başbakan ziyaretleri, hükümet ile temaslara ne demeli.
Tüm bunların içinde bir tek Eroğlu görmezden gelinmişse bunu nasıl değerlendirmeli.
Uzun bir süredir buna dikkat çekmeye çalışıyoruz, Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nün ilişkilerini zehirleyen noktanın bu olduğunu söylüyoruz da bazı tetikçiler tarafından adımız “Eroğlu düşmanına” çıkarıldı.
Aynı tetikçiler kafa kafaya verip AK Parti Hükümeti’ne ve buradaki temsilcilerine karşı kara propaganda yapabiliyorlar.
Tüm bunlar isim isim bilinmiyor mu sanıyorsunuz.
Saray danışmanlarının AK Parti Hükümeti’ne karşı küfre varan yayınlar yapan bir yayın organında nasıl cirit attıklarını.
Eroğlu ve etrafındakiler tehlikeli bir oyun oynuyorlar.
Bu oyun Kıbrıs Türkü’ne zarar veriyor.
Doğrusu kimsenin şahsi bekası için Kıbrıs Türkü’nün kılına zarar gelmesine rıza göstermemek lazım.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar