Şiddet! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Şiddet!

Eylem DeliceırmakEylem Deliceırmak

Bir çocuğun gözlerinden bakabilmek isterdim dünyaya!

Öyle saf, temiz ve kaygısız.


Hiçbir çocuk içinde kötülük barındırmaz. Endişe ile bakmaz hayata, hep bir merak ve öğrenme isteği vardır. İşte tam da bu noktada insan hayatında eğitimin önemi çıkar ortaya!

Kim olduğumuzu yaşanmışlıklar ve öğretiler belirler. Çocuklara ne söylediğiniz değil nasıl davrandığınızdır önemli olan çünkü öncelikle ebeveynlerini daha sonra ise öğretmenlerini örnek alır çocuklar. Mesela, en basit örnekle açıklayayım, yere kağıt atmak yanlıştır derken, siz atıyorsanız çocuk söylediğinizi değil yaptığınızı yapacak ve yere kağıt atacaktır.

 

Eğitimin önemine değinmişken, tüm çocukların hayatına dokunan, iz yapmış öğretmenleri mutlak vardır. Benim de oldu. Yolu sevgiden geçen, emeğini acımayan, geleceği şekillendiren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.

Aslında bugün yazmak istediğim, şu an içinde olduğumuz eğitim sisteminin yetersizlikleri, öğretmen atamaları, sınıfta öğrenci sayısının fazla olması, nüfusumuzu bilmediğimiz için eğitimi planlayamamamız ya da her konuda olduğu gibi eğitimde de sınıfta kalışımız değil!

 

Bugün yitirdiğimiz değer yargılarımız, teknolojinin hayatımıza kattığı olumlu yönlerin yanı sıra olumsuzlukları ve toplum olarak içine itildiğimiz mutsuzlukla birlikte şiddet eğilimindeki artış.

Bir yerde hata yapıyoruz! çok geç olmadan önlem alamazsak, yitirilen gençler ve doğal olarak kaybettiğimiz bir gelecekle karşı karşıya kalacağız.

 

Aslında durumumuzu anlamak için gazetelere bakmamız yeterli.

Eski eşini ölümle tehdit edenler, kadını hayatında bir yere yerleştiremeyen, döven, hırpalayan, sözlü şiddet uygulayan pek çok insan. Aslında insan demek gelmiyor içimden ama diğer türlere de hakaret etmek istemiyorum… Tabii şiddet yalnızca kadına mı? Hayır !!! Yollarda kavga eden gençler, bıçakla, sopa ile sonu ölümle biten kavgalar!

Çocuğuna sözlü şiddet uygulayan anneler, babalar, hatta çocuğunu öldürenleri bile gördük, duyduk!

Peki ne yapmamız gerek? Çocuklar gördükleri her şeyi örnek alır. Aslında yetiştirdiğimiz çocuklar bizim küçük bir kopyamız.

 

Bazen geçmişe özlem duyuyorum. Ne kadar güzel günler yaşamışız biz, sokakta arkadaşlarımızla sabahtan akşama kadar, saklambaç, yakan top, bezirgan başı, futbol, evcilik, komşuculuk oyunları ve bu liste uzar gider…

Eve girmemiz için annelerimiz azarlardı bizleri. Şimdi gelmezsen yarın çıkamazsın, derdi benim annem. Oysa şimdi, çocuklarımız dışarı çıksın diye onlara kızıyoruz…

Sorsak, hepimiz mükemmel çocuklar yetiştiriyoruz. Oysa geçim derdine düşen bizler çocuklarımızdan gittikce uzaklaşan bir yaşam sürüyoruz. Tüm çocukların elinde bir telefon ya da tablet dünyaya bağlanıyorlar.

Televizyonda bizim bile izlemememiz gereken diziler ve psikolojisi bozulmuş genetiği ile oynanmış bir toplum.

 

Eğer şiddeti küçük yaştan itibaren eğitim ile engellemeyi başaramazsak çok geç olacak. Geçen gün bir cinayet olayında kan donduran detaylar okuduk ve ne yazık ki bunu yapan henüz hayatının baharında olan çocuklardı… Bu kadar büyük bir öfke nasıl olur da bu küçücük bedenleri sarar.

Çok büyük bir kaygı ve endişe içerisinde, bir seferberlik ilan edilmesini bekliyorum. Okullarda seminerlerin yapılmasını, dizilerin kaldırılmasını istiyorum. Belki okullarda rehber öğretmenlere ek psikologların görev almaları ve her çocukla birebir görüşmeleri, ihtiyaç duyulması halinde aile ile diyaloğa geçilmesi gereklidir.

 

Tedbir almadığımız her gün olayların daha da büyüyeceğini bilerek hareket etmeliyiz. Devlet kendi eliyle; aile ve çocuk, aile içi şiddet seminerleri düzenlemeli. Unutmamak gerekir ki Aile içinde şiddet öğrenen çocuk, doğru kabul ettiği tavrı dışarıda da sergiler

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar