Adı şampiyonluklarla özdeşleşmiş olan Doğan Türk Birliği’nin bu sezonki hedefi, ilk sekiz takım arasında olmak. Nedeni ise, hemen hemen tüm kulüplerimizin içinde bulunduğu “Dar boğaz”. Boğaz “Feda” ile aşılacak. Bunun için de yönetim, alt yapıdaki geleceği olan gençlere sarılacak. Ayrıca, korkulu rüya görmektense, “uyanık” kalacak. Yani, bire bir rakiplerini kendi sahasında mutlaka yenecek. Deplasmanda alacakları puanlar da “Bonus” olacak. Kim bu rakipler? Doğan şu anda, 8 puanla 8. sırada bulunduğuna göre, şimdilik, 6 puanla 12 puanla sırada bulunan Cihangir’den tut, 12 puanla 3. sıraya yerleşmiş bulunan Mormenekşe’ye kadar uzanan on takım.
İşte, dün oynanan Doğan-Serdarlı karşılaşması, bire bir rakiplerin 6 puanlık kapışması idi. Sonuçta, futbol adına çok önemli bir şeyin ortaya konulmadığı şuursuz mücadeleden, skor tabelasına yansıyan kadarı ile gülen taraf, Jose Makusa’nın akıl almaz “becerisi!” ile heba ettiği gol pozisyonlarından sonra Serdarlı oldu. Böylesine maçlarda, oyunun kilit noktası orta saha. Bu alanda üstünlüğü ele alan takım, rakibine nazaran bir adım öne çıkıyor. Doğan’da, geriden ikinci bölgeye geçişlerde, oradan da varyasyonlarla ileriye top taşıyacak ve köprü görevi yapacak iletken futbolcu yok. Lütfen bana Thierry Ako’yu söylemeyin. Doğan’ın, iyi niyetle çalışıp çabalayan ve ümit bağlanan genç kadrosunda, “hamal” çok. Ancak, “yaratıcı” yok. Takım olarak “organize” olamayan, varyasyon zenginliği yaratamayan bir takım. Çok koşuyor. Savaşıyor. İkili mücadeleleri ve topu kazanıyor. Ancak, topu kullanacak oyuncuya sahip olmadığı için, sonuç değişmiyor. Çünkü, pozisyon üretemiyor ve topu kaybediyor.
Dünkü karşılaşmada, her iki takım da orta alanda organize olamadı. Çünkü, özellikle Doğan’ın orta alanına, hücumculara rahatlıkla aktarılabilecekleri “dan-dun”un dışında “kullanılabilir” top gelmedi. Onun için de ilk devrede, Serdarlı adına-o da hatadan- bir tek gollük pozisyon ortaya çıktı. İkinci devrede Serdarlı skoru yeterli gören bir anlayışla geriye yaslandı. Bu defa da ortaya, Jose Makusa isimli bir sihirbaz çıktı ve “olmazı-oldurdu”. Çantadan “gol” yerine “tavşan çıkarttı.