Şehir hastanesi nedir...? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Şehir hastanesi nedir…?

Hüseyin Ekmekçi

Türkiye’de sağlık alanında hızla yeni bir yöntem gelişiyor.

Şehir hastaneleri…


Yozgat, Mersin çok başarılı şekilde yürürlükte.

Ülkemizde ise endişe var.

Zira, Faiz Sucuoğlu, bu modele “evet” dedi.

Peki nedir bu hastaneler…

Uygulanan model nedir?

Devlet ihaleye çıkıyor. İhaleyi kazanan firma…

 

Binayı yapıyor…

Döşüyor…

Parasını belli bir taksit aralığında alıyor.

Ortalama 30 yıl. Yani devlet hemen değil.

İşin içine “bakımı” da katarak ödemeyi süreye yayıyor…

Şehir hastanesi modelinde…

Yapım- döşeme- bakım işlemlerini özel yapıyor.

Geriye ne kalıyor?

Sağıl Bakanlığının yapacağı işler…

Hekimlik Hizmetleri…

O sağlık bakanlığının işi.

Devam edelim.

İhale, yapma, sağlık ekipmanı ve bakım- onarım ilk ihale.

Bu tabloda devlet sadece sağlık hizmet kalitesine odaklanıyor.

Hastane bitti mi…

İkinci aşama başlıyor.

 

İkinci aşamaya da bakanlık karışmıyor…

Güvenlik…

Yemek…

Temizlik…

Peyzaj…

Derken 13 ayrı hizmet daha var.

Hiçbirinin sağlıkla alakası yok.

Türkiye’de ayrıca MR almıyor devlet…

Sonucunu satın alıyor.

Ama MR da hastanenin içerisinde.

Yani görüntüleme sistemi, laboratuvar sistemi gibi.

İhaleyle devletin ciddi gideri olan bu alanları hizmet alımı ile hallediyor devlet…

bu arada fahiş ücretlerle arıza durumlarında özelden hizmet sarın alma kalkıyor ortadan.

İhale ile özel devralıyor, sonra sonucu satın alıyor.

MR mı yenilenecek? Laboratuvar yatırım mı istiyor?

Bunu özel firmalar çözüyor.

Eczane, çiçekçi, aklınıza ne gelirse…

Bununla ilgili işyerlerini de özel firma inşaa ediyor.

 

Mecbur musun?

Ha, sen dersin ki 13 alanda değil, 8 alanda hizmet alacağım.

Laboratuvar Hizmeti alma, paran varsa sen kur…

 

Gerisi sağlık bakanlığının işi…

Gerisi mi?

Sağlık hizmetleri…?

Doktor sayısı kaç olacak…?

Hangi doktorlar olacak…?

Hangi serviste kaç yatak olacak?

Sağlık hizmet ve kalitesi sağlık Bakanlığı a ait…

 

Teklif ne?

KKTC’de de bu modelin kurulması bir önceki hükümet döneminde uygun bulundu.

Şimdi…

Türkiye diyor ki…

“Binayı ben yaparım. İçini de döşerim… bakımı için de 20 yıllık şirketi orada bırakırım, alacağı taksitleri de siz işletmeden kazanacağınız parayla ödemeyin, ben öderim…”

Ne kalıyor geriye?

Güvenlik, peyzaj, görüntüleme hizmetleri, mutfak, kantin…

Proje…

Lefkoşa’da birinci basamak…

Lefkoşa ile entegre Karpaz- Güzelyurt…

Üç ayaklı bir model.

Açıkçası bu tablo kulağa hoş geliyor.

UBP- DP bu modele evet dedi.

CTP ise gidip yerinde gördü ama kararı net değil…

 

***

 

Maraş utancı

Yahu fotoğrafını çekti diye Maraş’ın.

Üç yabancı öğrenci günlerdir hapiste…

Asker Maraş’ta Ne varsa söktü götürdü…

Ganimet için ilk adres Maraş oldu 1875-80 arası….

Ne kaldı geriye de büyük bir sır gibi korunuyor?

“Maraş bizim namusumuz” mu dediniz?

İnanacak olan var mı?

O öğrenciler hepimizin utancı oldu.

“Fotoğraf çekip sırlarımızı” açık ettiler diye tutukladık.

Kime satacaklardı acaba ellerindeki bilgiyi?

CIA..

MOSSAD…

Yoksa Rus istihbaratına…

Polonyalı, Litvanyalı üç öğrenci sizin hangi sırrınızı çalacak, da ne yapacak…

Kendimizi bu “ucube” düşüncelere ve yasal çerçeve içerisine hapsettik.

Yetmedi mi?

Bu korkuyla yaşaya yaşaya ne hale geldik bir baksanıza…

Bu korkularla “devlet” kurduk ama burakın “82. il” olmayı…

Şimdi İlçe bile olamayacak düzeydeyiz…

Korkumuzda boğuluyoruz.

Öyle bağnaz…

Öyle korkak…

Öyle gerici…

Yazık değil mi hepimize?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar