Sayıştay Başkan ve üyelerine kıyak... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Sayıştay Başkan ve üyelerine kıyak…

Köş, MoreketMehmet Moreket

 

Daha önce de yazmıştık; Sayıştay Değişiklik Yasası’nın acilen Meclis’e gelmesinin nedenlerinden birinin, Başbakan Özgürgün ile Sayıştay Başkanı’nın yakın ilişkileri olduğunu düşünmekteydik.


Tasarıda, Başkan’ın tahsisatı arttırılıyor, üyelere ve denetçilere de yeni tahsisatlar öngörülüyordu. Tasarı Meclis Komitesi’nde görüşüldü.

Başkan’ın halen  yüzde 10 olan tahsisatı, yüzde 15’e çıkarıldı, (Komite’ye geldiğinde yüzde 19’du), üyelere yüzde 12, denetçilere yüzde 5 tahsisat verildi.

Bitmedi…

Sayıştay Başkanı ve üyelerine verilen tahsisatlar, “emeklilik amaçları bakımından dikkate alınır” denirken;

Üyelere verilen tahsisatlar için “bu ödenek, emeklilik amaçları bakımından dikkate alınmaz” deniyor.

Başkan ve üyelerin ek ödenekleri gelir vergisinden muafken, denetçilerin ödenekleri muaf olmuyor.

Kamuda devlet eliyle yaratılan, adaletsizlik üstüne adaletsizlik…

‘Devlette ayrıcalık yaratılıyor, neden tahsisat’ falan dedik ama, Meclis’teki muhalefet de buna uygunluk verdi. Terk şartla Danıştay gibi denetim organları için de aynı tahsisatların verilmesi sözünü alarak.

Dün bir de baktık, Meclis’te Yasa görüşülürken, aniden denetçilere verilen tahsisatın tasarıdan çıkarılması önerisi geldi hükümetten. Bütçe olanakları gerekçe gösterildi. Oysa Komite’de görüşülürken, bütçe açısından böyle bir sorun olmadığı özellikle vurgulandığı halde.

Şimdi siz bu noktada ne anlarsınız? Sadece Başkan’a ve üyelere değil, denetçilere de veriyoruz” denerek Komite’de oy birliği sağlanıyor, Meclis’e “oybirliği” diye geliyor, Meclis’te görüşülürken, hooop, ödenek sadece Başkan ve üyelere, denetçilere hava…

Anlaşıldığı kadarıyla asıl maksat, Başkan’ın tahsisatını arttırmak, üyelere tahsisat vermekmiş…

Bu Komite’de görev yapan ve onay verenlere de saygısızlık… En azından öneri gelmeden, o üyelere lütfen bir bilgi verilseydi. Kafalarına göre takılacaklarsa, Meclis Komitesi’ne ne gerek var?

Serdar Denktaş, denetçilere kadro artışı yerine, maaş artışı ya da kadro artışı önerisi getirmek istediklerini söyledi. Sonuçta Tasarı yasalaştı bitti, gitti…Başkan da üyeler de tahsisatları kaptılar…

Samimiyet, ciddiyet, sorumluluk…Hepsinin tersini koyun bunların yerine.

Yapılan budur…

Tam bir Alicengiz oyunu…

 

 

ÖZÜR YETMEZ, SORUŞTURMA AÇILMALI…

Havadis’in dünkü manşetini herhalde gördünüz.

Geçtiğimiz hafta bir kız çocuğuna sarkıntılık eden kişi, Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay tarafından “fahri din görevlisi” olarak atanmış.

Detayları Hüseyin Ekmekçi de köşesine taşıdı.

Yalnız Ekmekçi, Atalay’dan “özür” istedi.

Bence özürle bitecek iş değil bu. Din İşleri Dairesi, devletin kurallarına göre çalışması gereken bir kurum, Başkan’ın kafasına göre değil.

Burada bir yasa dışılık var, bir suç var.

Eşini, dostunu, ahbabını “fahri din görevlisi” atama yetkisini Atalay’a km veriyor ki? İşte sonuç ortada.

Bu ilk vukuatı değil. Birikti, birikti, dosyalar oluştu.

Daha yenile bir ahbabına para toplamak için camilere talimat veren de kendisi değil miydi?

Aday olduğu Türkiye genel seçimlerinde, olmayan imamlık, müftülük makamları ihdas ederek, din görevlilerini kampanyasında kullanmamış mıydı?

Bıraktım devletin yasalarını, Daire’nin kurallarını, yaptıkları etik sınırlarını da aşmıştır.

Son olarak da bir gencin geleceğini karartan, ahlaksız bir eyleme olanak vermiştir.

Özür yetmez… Ben bu noktadan sonra Atalay’ın devlet tarafından soruşturmaya tabi tutulmasını istiyorum. Toplum vicdanı için de, devletin saygınlığı için de bunun yapılması şarttır.

Hrisostomos’la fotoğraf veriyor diye, böyle bir rezalete daha ne kadar göz yumulacaktır..?

 

YERİN KULAĞI VAR

ÇAMUR ATMA: Meclis Başkanı Sibel Siber, bazı kesimlerce, Koordinasyon Ofisi konusunun Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi üzerine, Meclis adına yapılacak savunma için dıştan hukuk hizmeti almakla suçlandı. Dün Meclis’te açıkladı; Meclis’in hukukçuları savunma yapmayacaklarını söylemişler. Bunun üzerine, geçmişte bir çok kez olduğu gibi, Başkanlık Divanı toplanmış, tavsiye edilen hukukçudan hizmet alınmasına karar verilmiş. İşin aslı bilindiği halde, Siber’i suçlamaya kalkanların yapmaya çalıştıkları da, çirkin bir çamur atma olarak kaldı…

SAĞDUYULU OLMALIYIZ: Bir grup Mağusalı, Türk gençlerinin Güney’de darbedilmesini protesto etmek amacıyla,  “Dişe diş, kana kan, intikam intikam” gibi sloganlar atarak sınır kapısı girşine kadar yürümüşler. Olayın nasıl geliştiğine dair çeşitli iddialar olsa da, bu tür vakalar hem Güney’de, hem de Kuzey’de bazı grupların harekete geçirilmesi, görüşmeleri dinamitlemesi, belki de berhava etmesine vesile oluyor… Bu tür olaylar bu adada yaşayan kimsenin onaylayabileceği davranışlar değildir. Ortada bir suç varsa, ki öyle veya böyle vardır, yapanların cezalandırılması için mücadele de etmeliyiz. ‘Kana kan, intikam’ diye yola çıkarsak, onlardan ne farkımız kalır…

BRT’DEN DENKTAŞ’A SANSÜR:  Dünkü Meclis birleşiminde muhalefetin yaptığı eleştirleri yanıtlamak üzere kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Dektaş’ın konuşmaya başlamasıyla birlikte ekrandan yükselen müzik sesi, biz izleyenleri şaşkına çevirdi. Ne olduğunu anlamadan, konuşma sesi yerine, müzik dinlemeye başladık. Üşenmedim saydım. Bir, iki derken tam 5 kez tekrarlandı. Bu ilk kez de olmuyor. Acaba diyorum BRT kurumu Denktaş’ın sesini kısarak sansür mü uyguladı…

YANGINA ÇARE BULUNDU:  Yaşanan yangın felaketinin ardından bizde de yangına karşı nasıl hazırlıklı olabiliriz diye kriz masası oluşturulması dahil bir dizi önlem alınması kararlaştırıldı. Ancak Orman Dairesi işi kökten halletmek adına, ateşli piknik alanları dahil ateş yakmanın ikinci bir bildirime kadar yasaklandığını, izinsiz ateş yakanların suç işleyeceği ve mahkumiyetleri halinde asgari ücretin iki katına kadar  para cezası veya bir yıl  hapis cezasına veya her ikisine birden çarptırılabileceklerini açıkladı. Eğer bizim gibi çaresizseniz, çare üretmek yerine toptan yasaklar, sorunu kökünden çözersiniz…

BURUK SU: Nihayet Türkiye suyu, dün Mağusa’da vatandaşa ulaştı. Herkesin mutlu olması, bu tarihi bir kenara yazması gerekirken, ülke geneli buruk. Onay veren belediyeler alacak, diğerleri, mahrum kalmayacak, lağım karışmış suya mahkum kalacak… Yenilik, kalkınma, gelişme adına yeni bir durum ortaya çıktığında, her seferinde elimiz ayağımız karışıyor. Su konusu da böyle. Beceremiyoruz, yönetemiyoruz, doğru yönetimleri belirleyemiyoruz. Göstermelik bir demokrasidir gidiyor…

MOBESE HER YERE: Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, hem yol güvenliğini hem de kaçakların, suçluların saptanmasına yardımcı olmak amacıyla, karayollarına mobese kameralar takılacağını söylüyor. Oysa bu icraatın öncelikle İçişleri Bakanlığı’ndan gelmesi gerekirdi. Suç oranının günden güne arttığı bu ülkenin her elektrik direğine bir kamera takılır, polis sayısı iki misline çıkarılırsa ne ala. Yoksa her an herşey başınıza gelebilir…

 

 

[quote font=”helvetica” font_size=”14″ align=”left” bgcolor=”#ffffff” color=”#444444″ bcolor=”#0065ad” arrow=”yes”]ZİRVEDEKİLER

Zeki Erkut: Güney’de yaşanan darp olayıyla ilgili ortaya atılan farklı iddilarla ilgili olarak Zeki arkadaşımın yaptığı yoruım hoşuma gitti…“Asıl şimdi dayağı hak ediyorlar! Ortalığı velveleye vermenin, üstelik toplumun en üst makamını açıklama yapmaya, hesap sormaya zorlamanın bir bedeli yok mudur? Sahte ihbar ya da yalan beyan cezasız kalırsa bu kez gerçek saldırılar tepkisiz kalabilir…”.[/quote]

[quote font=”helvetica” font_size=”14″ align=”left” bgcolor=”#ffffff” color=”#444444″ bcolor=”#0065ad” arrow=”yes”]DİPTEKİLER

Talip Atalay: Görevden alınması hakkında yazı olmasına rağmen, hala görevinin başında olan Din İşleri Dairesi Başkanı Atalay’ın hakkındaki iddialara hergün bir yenisi ekleniyor. Bırakın bizleri, kendi çalışanları bile illallah çekmiş. Mağusa’da yaşanan olayda da , “benim bu işlerden haberim yok” demesine rağmen, söz konusu şahsa “fahri görev verilmesi” yazısının altında, kendi imzası olduğu ortaya çıktı. Bir din adamına yakışmayan davranışlar bunlar…[/quote]

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar