Saner kurultayda yaptığı konuşmada, kurultayda üyelerin vereceği kararın UBP’nin geleceğinin önünü açacağını, birlik ve beraberliği getireceğini kaydetti.
Saner, ilk kez bir UBP kurultayında bomboş bir salon görmekten ve bu salona hitap etmekten üzüntü duyduğunu belirterek, kurultaya eski lider ve genel başkanların, hizmet verenlerin davet edilmemesini eleştirdi.
Eski genel başkanlar Derviş Eroğlu ve İrsen Küçük ile diğer üst düzey parti yetkililerine teşekkürlerini sunan Saner, şu anki UBP yönetimini “vefasızlıkla” suçladı.
Kurultaya 7 adayla gittiklerini ve bunun çok konu edildiğini, ancak kimsenin kendilerini partiden dışlayamayacağını, 7 adaylı kurultayın partiye demokrasi getirdiğini ifade eden Saner, yeni tüzük sonrası tüm üyelerin liste dışı bırakıldığını, oy kullanamaz duruma getirildiklerini kaydetti.
Saner, ülkenin geçtiği kritik aşamada UBP’nin birlik ve beraberliğini ortaya koyması durumunda geleceğin daha refah olacağını belirterek, doğru seçim yapan ülkelerin doğru adımlar atarak başarılı olduğunu söyledi.
Kıbrıs müzakereleri konusunda kırmızı çizgilerinin belli olduğunu, ülkede ekonomik ve istihdam sıkıntılarının sürdüğünü, kamu üretiminin düşük olduğunu, çevre sorunları ve daha birçok sorunun var olduğunu ifade eden Saner, bu yüzden çok çalışarak çözümler bulunması gerekliliğine değindi.
Saner, ülkeye yatırımcıların gelmesi için yatırımları destekleyecek ve önünü açacak uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, değişimin önemine vurgu yaptı, ülkeyi çağdaş bir şekilde yapılandırmak için bu göreve aday olduğunu söyledi.
Ülkede gerçekçi projelerin hayata geçirilmesi için çalışacağına vurgu yapan ve eski görevlerinde üstlendiği projeleri anlatan Saner, Anavatan Türkiye’ye de ülkeye yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür etti.
Saner, seçilmesi durumunda halkın içinde, dürüst, odaya kapanmayan halkı için çalışan bir genel başkan olacağını kaydetti.
Anavatan Türkiye’nin desteği ile ülkede büyük işler yapılabileceğini, bu yüzden gösterecekleri azimle bunu başaracaklarını ifade eden Saner, Kıbrıs müzakerelerinde herhangi bir sonuca ulaşılamaması durumunda Kıbrıs Türk halkının bir 40 yılını daha heba etmeyeceklerini vurguladı.
