SANDÜVİÇ SIRASI BİZDE… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

SANDÜVİÇ SIRASI BİZDE…

Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla 2004 yılında İsviçre’nin Lüzern kentinde yapılan görüşmeler Kıbrıs tarihi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu görüşmelerde Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara kendi kaderlerini belirleme hakkı tanınmış, ve nihayette 24 nisan 2004 referandumları yapılmıştı.
Bu referandumlarda Annan planının son versiyonu olan 5. versiyonu oylanmıştı.
Lüzern’de yapılan pazarlıklar için bugüne kadar farklı şeyler söylendi ve yazıldı.
Zirveyi izleyen bir gazeteci olarak ben de hem Türk hem de Rum yetkililerden farklı yorumlar dinledim.
Papadopulos yönetimi  zirvenin Türkleri tatmin etmek için düzenlendiği konusunda hep ısrar etti ve sonuçta zirveden çıkan planı referandumda reddetti.
Türk tarafı ve özellikle Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat zirvede Birleşmiş Milletler’in dengeli davrandığını ama Papadopulos’un hayır demek maksadıyla İsviçre’ye gittiği için Lüzern’de pazarlık bile yapmadığını vurguladı.
Kimin haklı kimin haksız olduğunu tarih yazacaktı şüphesiz.
Nitekim yazmaya da başladı.


      ***

Uzun yıllar Yunanistan’ı yönten Kostas Simitis görev yaptığı döneme ilişkin anılarını kaleme aldığı kitabında  Papadopulos’un kendisinden habersiz işler çevirdiğini vurguluyor.
Simitis : Cumhurbaşkanı Sayın Papadopulos tüm süreci, Yunan Hükümeti ile özlü görüşmeler gerçekleştirmeden devam ettirdi.
Devamında, Kıbrıs Rum tarafının sunduğu önerilerden birçoğu Sayın Annan tarafından kabul gördü. Plan'ın her yeni versiyonu bir öncekinden daha iyiydi ve Luzern'de biçimlenen Beşinci Annan Planı, Kıbrıs Rum liderliğinin taleplerine cevap veren ek ifadeler de içermekteydi. Ancak, Kıbrıs liderliği müzakerenin sonucunu olumsuz varsaydı » ifadeleriyle Paapdopulos’un Lüzern’de ne yaptığını veya ne yapmadığını sade ama etkili bir dille anlatıyor.
Simitis’e göre Papadopulos Yunanistan’ı ve Rum tarafını suçlu sandalyesine oturtan politikalar da izledi.
Simitis bu düşüncelerini şöyle ifade ediyor :
« 24 Nisan 2004'te yapılan referandumda Kıbrıs Rum toplumu Annan Planı'nı %75,83'lük bir oranla reddederken, Kıbrıs Türk tarafı %65'lik bir oranla kabul etmişti. Bu oranlar, uluslararası toplumun gözünde şimdiye kadar Kıbrıs sorununun başrol oyuncuları hakkındaki görüntüyü tersine çevirmekteydi. BM Genel Sekreteri'nin Güvenlik Konseyi'ne Kıbrıs Hükümeti hakkında 2 Haziran'da sunduğu rapor olumsuzdu. Türkiye, Ada'nın ikiye bölünmesi için yinelediği suçlama hakkındaki emelini gerçekleştirmişti. Bunun dışında, uluslararası toplum Yunan tarafını da sorumlu olarak gördü, çünkü Yunan tarafı, Türk tarafının üçüncü kişilere yaptığı gibi, Kıbrıs'ı razı etmek için çaba göstermedi. »

       ***

Lüzern veya otelin ismiyle anılan Bürgenstock zirvesi sırasında yazmıştım.
Rum yönetimi yapılacak referandumda hayır sonucu çıkarmak için kendi medyasını manipüle ediyor, yanlış bilgiyle yönlendiriyordu.
Bunu üstlenen de gazetecilerin kaldığı otelden nerdeyse hiç ayrılmayan Rum Yönetimi Sözcüsü Hrisostomides tarafından yapılıyordu.
Planın taraflara sunulduğu akşam (ki aynı zamanda zirvenin dağıldığı akşamdı da) Hrisostomides “Birleşmiş Milletler Türklere kebap (suvla)  bize de sandüviç verdi” diye nitelemişti planın 5. versiyonunu.
Sonra hayret bir şekilde gördük ki Rum medyası bu değerlendirmeyi Kıbrıs Rumlarına aynen aktardı ve “İsviçre’de kaybettik” imajını yaydı.

      ***

(*) Tarihe tanıklık eden bir yazı. Üzerinden 11 yıl geçti. Yeniden görüşmeler ve pazarlıklar yapılıyor. Bu kez Rumları memnun etmek için herkes devrede. Şimdi suvla yeme sırası onlarda sandüviç bize galiba…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar