SADECE O ARINDIRIYOR BİZİ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

SADECE O ARINDIRIYOR BİZİ

basaran duzgun banner

Yağmurun sesi uyandırdı geceyi.

Ve karanlığı   bıçak gibi ikiye bölen bir aydınlık.


Beşparmaklar göz kırpar gibi bir göründüler, kara bulutlar beyaza dönüştü.

Sokak  lambalarının zayıf ışığında bile bardaktan boşanırcasına kendini gösteriyor yağmur.

Her gök gürlemesinde, yeniden coşarmışçasına hızlanıyor.

Ay’sız ve ışıksız geceye rağmen su gölcükleri seçiliyor asfaltta. Uğur böcekleri misali kendine özgü şafklarını bırakıyorlar geceye.

Adım adım takip edilecek izler gibi.

 

 

***

 

Ne bir araba homurtusu ne de öfkeli siren sesi.

Şehrin tüm seslerini susturmuşlar sanki.

Ölgün sokak ışıkları da olmasa şehir buralardan gitmiş gibi.

Tan yeri ağarmaya tuttuğunda kuşların güne başlama telaşı da yok.

Kuş cıvıltılarını bastırmıyor kedilerin garip miyavlamaları.

Kumrular, her zamanki yerlerinde ama yağmurun sesine teslim oluyor onlar da.

Bitevi bir su şırıltısı.

Yıldırımların geceyi bölen ışığı ve göz kırpar gibi bir görünüp bir yok olan Beşparmaklar.

 

 

***

 

En son ne zaman yağmurun sesiyle uyandığımı hatırlamadım.

Yağmuru en son ne zaman fark ettiğimi de.

Kendi kendime kızdım sabahın ilk ışıklarıyla birlikte.

“Yağmur yağdı böyle oldu” haberciliğinin temsilcileriydik biz.

“Yağmur felaket getirdi” şeklinde manşetler atmaya bayılırdık.

Yokluğunda da yine onu suçlamayı alışkanlık haline getirmeyi de bilirdik.

Kuraklığın en birinci faili yine yağmurdu.

Hem onla, hem onsuz her seçenek de mutsuz ediyor bizi.

Böylesine hastalıklı bir ilişkimiz var yağmurla.

 

***

 

Bütün gece sürdü yağmur.

Sabaha da sakladı kendini.

Ne serçelere izin verdi ne de kumruların sabah nağmelerine.

Kediler araba altlarından çıkıp revaklar altındaki paspaslara sığındılar.

“Bugün yine birçok yeri su basacak” diye homurdandı içimdeki kötü ses.

Yağmur tüm güzelliğiyle kendine çekti içimdeki iyiliği.

Yağmurun altında en son na zaman yürümüştüm?

Hatırlamıyorum.

Sinir uçları alınmış gibi bir yaşamda hüküm sürmüyor muyuz?

İnsani duygularımız özenle kısırlaştırılmış.

Kasandra sendromuna tutulmuş gibi, felaket tellallığı yapıyoruz gün 24 saat.

Kendimize yetmezmiş gibi yağmuru da ortak ediyoruz kirlenmiş hayatlarımıza.

Oysa, sadece O arındırıyor bizi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar