Rusya - Ukrayna savaşının hatırlattığı dersler… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Rusya – Ukrayna savaşının hatırlattığı dersler…

Onur Köprülü Borman

Bu hafta dünyada en sıcak gündem olan Rusya’nın Ukrayna işgali tüm dünyayı ilgilendiren bir savaş durumundadır. Son olarak ABD başkanı Biden iki alternatiften biri olarak 3.Dünya savaşı ihtimalini gösterebilmektedir. ABD’nin dünyayı istediği gibi şekillendirme politikası bu defa Rusya sınırlarına dayanacak bir ‘tahrikte’ ters tepmiştir.

Ukrayna, Rusya’dan 1991’de ayrıldıktan sonra en hassas olduğu bölgelerden biri idi ve özellikle Putin iktidara geldikten sonra sürekli üzerinde durduğu ve Rusya’dan ayrılmasını uzun bir sınır şeridine sahip ülkenin, Rusya siyasetinde gösterilen zafiyet olarak görmekte idi. Doğuda Rus nüfusun yoğun olduğu bölgede direnişin olmayacağı da bilinerek Doğu bölgesini genişletmek nüfuzunu arttırmak isteği vardı.


Şimdi görülüyor ki Ukrayna doğudan güneye Azak denizine doğru ilerliyor. Ve Karadeniz’e açılan Ukrayna’yı denizden de çevrelemek hedefi var.

Son yıllara gelirsek NATO’nun AB üyeliğine aldığı eski SSCB Ülkeleri-Rusya peyk ülkeleri olan Arnavutluk, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya , Litvanya, Slovakya, Romanya, Slovenya, Hırvatistan, Karadağ (2017) , en son 2020’de Kuzey Makedonya ile, NATO sürekli olarak 1999 yılında ve sonra bir kısmı 2004’de diğerleri 2009 ve daha sonraki tarihlerde devam ederek sınırlarını genişletmiştir. Doğu ve batı Avrupa’daki sınırlarını yayma ve genişleme politikasından zaten Rusya rahatsızlık duymakta idi.

Son olarak Karadeniz kıyılarına kadar uzanan Ukrayna’yı da NATO sınırlarına almak isteyen ABD ve Avrupa ülkeleri bu hassasiyeti bildikleri halde fiilen bu sınırlara askeri  vasıtalar, askeri her türlü teçhizat ve malzeme yığılması gibi hareketler, esasen 3-5 yıldan beri ekonomik ve askeri hareket olarak hazırlıklı istihbarattan ve askerden gelme Putin’e adeta tahrik oldu. Olan da Ukrayna ve halkına oldu. Bu, işgali haklı göstermemekle beraber karşı tarafın sürekli Rusya’yı kısıtlama politikası Ukrayna teşebbüsü ile patladı. İşgalden hemen önce Zelenski’nin deyimi ile batının fazla panik yapmaması çünkü ekonomilerine zarar verdiğini söylese de, Rusya kendi sınırlarını korumak ‘gerekçesiyle’ Ukrayna işgalini başlatmıştır. Ukrayna’nın Rusya ile uzun bir sınırı olması ve NATO füzelerinin ve tanklarının sıralanmasına tahammül etmeyeceği açıktı..

Özellikle ABD’nin ve İngiltere’nin Rusya’yı içeri sıkıştırma politikası belli idi. Ortadoğu’da Irak, sonra Afganistan işgalleri içinde bu planı da vardı ancak başarıya ulaşamadı. Tam tersine Suriye vasıtasıyla doğu Akdeniz’e ulaştılar.

Avrupa’da batıda başlattığı genişleme ise nihayetinde Ukrayna krizi’nin sıcak savaşa ve işgale dönüşmesi ile karşılaşıldı..

Türkiye, dostluk ilişkisi içinde olduğu bu iki ülkenin çatışma saghasında, dengeli bir politika sürdürerek arabulucuk önerdi, Ukrayna kabul ediyor, İstanbul veya Bakü’de görüşme için. Ancak Rusya’dan henüz görüşme için cevap olmadı. Türkiye-Rusya  komşuluk ve ekonomik ilişkileri genişlemiştir. Turizm gelirleri, doğal gaz gibi son yıllarda gelişen ilişkilere önem veriyor. Keza Ukrayna ile.

Bu karşılaşmada Rusya Ukrayna’ya çok haşin davrandı, Ukrayna halkı göç ediyor. Yıkımlar var. ABD ve NATO ülkeleri ise, şimdi gelişen durum karşısında NATO Ukrayna’nın yanında olduğunu söylüyor ve askeri teçhizat, silah desteği yapmaya devam edeceğini ilân etti ancak bir müdahale yapması olası değil, çünkü Avrupa ülkeleri özellikle Almanya ve Fransa ve bazı Avrupa birliği üyeleri çok sert yaptırımlara önce karşı çıkmıştı. Örneğin SWİFT’e ancak sonradan yaptırım listesine girdi.

Rusya; Almanya, İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere dahil bir çok Avrupa ülkesine boru hatları ile gaz vermektedir. Yalnız gazın kısıtlanması  halinde bile Avrupa ekonomisine önemli bir darbe olur. Gelir açısından Rusya’ya da zarar verir tabii ki ancak Putin hazırlıklı olduğunu Rusya rezervlerini 600 milyar dolar kıymetine çıkardığını açıkladı. Dolayısıyla dayanma güçlerinin uzun vadeli olduğuna değindi. Ayrıca Rusya Merkez bankası döviz rezervlerinde de son beş senede Ukrayna ve Kırım ihtilaflarından sonra, tedbirli ve bilinçli olarak ABD dolarından uzaklaşmış ve dolar rezervlerini altına ve euro’ya çevirmiştir. Toplam rezervlerinin ancak %16’sı kadarı dolar olarak tutuluyor. O da acil amaçlar için.

NATO genel Sekreteri de Ukrayna’ya askeri malzeme ve teçhizat vermeye devam edeceklerini açıkladı. Bir de hazırladıkları uluslararası yaptırımların zaman içinde ağır ekonomik ve bazı ticari yaptırımlar olacağını ifade ediyorlar. Zaten aksi, Avrupa ülkelerine savaş, daha büyük bir yıkım getirir.. Bunu Avrupa ülkeleri de biliyor.

Çünkü Avrupa; Rusya’ya göre küçük bir alan içinde çok yoğun bir nüfusa ve 35’i aşkın ülke ile, yoğun bir verimli ekonomik yatırım ve işletmelere sahip fert başına düşen milli geliri genelde 30 bin doların üstünde refah devletleridir. Riskleri her yönden çok farklı.

Savaş insanlık için bir felâkettir ve yazıktır, günahtır. Ukrayna’ya cesaret veren ABD ve NATO ülkeleri bir tarafa çekildiler. Ukrayna halkı perişan yüzbinlerce göç başlamış durumda. Rusya’nın Ukrayna barış çağrısına uyması ve Rusya ile batı ülkeleri arasında diplomatik müzakerelerin başlamasını temenni, ederiz. Ülkelere ders niteliğinde bir gelişme oldu. Savaşların getirdiği felaketlerin yaşanmaması için Ülke liderlerinin akılcı yollarla diplomasi ile sorunlarını çözmesi insanlık için şarttır. İnşallah gerçekleşir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar