[dropcap style=”circle” color=”#ffffff” bgcolor=”#0065ad”]3[/dropcap]. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunda anlaşma olacakmış izlenimi yarattıkça vatandaşın çözümsüzlük noktasında büyük bir hayal kırıklığı içerisine sürüklendiğini söyledi.
Türk tarafının olmazsa olmazlarının ortada olduğunu belirten Eroğlu, son zamanlarda gündeme getirilmeye başlanan özel statülü bölgeler konusunun sakıncalı ve tehlikeli olduğunu ifade etti.
3. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Beşparmak Grubu’nu kabulde yaptığı konuşmada, kendisinin de, paralel görüşler içerisinde olduklarına inandıkları Beşparmak Grubu üyeleri gibi tüm siyasi hayatının Kıbrıs konusu gündemiyle geçtiğini belirtti.
Siyasi hayatı boyunca, devlete sahip çıkma inancı olduğunu belirten Eroğlu, hayatı boyunca, devlet ne kadar güçlüyse müzakere masasında da o kadar güçlü olunacağına inandığını vurguladı.
“Anlaşma çok yakın” şeklinde mesajlar gördüğü zaman “artık kendi kendimizi aldatmaktan vaz geçelim, vatandaşlara gerçeği söyleyelim” düşüncesinin her zaman ön planda olduğunu ifade eden Eroğlu, “Rum’un bizim kadar anlaşma arzusu içerisinde olmadığını biliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, yarın anlaşma olacakmış izlenimi yarattıkça vatandaşın çözümsüzlük noktasında büyük bir hayal kırıklığı içerisine sürüklendiğini kaydederek, “Kendi kendimizi suçlama hastalığından kurtulmamız gerekir. Her zaman Türk müzakereciler suçlandı. Masada farklı görüşlerden kişiler otursa da her zaman Rum’u değil, kendimizi suçlama merakımız olmuştur” dedi.
“ÖZEL STATÜLÜ BÖLGELER KONUSU SAKINCALI”
Eroğlu, Türk tarafının olmazsa olmazlarının ortada olduğunu belirterek, son zamanlarda gündeme getirilmeye başlanan özel statülü bölgeler konusunun sakıncalı ve tehlikeli olduğunu ifade etti.
Mülkiyet ve toprak konusunun önümüzdeki günlerde gündeme geleceğine inandığını dile getiren Eroğlu, “Müzakere masasına harita koymaya çok meraklıdırlar. Gerçi biz Cenevre’de kriterlerimizi ortaya koymuştuk ama muhtemel sıkıntılar olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafından yükselen seslere dikkat etmek gerektiğini söyleyerek, seçim arifesinde bazı konuların daha açık ifade edebileceği ortam bulunacağını kaydetti.
Dış dünyadan gelen ve görüştüğü herkesin “bakın, anlaşın”dan başka bir şey demediğine işaret eden Eroğlu, “Anlaşmaya mecburuz gibi söylemler, taviz vermesi gereken tarafmışız gibi bir algı oluşturdu. Bu nedenle de konuşmaların bazı sözlerden arındırılması gerekir” dedi.
AKGÜNAY: ODAK NOKTAMIZ KIBRIS SORUNU
Beşparmak Grubu adına konuşan Rafet Akgünay ise, Kıbrıs konusunun, 1968’den beri bitmeyen bir kavşakta olduğunu söyleyerek, kendilerinin gurup olarak KKTC’nin iç politikasından ziyade dış konulara yani Kıbrıs sorununa odaklanan bir yaklaşım içerisinde olduklarını belirtti.
Akgünay, soruna yönelik mümkün olduğunca geniş bir yelpazeden değerlendirmeler yapmaya gayret ettiklerini ve de bu görüşleri ‘devlete sahip çıkma’ esasından yola çıkarak yaptıklarını söyledi.
Görüşlerini ve kaygılarını hem adadaki siyasi çevrelerle, hem de dıştan gelenlerle paylaşmaya çalıştıklarını anlatan Akgünay, yaptıkları değerlendirmeler sonucunda her konuda çok dikkatli ilerlenmesi ve halkın çok iyi aydınlatılması gerektiğine inandıklarını vurguladı.
Akgünay, eğer referanduma sunulacak aşamaya gelinirse, halkın gözü kapalı şekilde neye oy verdiğini bilmeden oy vermesini de sakıncalı bulduklarını kaydetti. Akgünay, “Biz devlet odaklı olarak görevimizi yerine getirme ve kaygılarımızı paylaşma düşüncesindeyiz” dedi.
