“YEREL SEÇİMİ FIRSAT BİLİYOR”: DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN yetkilileri DAÜ Rektörü Abdullah Öztoprak’ın yerel seçimde DAÜ Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin aday olmasını fırsat bilip rektörlük seçimini erkene almaya çalıştığını iddia etti
BİRÇOK PROFESÖR ADAY OLAMAYACAK: DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN yetkilileri rektörlük seçiminin erkene alınması ile aday olmak isteyen birçok profesörün aday olmayacağını savundu
DAÜ- SEN ve DAÜ- BİR SEN Yetkilileri, DAÜ’de Senato tarafından başlatılan rektör seçim sürecini eleştirerek, yanlıştan dönülmesini istedi. DAÜ Rektörü Abdullah Öztoprak’ı hedef alan sendika yetkilileri, rektörün senatoyu yanlış yönlendirdiğini belirtti.
DAÜ-SEN Başkanı Tarık Timur ile DAÜ BİR-SEN Başkanı Eş Başkanı Buğu Sümer Cohar ve Genel Sekreteri Teyfik Yoldaş dün Havadis Gazetesi’ni ziyaret ederek Havadis Gazetesi Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Başaran Düzgün ve Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi ile görüştü.
Sendika yetkilileri Havadis’e yaptıkları ziyarette DAÜ Rektörü Abdullah Öztoprak’ın görev süresinin dolmasına 5 aylık bir süre varken “Rektörlük Seçim Sürecini” başlatmaya çalıştığını anlattı. Öztoprak’a karşı olmadıklarını ifade eden sendika temsilcileri ancak yapılmaya çalışılan uygulamanın yasalara aykırı olduğunu belirtti.
ds65d5sa.JPG)
Timur: Alelacele seçim yapmaya çalışıyor
DAÜ-SEN Başkanı Tarık Timur ülkenin önemli bir yerel seçim sürecinden geçerken Öztoprak’ın alelacele “Rektörlük Seçim Süreci”ni başlatmaya çalıştığını kaydetti. Seçimin erkene alınması durumunda rektörlük için aday olmak isteyen birçok profesörün aday olmayacağını söyleyen Timur, profesörlerin aylar öncesinden yurt dışındaki konferanslarını ayarladıklarına dikkati çekti. Timur bu nedenle seçimlerin erken yapılması durumunda birçok profesörün aday olamayacağını belirtti.
“DAÜ tazminat ödemek zorunda kaldı”
Son dört yılda alınan yasa dışı kararlarla DAÜ’nün yüklü tazminat ödemek zorunda kaldığını ifade eden Timur DAÜ’yü bu tazminatları ödemeye mahkum eden yöneticilerin en başında Rektör Öztoprak’ın geldiğini ifade etti.
Timur ayrıca Öztoprak’ın DAÜ rektörlük seçimini önemsiz bir konu gibi gösterip Üniversite Yönetim Kurulu toplantısında dile getirdiğini iddia etti ve konuştu:
Rektör Abdullah Öztoprak kendi başkanlığında gerçekleştirilen Üniversite Yönetim Kurulu toplantısında, önemsiz sıradan bir konuymuş gibi diğer konular başlıklı gündem maddesi altında rektörlük seçimini gündeme getirmiştir. Görev süresinin tamamlanmasına 5 aylık bir süre varken “Rektörlük Seçim Süreci”ni başlatmak için kurula karar aldırtmıştır.
“VYK üyelerinin yerel seçimdeki adaylığı fırsat biliniyor”
Timur, 29 Haziran’da yapılacak yerel seçimlere de VYK başkanı ve iki üyenin aday olduğuna işaret ederek bu durumun rektörlük seçimlerini erkene almak için fırsat bilindiğini kaydetti. DAÜ Rektörü’nün yasaları çiğneyerek seçimi erkene almaya çalıştığını kaydeden Timur şu şekilde konuştu:
Gerçek olan şudur ki Sayın Rektör kendi şartlarında, kendi tasarım ve kontrolünde gerçekleştireceği bir süreç ile Rektörlük makamında beş yıl daha oturmayı garantilemeyi ve bugüne kadar yapmış olduklarının sorgulanmasını engellemeyi hedeflemektedir. Diğer bir ifadeyle Sn. Rektör elindeki güç ve otoriteyi kullanarak, yasaların vermediği yetkiyi gasp ederek kendini yeniden Rektör olarak dayatmaya çalışıyor. Bunu yaparken yine açıkça yasaları çiğniyor.
Yoldaş: Yetki VYK’dadır
DAÜ BİR-SEN Genel Sekreteri Teyfik Yoldaş ise rektörlük seçim sürecini başlatma yetkisinin Vakıf Yönetim Kurulu’nda olduğunu söyledi. Rektörün Vakıf Yönetim Kurulu ile sözleşmeye imzalayan bir üniversite çalışanı olduğunu kaydeden Yoldaş şu ifadeleri kullandı:
Bir dünya üniversitesi, uluslararası düzeyde eğitim veren bir kurum olma iddiasındaki DAÜ’de, rektör belirleme sürecinin de uluslararası normlar çerçevesinde olması gerekmektedir. Bir aydan daha kısa bir süre içinde bütün süreci tamamlamaya çalışmak benden başka birisi aday olamasın demekle eş anlama geliyor. Üniversitedeki tüm öğretim üyeleri rektörün görev süresinin Ekim ayında sona ereceği düşüncesiyle hareket ettiğinden bu kadar kısa süre içinde hiç kimsenin adaylık hazırlığı yapmasına imkan yoktur. Bu yaklaşım, özellikle üniversite veya ülke dışındaki çok değerli bilim insanlarının bu pozisyona başvurmasını engellemeye yönelik bir harekettir.
Fotoğraflar: Mustafa ŞENAL
