Zamanında eksik kaldı.
Bir türlü “Ne yapmalı? sorusuna doğru dürüst yanıt verilemedi!
…
Bir gruba goşist deniliyordu!
Kısaltılmışı da vardı: Goşo!
Aslında goşizm neydi?
Bazı kaynaklara göre ihtilalci sol demek.
Her ne pahasına olursa olsun silahlı mücadele savunuluyor.
Kelime Fransızca “gauche” (sol) kökenli.
…
Dr. Küçük ile Guşo’nun atışmaları dillere destandı.
Tabii Guşo’nun, goşolarla bir ilgisi yoktu.
Dr. Küçük’ün hiç olamazdı.
Ne Yapmalı’ya yanıt ararken, o “Kızıl Komünistler” diye manşet atıyordu.
…
Biz de payımızı alırdık.
Sosyal Faşist derlerdi bizim gibilere!
…
Gerçekten “Ne Yapmalı” ydık?
Biz bir karakol muyduk?
Kedinin kuyruğunda maşrapa mı?
İkisi de denendi.
Sanıldı ki, sorunun yanıtı bunlardı!
Yanlış çıktı!
…
Bir gün Dr. Küçük Halkın Sesi’nde Guşo’nun ölüm ilanını basmış ve,
Sabaha karşı Guşo’nun kahvehanesine atmış.
Guşo gelince ne görsün!
Kendisinin ölüm ilanı!
Tut tutabilirsen artık Guşo’yu.
Anlamaz mı kimin yaptığını?
Doktor gelince başlamışlar karşılıklı sövüşmeye…
Halbuki Doktor, o gazeteyi tek nüsha basmış!..
…
Goşolar sosyal faşistleri,
Sosyal faşistler goşoları çekemezdi.
Bir kavga bir didişme.
İdeolojikti meselenin aslı.
Geriye birkaç kırıntıdan başka ne kaldı?
…
Ne karakol ne maşrapa…
Mesele herkesin içindeki canavarı öldürme meselesiydi.
Ama kim bunun farkındaydı?
…
Bir hikaye anlatılır.
Bir zamanlar Boğaziçi’nde Pendaşino (Beş Tulum) deresinde bir yılan varmış.
Adeta bir canavar.
Mıknatıs gücü de varmış yılanın.
Köylüler çok çekmiş.
Onu öldürsünler diye seferber olmuşlar ama nafile.
Canavar yılan, kendisine sıkılan kurşunları mıknatıs gücü ile dağıtırmış.
Çok insan öldürmüş canavar.
Sonunda köylüler bir araya gelmiş.
Beş tulum içine şarap koymuşlar ve şaraba kireç katmışlar.
Yılan bu kireçli şarapları içip sarhoş olunca, kendini yerlere vurmaya başlamış.
Canavarı öldürme zamanıydı.
İçlerinden biri silahını alıp yılanın ardına düşmüş ve arka arkaya kurşunlarını boşaltmış.
Yılanın mıknatıs gücüne yakalanan köylü, yılanla birlikte ölmüş ama,
Nihayetinde, köylü canavardan kurtulmuş.
…
Goşolarla sosyal faşistler kendi içlerindeki canavarı yenememişlerdi.
Birlik olamadıkları için mi bilinmez…
…
Şimdi geriye birkaç kırıntıdan başka ne kaldı?
…
Hâlâ “Ne yapmalı?” sorusuna yanıt bulunamamışsa da, doğrusu dönemine göre güzel didişmelerdi onlar…
