OLMAYACAK DUAYA AMİN - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

OLMAYACAK DUAYA AMİN

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

Her insanın gönlünde bir aslan yatar. Ancak ne yazık ki, kimse kolay kolay bu aslanına kavuşamaz.

 Rumlar , oldum olası Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayali içerisindedirler.


1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışından beri, Bizanslılar ve Yunanlılar esas olarak Osmanlı İmparatorluğuna bağlı insanlar olarak bir Osmanlı iktidarı yapısı içerisinde yaşadılar.

1789 Paris Ayaklanmasından sonra tüm dünyada milliyetçilik rüzgarları esmeye başladı. Bu rüzgarın etkisiyle, Yunanlılar arasında Osmanlı’ya karşı kurtuluş mücadelesi fikri de güçlenmeye başladı.

Yunanlar, Osmanlı Devletine karşı başlatacakları isyanı yönetmek amacıyla  Filiki Eteria adlı gizli cemiyeti  1814 yılında kurdular.

Filiki Eteria’nın fikirleri tüm Yunanlılar gibi, Kıbrıs kilisesini de derinden etkiledi.

Osmanlı İmparatorluğuna karşı Mora’da başlayan 1821 Yunan isyanının Yunanistan’la birleşme (ENOSİS) ümidi yaratması üzerine Kıbrıs’ta da ayaklanma başlatmaya hazırlanan Başpiskopos Kiprianu, kendisiyle işbirliği yapan diğer din adamlarıyla birlikte 9 Temmuz 1821’de idam edildi.

Bu idamdan sonra, 1821 den beri Kıbrıs Kilisesinin ana hedefi Yunanistan’a bağlanmak ve ENOSİS oldu.

İngiliz idaresi döneminde , tüm Rum çabalarına rağmen, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanma hayali, İngiliz’ lerin Orta-Doğu’daki çıkarları ile çeliştiği için, bir türlü gerçekleşemedi.

Kısaca ENOSİS hayali Rumlara yıkımdan başka bir şey getirmeyerek Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulmasıyla büyük darbe aldı.

1963’te kilise ve Rum EOKA’cılarının çabalarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti fiilen ikiye bölündü.

Bu bölünmeden de ENOSİS sonucu çıkartılamadı.

1974’ün 15 Temmuzunda EOKA B ve Yunanistan’ın Makariosu öldürme ayaklanması da , Kıbrıs’ın fiili olarak bölünmesiyle sonuçlandı.

Yunanlıların ve Rumların ENOSİS hayali ve mücadelesi, olmayan duaya amin gibi, daima hüsranla sonuçlandı.

1974’tten sonra Kıbrıs Türkleri arasındaki fanatik milliyetçiler, Kıbrıs’ı Türkiye’ye bağlama provakasyonlarında hiçbir zaman başarıya ulaşamadılar.

1983te kurdurulan KKTC hiç bir devlet tarafından tanınmadı. Türkiye bile, fiiliyatta bu devleti tanımadı. Uluslararası ilişkilerde, spor alanı da dahil, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkiler kurma ve onu fiilen tanıma siyaseti İZLEDİ.

Annan planı sürecinde ve Montana’daki görüşmelerde, Rumlar Türklerin siyasal eşitliğini içeren İKİ BÖLGELİ FEDERASYON’dan kaçmak için her şeyi yaptılar.

Rumlar İzledikleri bu politikalarla , Kıbrıs Türklerine Uluslar arası bir sempatinin oluşmasını tetiklediler.

Gerek AB gerekse ABD, Kıbrıs Sorunu devam ettikçe Doğu Akdeniz’deki gerginliğin bitmeyeceğinin farkındadırlar.

Kıbrıs Sorunu devam ettikçe NATO’nun Güney-Doğu kanadının da daima sorunlu olacağının bilincindedirler.

Bu nedenle AB ve ABD Kıbrıs sorununun İki bölgeli federasyon temelinde çözümlenmesini istemektedirler.

Bu şartlarda , Kıbrıs’ta ayrı İKİ EGEMEN DEVLET hayali, Rumların ENOSİS hayali gibi, gerçekleşemeyecek bir duadır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar