Okula ulaşım aracı: Scooter - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Okula ulaşım aracı: Scooter

Barış UzunahmetBarış Uzunahmet

Bildiğiniz gibi bir süredir İngiltere’deyim. Sürekli gözlem yapıyorum. Çevremde gördüklerimi kendi ülkemle karşılaştırıyorum. Artılarını eksilerini düşünüyorum. Evden iki km uzaktaki okula çocukları araba ile götürüyorum. Yolda giderken yüzlerce çocuğun anne- babası eşliğinde okula scooter ile gittiğine aylardır tanıklık ediyorum. Çocuklar 5-10 metre önde scooterini sürerek okula ulaşmaya çalışırken anne-babalar neredeyse arkalarından koşarak takip ediyor. İngiltere’deki araştırmalara göre yüz bin civarında çocuk okula scooter ile gidiyor.

Bizim çocukların gittiği okulun dış kapısı sabah okul saatinden biraz daha erken açılıyor. İç kapı 8:45’te açılıyor ve çocuklar içeri girdikten sonra hem iç kapı hem de dış kapı kapanıyor. Aileler okulun dışına çıkıyor ve bir de artık 15:30’da çocukları almak için içeri girebiliyor. Bizdeki bazı okullarda olduğu gibi aileler içeri girip sınıfların camlarından içeri bakmıyorlar. Bahçede dolanmıyor/dolanamıyorlar. Okula girmeleri yasak…


Çocukların bıraktığı yüzlerce scooter okulun tellerinde asılı duruyor ve rengarenk bir tablo görüntüsü oluşturuyor. O scooterlere okulun çıkış saatine kadar hiç kimse dokunamıyor. Okul çıkışı yine çocuklar scooterlerini alıp evin yolunu tutuyorlar. Bu yıl boyunca her gün tekrarlanıyor. Özellikle ilkokulun ilk dönemi ve okul öncesi çocukları daha yaygın bir şekilde kullanıyor. Tabii ki İngiltere’de çocuklar genellikle evlerine en yakın ilkokula gidiyor.

*****

Bize gelince durum çok farklı… Okula scooterle giden öğrenci neredeyse hiç yok. Bisikletle giden ise parmakla sayılacak kadar az. Okula yürüyerek giden öğrenci sayısı da çok fazla değil. Neredeyse her çocuk arabayla okula gidiyor. Şehir merkezlerini geçtim, köylerde bile çocuklar okula arabayla bırakılıyor. Anne babalar kendilerinin yürüyerek gittiği aynı okula, şimdi çocuklarını arabayla götürüyorlar.

Bizde çocuklar eve en yakın okula değil de anne-babasına göre “en iyi” okul olarak kabul edilen okula gidiyor. Bu konu aslında eğitim adına önemli bir konu… Eğitimi yönetenler bu konuya bir çare bulmuş değil. Bir türlü çocukların mahalledeki okula gitme alışkanlığını geliştiremedik. KKTC’de genel olarak öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 10 civarıdır. Bu durum Avrupa Birliği ve OECD ortalamalarının üzerindedir. Ancak gel gör ki hala ülkede öğretmen eksikliği vardır ve ülkedeki bazı sınıflarda öğrenci sayısı 35’in üzerindedir. Ortada ciddi bir dengesizlik vardır. Ülkedeki okulların bir kısmında ciddi bir yığılma, bir kısmında da ciddi bir boşalma vardır. Ciddi bir öğrenci hareketliliği vardır. Örneğin Lefkoşa’da özellikle bazı ilkokullarda sınıflardaki öğrenci sayısı 30’un üzerindeyken, bazılarında 20’nin altındadır. Ülkenin diğer ilçelerinde de durum bundan farklı değildir. Öğrencilerin ordan oraya taşındığı bir ortamda çocukların okula scooter veya bisiklet ile gitmeleri de tabii ki hayal olur.

Halbuki biz çocukken okula yürüyerek giderdik. 300-500 metrelik yol, uzun sayılmazdı. Yollar Amerikan asfaltı, kaldırımlar da mükemmel değildi. Belki yollarda arabalar biraz daha azdı ama biz az çok trafik kurallarını bilirdik. İnsanlar trafikte daha saygılıydı.

Londra’daki trafik yoğunluğu KKTC’nin çok üzerindedir. Buna rağmen çocuklar okula scooter ile gitmeyi becerebilmektedir. Galiba kabahatin çoğu bizde; Anne-babalarda… Biraz çocuklarımıza güvenmeyi becermemiz gerekiyor. Kendi işlerini kendileri yapmalarına izin vermeli, onlara fırsat tanımalıyız. “Biz çocuklarımıza güveniyoruz ama çevreye güvenmiyoruz” diyenlerinizi duyar gibiyim. Belki az da olsa haklılık payınız olabilir ancak her şeye rağmen onlara bu konuda biraz daha özgürlük… Kendi ayakları üzerinde durabilmeyi alışsın diye…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar