Öğrenciler üst sınıfa geçirilmiş! Tam bir işbilmezlik... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Öğrenciler üst sınıfa geçirilmiş! Tam bir işbilmezlik…

Hiç mi doğru yapmaz siyaset ve yöneticiler? Gerçekten bir elin beş parmağını bulacak doğru kararlar alındığını görmek mucize. Yanlışlar ise bol bol. Üstelik çelişkiler de işin cabası. Bu durum da daha çok geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelere has. Gelişmiş ülkeler kurumsallaşmayı tamamladıkları için ‘karar alma’ siyesetin elinden çok yıllar önce alınmıştır. Ancak buraları ‘karar alma’da hala daha en kabadayısı 1950’lerde…
En ilginç olanı da siyasetin ve yöneticilerin karar almada yaptıkları çelişkiler. Gülmek mi lazım ağlamak mı? Dedirten cinsten hem de. Eğitim sistemi bunların başında gelmekte.
Yıl 2005, KKTC eğitim sistemi ‘yapılandırmacılık’ akımına geçmiş. Öğretim programları ve ders kitapları hepsi yapılandırmacılık anlayışı ile yeninden ele alındı ve yazıldı. Gerçi bazı derslerin öğretim programları ve ders kitaplarında hatalar olduğu da kabul edilmeli. Ayrıca ilkokul eğitim programındaki büyük hata da başka bir çelişki. Ve hala daha hata düzeltilmedi, siyaset tarafından.
Hata şu: ilkokul eğitim programında ilk üç sınıfta ‘Hayat Bilgisi’ dersi temel derstir, diğer dersler de onun uydusu olacak şekilde düzenlenmelidir. Yapılandırmacı kurama göre hayat bilgisi dersi ‘sarmal program’ anlayışı ile yazıldı. Diğer dersler türkçe, matematik, resim gibi onlar da hayat bilgisi temalarına paralel yazılmalı. Ne yazık ki KKTC eğitim sisteminde paralellik yok. Bazı derslerin programları eski anlayış ile yazıldığı için ilkokul 1. dönemde hatalar çok. Bu siysetin ve yöneticilerin inanılmaz en büyük çelişkilerinden birisidir. İşi bilenler buna güler.
KKTC eğitim sisteminde ilkokul, ortaokul ve lisede ‘yapılandırmacılık’ anlayışına göre yazılmış öğretim programları ve ders kitapları ile öğretim yapılır. Yapılandırmacılık anlayışının temeli ‘öğrenci’dir. Her öğrencinin farklı uyarıcılar ile öğrenebildiği varsayılır. O nedenle öğretim bireysel öğrenme farklılıklarına göre düzenlenir. Sınıf içerisinde yirmi öğrenci varsa yirmisinin de farklı öğrenem stilleri olduğu kabul edilir. Farklılıklarına göre de öğretim düzenlenir ve öğrencilerin öğretim programlarındaki ‘kazanımları’ edinmelerine rehberlik edilir. Böylece öğretim de gerçekleştirilmiş olur.
Geriye kalan öğrencilerin kazanımları ne oranda elde ettiklerinin ölçülüp değerlendirilmesidir. İşte tam bu noktada siyasetin bir başka evlere şenlik çelişkisi ve yanlış kararları ortaya çıkar.
Derslerin öğretim programları başka, ölçme-değerlendirme yöntemi bambaşka. Sonrasındaysa öğrenciler başarısız olmakta. Arkasından siyaset ve yöneticiler yanlış kararlar vermekte. Bine yakın öğrenciyi sorumlu olarak bir üst sınıfa geçirme gibi. Tabi siyasetçilerin derdi bir sonraki seçimde yine seçilip, koltuklarına oturmak. Bu yolda herşey mübah anlayacağınız.
Şimdi öğretim programı yapılandırmacı yani bireysel farklılıklara göre öğretim yapılmakta ancak ölçme-değerlendirme eski davranışçılık akımına göre yapılmakta.
Yani öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre ölçme-değerlendirme yapılmıyor. Öğretim başka ölçme-değerlendirme başka. Halbuki yapılandırmacı anlayışta sadece ‘öğretmen sınavı’na göre ölçme-değerlendirme yapılmaz. Yapılandırmacı anlayışta öğrencinin dersteki başarısı; öğretmen sınavı, müdür sınavı, öğrencinin kendini kendini değerlendirmesi, veli değerlendirmesi, arkadaşlarının öğrenciyi değerlendirmesi, portfolyo değerlendirme gibi çoklu ölçme-değerlendirme ile ortaya konur.
Bu sistemde öğrenciler çok hatalı bir şekilde, sadece öğretmen sınavı dikkate alınarak başarıları değerlendirilir. Bu da büyük bir çelişkidir. Şimdi KKTC’de öğrencilerin başarısız olması, sistemin yöneticiler tarafından bu şekilde yanlış kurgulanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Yapılandrımacılık anlaşılmamış. Ölçme-değerlendirmenin yapılandırmacılıkta nasıl yapılması gerektiği anlaşılmamış. Sonra da öğrenciler eski ve yapılandırmacılığa hiç uygun olmayan yöntemle test edilmeye çalışılır. Yanlış bir sistemde değerlendirilen öğrenciler için siyaset de ‘kurtarıcı’ oldu! Onlara iyilik yapmışlar gibi! Halbuki öğrencilerin başarısız olmalarına neden olan siyaset ve yöneticilerdir. Kusura bakılmasın ama tam bir iş bilmezlik örneği. Geri kalmış toplum ve siyasetçi kibirlenmesi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar