Seçimin sonucu çok açık; ikinci turda oy kullananların büyük çoğunluğu Mustafa Akıncı dedi. Kıbrıslı Türklerin cumhurbaşkanı, daha doğrusu toplum lideri önümüzdeki dört yıl için Sayın Akıncı.
* * *
Sayın Akıncı seçilmiş toplum lideri olarak yurtiçi konularda da taraf olacağını söylüyor. Fakat seçildiği makamın bir yasama veya yürütme yetkisi yok; biraz abartarak, tek görev ve sorumluluğunun yıllardır devam eden görüşmelerde Kıbrıslı Türkleri temsil etmek olduğunu bile söyleyebiliriz. Hatta daha ileri gidip, Sayın Akıncı’nın belki de bu görevi hakkıyla yerine getirip başarma ihtimali olan son toplum lideri olacağını bile iddia edebiliriz.
* * *
Adanın kuzeyinin normalleşmesinin ancak kapsamlı bir anlaşma ile mümkün olduğuna inanan birisi olarak Sayın Akıncı’nın bu görevde başarılı olmasını içtenlikle temenni ediyorum.
* * *
Seçim sonuçlarının açıklandığı anda Birleşmiş Milletlerin adadaki en üst düzey temsilcisi Eide ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Anastasiadis’in Akıncı’yı arayıp tebrik etmeleri ve Eide’nin bir hafta içinde adaya gelecek olması hem umutlandırıcı hem de kaygı verici. Umutlandırıcı çünkü bu seçimle kazanılan momentumun kaybolmasına ve barış ve anlaşma yanlıları arasında yükselen pozitif enerjinin düşmesine fırsat olmadan müzakerelere yansıyabileceği anlamına geliyor. Kaygı verici çünkü Sayın Akıncı’nın müzakerelere hazırlanması için çok fazla bir vakti olmayacak.
* * *
Bu dar zamanda yapılacak hazırlıklarda özellikle dört konuya dikkat edilmesi gerekiyor.
* * *
Birincisi, biliyoruz ki, şu anda tıkanmış ve efektif olarak durma noktasına gelmiş bir süreci tekrar harekete geçirmek için, Sayın Akıncı’nın takım olarak çok iyi çalışacak bir görüşme ekibi ve oyun planıyla sahaya çıkması gerekiyor. Alışılmış kişiler ve bireysel çalışanlar bu konuda sıkıntı yaratabilir.
* * *
İkincisi, çok iyi bir görüşme ekibi ki bundan kastım sadece ön planda görünen değil, arka planda çalışanları da içeren geniş bir ekibin nasıl ve kimlerden oluştuğu, hem karşı tarafa hem de konuya taraf olan üçüncü partilere çok ciddi sinyaller verecektir. Yeni seçilen Kıbrıslı Türk toplum liderinin kapsamlı bir çözüm bulmaya sadece istekli değil hazır olduğunu da gösterecektir.
* * *
Üçüncü konu ise süreklilik. Sil baştan yapmak, oyunun kurallarını, ana parametrelerini tekrar set etmek başta bahsettiğimiz momentumun kaybedilmesi anlamına gelebileceğinden, bu konuda da hassasiyet göstermek gerekiyor. Özellikle işin teknik kısımlarını—hem süreci hem de sürecin içeriğini—örneğin, AB ayağını, Türkiye ile ilgili hassasiyetleri bilenlerin, kurumsal belleği taşıyanların bildiklerini net ve detaylarıyla Sayın Akıncı’ya aktarmaları gerekiyor. Çünkü işin niteliği bütün bunları Sayın Akıncı’nın kendi başına ve uzun bir sürede öğrenmesini kaldıramayabilir.
* * *
Dördüncü ve son olarak, toplumun destek ve güvenini almış olan Sayın Akıncı’nın, Eroğlu – Özersay modelini terk edip Denktaş – Klerides zamanındaki formata dönmesi isabetli olacaktır. Görüşme masasında toplumun destek ve güvenini almış olan Sayın Akıncı atayacağı bir temsilciden çok daha etkili olacaktır diye düşünüyorum. Görüşmelerde sonuç almak için uğraşırken kendisine yardım edecek, Sayın Akıncı’ya göre ikincil bir rolü olan, teknik yönü güçlü, tecrübeli, hem AB’ye hem de Türkiye’ye güven verecek birisinin olması gerekiyor.
* * *
Sayın Akıncı’nın kapsamlı ve kabul edilir bir anlaşma yapmayı başarması adanın kuzeyinin normalleşmesi, bir başka deyişle Kıbrıslı Türklerin uluslararası camia içindeki yerlerini almaları; bu ise Akıncı’nın Kıbrıs sorununu çözen Kıbrıslı Türk toplum lideri olarak tarihe geçmesi ve büyük ihtimalle de Nobel Barış ödülünün en azından yarısını alması anlamına gelecektir.
* * *
