Şöyle bir düşündüğünüzde genel anlamda sporun her branşında sorunlar var ve bu sorunlar her yıl aynı sorunlar, hep aynı sorunlar.
O kadar insan değişti, yönetici geldi, müdür, müsteşar görev yaptı.
Sorunlar gene aynı. Sadece sorunlardan isyan edenler değişiyor ama sorunlar değişmiyor.
Geçtiğimiz hafta satır arasında bahsettim, 1983’te KKTC kurulduktan sonra futbol oynanmak için düzgün zemine sahip olacak ve her yıl kuruyup sürülmeyecek ve yeniden ekim istemeyecek 1 tek futbol sahası yapamadık biz.
Tek 1 futbol sahamız yoktur ki 2 sene üst üste zemini bozulmadan futbol oynanan. Yeni yapıldığında güzel olan sahalar yaptık ama 1 kış 1 yaz geçirdikten sonra o da gidiyor.
Boş tarlaya çim ekerek futbol sahası yapamayan bir ülkede futbola büyük miktarda devlet katkısı veriliyor. Yeni sezonda futbol için 2.5 milyon TL değil 3.5 milyon TL verilecek artık devlet tarafından.
Geri dönüşümü? Yok!
Kalıcı yatırım? Yok!
Tesis yenileme, geliştirme? O da yok!
Hade futbolu geçiyoruz.
Diğer branşlar? Mesela ada ülkesiyiz ya biz. 4 tarafımız deniz.
Su sporu ne yapılır ülkemizde? Yüzme? Kürek? Yelken? Sörf? Hangisi nerede kaç kez yapılır?
Güneydekilerin kapalı yanında, açık yüzme havuzları bile var. Hem de ısıtmalı açık havuz.
Hatta güneydekiler dünyanın en önde gelen tenis turlarına Kıbrıslı Rum tenisçi sokuyor.
Güneydekilerin futbolda ulaştığı noktayı bilmeyen yok. Neyse güneyi çok uzatmayım.
Bizim branşlardan atletizme de bakalım mesela.
1 tane tarihi geçmiş tartan pistimiz var. Her antrenman yapan sakatlanıyor.
Toprak koşu pistimiz kalmadı. Yumuşak zeminde koşmak isteyen “koştursun”!
Salonlarda mücadele eden parasızlıktan gırak gırak ediyor. Onlara para yok ama. Onların ensesi ve oy potansiyeli küçük!
Sporcularımıza doping kontrolü yaptırabiliyor muyuz mesela? Yoksa onlara da mı para yok?
Her dönem geldiğinde birileri sporu yönettiğini sanıyor bizde.
Ama sorunlar hep aynı. Tek değişen bu sorunlar için isyan edenler!
Bir ara spor yasasını değiştirenlere isyan edenler vardı. Sporu çok iyi yönetecek diye medet umduğumuz. Hatta federasyon başkanlarının artık üniversite mezunu olması şartı olmayacak diye ben de dahil ayaklanmıştık.
E ne oldu şimdi? O dönem yasayı değiştirenlerle şimdi yasayı uygulayanlar farklı siyasi görüşte ancak icraatları aynı oluyor.
Sahi biz neyi yönetebiliriz?
