Nankör - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Poli

Nankör

   sssBu yazıyı, yayınlamamak düşüncesiyle yazmıştım… Çünkü utanıyordum… Ama birileriyle de paylaşmak istedim… Gönderdiğim arkadaşların hepsi, yazıyı yayınlamam gerektiğini söylediler… Lefkoşa’yı terk etmemekte direnen Doğan Harman da aynısını söyledi… Öyleyse yayınlayalım… Tüm Lefkoşalılar için…

Geçtiğimiz pazar günü, kızım Hazar’la birlikte Lefkoşa surlar içine gittik ve Lefkoşa Belediyesi’nin çizdiği mavi çizgide yürüdük… Çok da keyif aldık… Ertesi gün, Lefkoşa, surlar içi Lefkoşa bana konuştu… Ne mi dedi?… Gelin dinleyelim…


“Gelmiş sokaklarımda turist gibi dolaşıyorsun… Nostalji yapıyorsun… Şimdiki sakinlerime aşağılayıcı bakışlarla göz atıp yürüyorsun… Doğduğun, büyüdüğün sokaklar boyunca yürüyüp geçmişi hatırlıyorsun… Ama sen nankörsün… Böyle gezilerle eğleniyorsun… Acı gerçeği görmüyorsun… Beni terk ettiğini hiç düşünmeden yeni sakinlerimi eleştiriyorsun… Sen nankörsün…

Unutma, yıl 1954’tü… Sen dünyaya gelmiştin… Karababa’da… Seni bağrıma basmıştım… Kucaklamıştım… Daha sonra Lise’nin arkasına taşınmıştınız… Seni yine kucaklamıştım… Bütün sevgimle… Sonra 1958’de sadece seni değil, Çağlayan, Kumsal gibi semtlerde güvenlikte olmayan akrabalarını da kucaklamıştım… Sevecenlikle… Fedakarlıkla… Kapının önüne atılan göz yaşartıcı bombayı unutma… Evde otururken gözlerinizin nasıl yaşardığını unutma…

1963’ü de unutma… Yine surlarımın dışında yaşayan akrabaların, güvenliği benim kucağımda, senin Polis Sokak’taki evinde bulmuşlardı… Sen küçük bir çocuktun ama abilerin beni savunmak için ölümü göze almışlardı…

1974’e kadar birlikte yaşadığımız yoksullukları ne çabuk unuttun… Yaşadığımız acıları ne çabuk unuttun? Sokaklarımda lingiri oynadığını, top koşturduğunu, küçük eski yeşil bisikletinle dolaştığını, hisarlarımda kuş lastiğinle kertenkele avladığını nasıl unutursun? Yasemin kokularımı nasıl hatırlamazsın?

1974’te de yine bendim tüm sevdiklerine kucak açan… İki odalı evinizde yaklaşık 30 kişi yaşadığınızı hatırla… Ama doğru… Sen de bu arada beni savunmakla meşguldün… Hatırlar mısın, beni savunmak için ölmeyi göze almıştın…

Ama sonra ansızın beni beğenmemeye başladın… Gözün dışarılardaydı… Köşklüçiftlik, Kumsal, Yenikent gibi semtlerde… Ve çıktın gittin… Beni terk ettin…

Peki şimdi niye ağlıyorsun “şehrim elden gitti” diye… Niye timsah gözyaşları döküyorsun?… Bana sahip çıkanlar, şimdi senin aşağılayıcı bakışlarla süzdüğün insanlar olmadı mı?

Sokaklarım hâlâ sana açık, hisarlarımda hâlâ kertenkeleler var, yaseminlerimin kokusu hâlâ yerinde… Yeter ki sen iste… Ben buradayım…”         

16 Ekim 2005

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar