Müvekkilinin beraatını istedi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

Müvekkilinin beraatını istedi

Serdaroğlu, doktorlar

Yasa dışı kürtaj davasında sona yaklaşıldı. Duruşmaların tamamlanmasının ardından avukatların hitaplarına geçildi. İlk hitabı yapan Dr. Rasiha Serdaroğlu’nun avukatı Tahir Seroydaş, polis soruşturmasının eksik yapıldığını iddia etti

 Devrim DEMİR

Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davaya Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün savunma avukatının ilk hitabı ile devam edildi.

Davanın dünkü oturumunda sanık Rasiha Serdaroğlu’nun avukatı Tahir Seroydaş’ın hitabı yaklaşık iki saat sürdü.


Yargıç Murat Soytaç ve Seran Bensen’in üye olarak yer aldığı heyete yalnızca bu dava için Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol başkanlık ediyor.

 

Seroydaş tadilat değişikliğine değindi

Avukat Tahir Seroydaş, ilk olarak İddia Makamı tarafından davayla ilgili yapılan dosyadaki tadilat değişikliklerine değinerek, 34 haftalık bebeğe iğne yapılmak suretiyle yasaya aykırı olarak adam öldürme davası getirildiğini hatırlattı.

Davada tanık olarak dinlenen hemşire Z.N.’nin ifadelerini de hatırlatan Seroydaş, tanığın PI aşamasında sanıklar Fahri Karagözlü, Ayşegül İşbilen ve Taner Okburan’ın 34 haftalık bebeğin ameliyatına girdiğini söylediğini ancak Rasiha Serdaroğlu’ndan bahsetmediğini kaydetti.

Tanığın, istintak aşamasında mahkemede şahadet verirken Rasiha Serdaroğlu’nu bebeğin ameliyatına girdiğini söylediğini hatırlatan Avukat Seroydaş, bu tanığın Serdaroğlu’nu ameliyata girdiğini 3 ifadesinde de söylemediğine dikkat çekti.

 

“Sorgulanması gereken hususlar var”

Seroydaş, 5 numaralı fetüs ile ilgili olgulara değinerek, fetüsün annesinin mahkemede verdiği ifadesinde ameliyatına giren anestezistin ‘gözlüksüz’ olduğunu söylediğini ancak kendisinin soruları üzerine fikir değiştirerek anestezistin gözlük taktığını belirttiğini, bu tanığın şahadetinin güvenirliliğine vurgu yaptı.

Seroydaş, bu tanık dışında ise müvekkili Serdaroğlu’nu 5 numaralı fetüsün ameliyatına girdiğini söyleyen başka bir şahadet olmadığını savunarak, sanık Rasiha Serdaroğlu’nun 5 numaralı fetüs ile ilgili aleyhine getirilen davalardan mahkûm edilmemesi gerektiğini aktardı.

Savunma avukatı,  2 numaralı fetüsün annesi olan ve düşman tanık olarak ilan edilen M.A.’ya bebeğini aldırdığına dair, savcılığın dava açtığını ancak 5 numaralı fetüsün annesi M.D.’ye neden suç getirmediğini sordu.

 

Tanığı hava limanından tahkikat memuru aldı

Tanık M.D’nin Türkiye’den geldiğinde havaalanından tahkikat memuru Namık Baz ve sekreter Cemaliye Ölmez tarafından alınmasına dikkat çeken Seroydaş, bunun sorgulanması gereken bir husus olduğunu kaydetti.

 

“Ameliyat defterleri güvenilir değil”

Sanık Serdaroğlu’nun ifadesinden bir kesit okuyan Seroydaş,  sanığın M.A’nın ameliyatına girdiğini kabul ettiğini ama Rasiha Serdaroğlu’nun M.A’yı uyuttuğuna dair bir tanık şahadeti olmadığını söyledi.

Seroydaş, Ada Hospital’e ait ameliyat defterlerine de değinerek, tahkikat memurunun da bu defterlerin güvenilmez olduğunu söyledi. Hastanenin ilk açıldığı zamanlarda narkoz uzmanı olarak görülen Rasiha Serdaroğlu’nun bu defterlerde kendisinin katılmadığı birçok ameliyata adının yazıldığını vurgulayan Seroydaş, sanığın aleyhine görülen bu defterlere işlenen ameliyat tarihlerinde Rasiha Serdaroğlu’nun yurt dışında olduğunun belli olduğunu ve bu defterlerin şüphe içerdiğine vurgu yaptı.

 

“İlaç konusu sorgulanmalı”

Rasiha Serdaroğlu’ndan ilaç isteme olayına da değinen Avukat Seroydaş, “ekip meselesine dikkat çekmek isterim, bir de ilaç meselesi vardır. Fahri bey, Salih beyi, Salih bey Rasiha Hanımı aradı. Rasiha Hanım bir ekibin üyesi ise Fahri Bey, Rasiha Hanımı araması gerekirdi. Fahri Bey ilacı Salih Bey’den istemesi bile kendisinin ekibin bir üyesi olmadığını göstermektedir. Eğer ekibin bir parçası olsaydı Rasiha Hanım o gün ameliyatında olurdu veya direk ilacı ondan isterdi. Şüpheli işlemlerin de Rasiha Hanımın Ada Hospital’e gitmediği dönemde gerçekleşmesi de ekibin bir üyesi olmadığının bir göstergesidir. Ayrıca Rasiha Hanım’ın, Fahri Bey’in ekibinde olması kendisinin Ada Hospital’de çalıştığı dönemde ve aynı zamanda Tunççevik, Meryem Alison, Girne Özel Hastanesi’nde çalışması bakımından mümkün değildir. Fahri bey ile bazı ameliyatlara girmesi onun İddia Makamının iddia ettiği manada sonlandırma ameliyatlarına girdiğini kanıtlamaz. Bu ithamlar çok şüphe içermektedir. Fahri Bey ve Taner Bey ameliyatlara Rasiha Hanım ile girerlerdi yönündeki ifadeler suç ortağının aleyhine olamaz. Suç ortağının verdiği diğer suç ortaklarının ifadesi dikkate alınamaz” dedi.

 

“Anestezist O.A. kaçamak cevaplar verdi”

Ada Hospital’de anestezist olan ve mahkemede tanık olarak dinlenen O.A.’nın şahadetine de değinen Avukat Seroydaş, O.A’nın şahadetinde kaçamak cevaplar verip kenara çekildiğinin görüldüğünü savunarak, O.A’nın bu sürede 2 kez ifade verdiğini ve tanığın ülkeye giriş çıkışlarına dikkat çekti. Seroydaş, mercek altına alınması gereken diğer hususun ise çanta meselesi olduğunu ve anestezist O.A’nın yurt dışındayken 400TL’lik çekin çantadan alındığını iddia etti.

Tahkikat memurunun O.A.’yı zanlı yapmamasının anlaşılacağını savunan Seroydaş, “Rasiha hanım ön plana çıkarıldı. Fahri beyin beyanını da hesaba katmak gerekmektedir.  A.D ve Ö.G’nin şahadetleri değer taşıyan şahadettir dedi. Tanık C.Ö’nün de şahadetine değinen Avukat, O.A’nın Fahri Karagözlü ile hiç anlaşamadıklarını söylediğini, 30 Kasım 2015’de Fahri Karagözlü ile O.A’nın birlikte acil bir ameliyata girdiklerini ve bir günde iki ameliyata girdiklerinin tanık ifadesinde olduğunu savundu.

 

Seroydaş 34 haftalık bebeğin gömülme tarihine dikkati çekti

Seroydaş, A.D. ile C.Ö.’nün PI duruşmalarında şahadet verdikten sonra teminatlarının kaldırıldığını bunun dikkate alınması gerektiğini söyledi. Seroydaş, en önemli hususlardan birinin ise 34 haftalık bebek vakasının hangi tarihte olduğunu belirterek, ortaya çıkan şahadette olayın ne zaman gerçekleştiğinin önem arz ettiğini aktardı.

Rasiha Serdaroğlu’nun suçlu bulunabilmesi için önce tarihin ispat edilmesi ve mahkemenin buna bulgu yapmak zorunda olduğunu anlattı. Tanık A.D’nin bu vakanın ilk önce 25 Ocak 2016’da daha sonra ise 15 Aralık 2015’de olduğunu söylediğini aktaran Seroydaş, esas tanık Z.N’in ise önce 5 Ocak 2016’da dediğini ama istintakta 15 Aralık 2015 olabileceğini söylediğini kaydetti. Tanık A.G’nin ise vakanın önce Ocak ayı ortalarında istintak da 25 ila 27 Ocak aralığında olduğunu belirten Seroydaş, başka bir tanığın ise önce 2015 Aralık’ta daha sonra ise Aralık sonu Ocak başında vakanın olduğunu söylediğini anımsattı.

 

“Tarihleri dikkate alın”

Davada fetüslerin gömüldüğü yerlerle ilgili mevcut olan fotoğrafların tarihine bakıldığında ise 15 Aralık olarak görüldüğünü aktaran Seroydaş, adli tıp uzmanı Elif Kara’nın otopsi yapıldıktan 1 ay geriye gidilebileceğini, uzman Coşkun Yorulmaz’ın ise topraktan çıktığı tarih itibariyle 15 gün öncesi olduğunu söylediğini hatırlattı. Seroydaş, tanıkların söylediği tarihlerin başka uzmanların söylediği tarihlerin başka olduğunu vurgulayarak, bunun çok ciddi bir şüphe doğurmakta olduğunu iddia etti. Avukat Seroydaş, 34 haftalık bebek vakasının tarihi belirlenirse nasıl bir yol çizileceğini soran Seroydaş, kendi kanaatince 34 haftalık bebekle ilgili tüm sanıkların beraat ettirilmesi gerektiğini söyledi. Seroydaş, tüm ortaya koyduğu hususlar doğrultusunda, İddia Makamı’nın sanık Rasiha Serdaroğlu aleyhine atılmaya çalışan suçları kanıtlayamadığı, sanığın bu suçları işlemediğini iddia ederek, tahkikat eksikliği olduğunu dolayısıyla sanığın aleyhine getirilen davalardan beraatını talep etti.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar