MÜDAHALE   - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

MÜDAHALE  

Ahmet OkanAhmet Okan

“Müdahale” yi yapacak olanların kararlığı kadar, müdahaleye uğrayanların da en az onlar kadar kararlılığı olması gerekir.

Müdahale yapılırken, müdahaleye uğrayan buna karşı tedbir almaz ya da müdahalenin nereye varacağını kestiremezse, müdahale ile elde edilen sonuçlara kendi eliyle katlanmak durumunda kalır.


Bir seçim yarışında müdahaleye karşı çıkmakla birlikte pasif kalmak, müdahaleyi etkisiz hale getirmenin yollarını aramamak, bununla birlikte yarışa devam etmek, müdahalenin sonuçlarını meşrulaştırır.

Müdahale “araya girme, el atma, karışma” anlamlarını taşır.

Son seçimlerde araya girildi mi?

El atıldı mı?

Karışma oldu mu?

Cevapları biliniyor…

Müdahaleye uğrayanlar söz ve yaptırım veya icraat sahibi iken gereğini yapmazlarsa; yarışta yer alıp da müdahaleye karşı olanlar müdahaleyi seslendirmelerine rağmen gereğini yapmazlarsa sonuç hüsrandır.

Düşündürücü olan şu:

Kamuoyunun gözü önünde yapılan müdahaleler elle tutulur, gözle görülürken, tüm müdahalelere rağmen, evet, tüm maddi manevi ve Maraş şovu ve ev ev oy avcılığı gibi müdahalelere rağmen seçimin kazanılacağı rehaveti içine düşüp yarışta kalmak öngörüsüzlük değil mi ya da nasıl bir öngörüdür?

Bir taraftan müdahaleye karşı olmak,

Öte yandan müdahalelere rağmen yarışta kalmak nasıl izah edilir?

Seçimi kazanma olasılığı yok muydu?

Vardı, ve rehavet bundan kaynaklanıyor olsa gerekti.

Ve lütfen dikkat: Müdahale tam da bu “vardı” noktasında başlamadı mı?

Ama görüldü ki bu noktada müdahale edenlere seçimin kazanılması ile cevap verilme yolu seçildi ve yanılgı ile birlikte başarısızlığa giden yol açılmış oldu.

Böyle durumlarda müdahaleyi bertaraf etmek için mücadele vermek, seçim kazanma isteğinin önünde tutulmuş olsaydı her şey farklı olmayacak mıydı?

Mücadele denilen şey müdahale ve irade gaspına karşı mı, yoksa bir makamın elde edilmesi için mi yapılmalıydı?

Müdahale, müdahalecilerin tuttuğu tarafın seçim kazanmasına yönelik yapılmışsa, ki öyle, senin elindeki öncelikli silah seçim kazanmak değil, başkaldırmaktır… Gerisi bununla gelir…

Annan Planı ile ilgili referandumda Türk tarafında yüksek oranda “evet” oyu çıkmasının bir nedeni de yine akepe’nin aynı oylara karşı motivasyonundan ötürü değil miydi?

Bu oyların dönemine göre istenilen yöne kaydırılma olasılığı seçim stratejistlerinin gündeminde hiç yok mu?

Akepe’nin Kıbrıs’ta kurduğu son seçim karargahının stratejisi bu oylara yönelik değil miydi?

Eğer öyle idiyse, irade gaspına yönelik mücadele gasp sırasında verilse, sonuç başka süreçlere evrilmeyecek miydi?

İrade gaspından sonra buna yönelik yapılacak her türlü mücadelenin boşuna yapılacağını söylemiyoruz; bu başka bir pasiflik olur.

Sözümüz, tüm olup bitenler kulağımıza küpe olsun diyedir.

Önümüzde Maraş’ta piknik meselesi var.

Fetihçi durmuyor.

Sürekli sınanıyoruz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar