Mormenekşe Cemal Balses Stadı’nda her zamankinin aksine hafiften esen rüzgar ve kötü zeminde Mormenekşe 30 dakikada isteksiz rakibi Bostan Bağcıl’ı 4-1 gibi farklı bir skorla mağlup ederek üçüncü sıraya yükseldi ve kazanmaya devam etti.
Bu karşılaşmaya giderken çok heyecanlı, kıran kırana bir mücadele beklediğimi söyleyebilirim. Çünkü Mormenekşe artık ligde rahat bir konumda olsa da tarihinin en iyi başarısını yakalayarak ligi ilk üç içerisinde tamamlamak arzusunda iken öte yandan ateş çemberini yakından hisseden bir Bostancı Bağcıl takımı vardı. Fakat her şey ters dönmüş gibi Mormenekşe sanki ateş çemberine yakın taraf gibi istekli arzulu futbol sergilerken sanırım Bostancı Bağcıl takımı önünde var olan kolay görünen maçları düşünüyor olacak ki; adeta sahada yürüyerek 90 dakikanın bitmesini bekledi.
Tabii ki Bostancı Bağcıl takımında ciddi derecede eksik oyuncular var ama ne kadar eksik oyuncu olursa olsun, takımın genç oyuncularından Zihni Temelci karşılaşma boyunca istekli hırslı mücadele edebiliyorsa diğer takım arkadaşlarının da mücadele vermesi gerekiyordu. Yabancı oyuncu takım içerisinde konuşması ile ya da başka bir özelliği ile göze çarpmamalı, oynadığı futbol ile göze çarpıyorsa yabancı oyuncu var diyebiliriz. Kanımca Bostancı Bağcıl takımında yer alan Traore’nin çokta üst seviyede bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Zaten Gökhan sakatlıklarla boğuşmanın yanı sıra orta alanda mücadele etmeye çalışan tek isim olunca Mormenekşe takımı istediği gibi oyuna yön verdi.
Mormenekşe takımı genç ama çok yetenekli futbolcuları kadrosunda bulunduruyor. Özellikle Eren kanımca liglerimizdeki tüm takımların kadrosunda istediği tarzda bir kanat oyuncusu. Hem ofansif hem de defansif yönde verdiği olumlu mücadele takdire şayandı. Tabii ki sadece Eren mi? Sol tarafta oynayan Hasan Mani yine Mormenekşe adına yüksek efor harcayan isimler arasında yer aldı. Gençlere orta alanda Mehmet Fuat, Ali Bayır ve Hasan Aksoy'da eşlik edince David'in ileride yıpratıcı koşuları Bostancı takımının gardının erken düşmesine neden oldu. Defans bloğunda orkestra şefi gibi gençlere yön veren Richard defans arkasına havadan gönderilen toplara zamanında müdahale edince Bağcıl takımı adeta sefilleri oynadı.
Buradan Bostancı Bağcıl'ın saygı duyduğum ve değer verdiğim başkanı Sayın Hasan Besim’e söylemek istediklerim var. Sayın başkanım; mücadele etmeyen, koşmayan bir takım olarak sahada bulunan futbolcularınızın hatalarını ve suçlarını kanımca hatasız maç yöneten hakemlerimize gerek devre arası soyunma odasının önünde gerekse tribünde söylemlerinizle suçlu ilan etmeniz hiç de doğru değildi. İlk önce sahada mücadele etmeyen yürüyen futbolcularınıza telkinlerde bulunmanız gerekir diye düşünüyorum.
Son olarak K-Pet 1. Lig’de şampiyonluğa ulaşan Türk Ocağı takımını, yönetimini ve camiasını canı gönülden tebrik ederim.
