Maraş konusunda yol haritası! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Güney Kıbrıs

Maraş konusunda yol haritası!

Maraş konusunda yol haritası!

Alithia gazetesi “Hızlı Gelişmeler Nasıl Ortaya Çıktı-Maraş Konusunda Yol Haritası-Müzakerelerin Başlamasına Güven Yaratıcı Önlemler Eşlik Edecek-Maraş İçin Yol Haritası” başlıklı haberinde Kıbrıs sorununa ilişkin olarak son aylara yaşanan gelişmeleri kronolojik olarak sıralayarak bunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in geçtiğimiz Eylül ayında, BM Genel Kurulu çalışmaları çerçevesinde gittiği Washington’da ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüştüğünü anımsatan gazete Biden’in bu görüşmede, Anastasiadis’e, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Güney Kıbrıs’ın o dönemde gelişim halinde olan jeopolitik konulardaki tutumuna yönelik memnuniyetini ilettiğini yazdı.


ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, Anastasiadis’e, “sizin için ne yapabiliriz”(what can we do for you Mr. President) sorusunu sorduğunu yazan gazete, Anastasiadis’in ise “ekonomi, Kıbrıs sorunu ve Maraş” olmak üzere üç olgu ortaya koyduğunu belirtti.

Daha sonra yaşanan gelişmelere de yer veren gazete, Anastasiadis’ten sonra geçtiğimiz Aralık ayında Rum Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis’in ABD’ye giderek Amerikalı mevkidaşıyla Rum ekonomisindeki durumla perspektifleri ele aldığını yazdı.

Bu gelişmelerin ardında Güney Kıbrıs ile İngiltere arasında üsler konusunda anlaşma imzalandığını, Güney Kıbrıs-KKTC-Türkiye üçgenindeki ziyaretlerin sıklaştığını, ayrıca Türk tarafına yönelik “baskıların arttığını” yazan gazete, Amerika-İngiliz unsurunun, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kısa ve özlü ortak açıklama metni üzerinde anlaşmaya varılması konusunda sarf ettiği çabaların ve Kıbrıs Rum tarafının tezlere anlayış gösterdiğinin de artık net olduğunu belirtti.

Gazete iki lider arasındaki görüşmenin Salı günü saat 11.30’da gerçekleştirileceğini anımsatarak buna paralel olarak, BM Genel Sekreteri Ban’ın Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in de artık geçmişte kaldığını, geçmişte kalan bir diğer kişinin ise görüşmelerde oldukça katı görünen  KKTC Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ olduğunu belirten gazete, Kıbrıslı Türklerin müzakerecisi görevine Kudret Özersay’ın atandığını da yazdı.

Gazete ayrıca hafta sonuna doğru veya gelecek hafta başında Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay’ın Atina’ya, Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in ise Ankara’ya gitmesinin beklendiğini yazdı.

MARAŞ KONUSU

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’dan istediği üçüncü şeyin güven yaratıcı önlem olarak Maraş olduğunu yazan gazete, iki toplum liderinin görüşmesinin hemen ardından dünyadaki güçlü devletlerden ve AB’den yağmur gibi açıklamaların yapılmasının beklendiğini, bununla birlikte önemli bir önlem olan Maraş’ın iadesine ilişkin yol haritasıyla birlikte güven yaratıcı önlemlere ilişkin açıklamanın da planlanmakta olduğunu belirtti.

Gazete haberinin devamında Anastasiadis ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden arasında Cuma günü gerçekleştirilen telefon görüşmesinin ayrıntılarının yanı sıra KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin Brüksel temaslarını da yineledi.

“MARAŞ DERİNLİĞİNDE MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI”

Kathimerini gazetesi “Maraş Derinliğinde Müzakerelerin Başlaması- ABD’nin Anahtar-Rolü- Takvimler, Güven Yaratıcı Önlemler ve İç Cephede İse Çalkalanma” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorununun, yeni, zor ancak umut veren bir güzergaha girmekte olduğunu belirterek sürecin yeninden başlamasında anahtar rol oynan Amerikan unsurunun yüksek denetimiyle, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakerelerin başlamasına yönelik temel taşın “yarın” konulacağını yazdı.

Ortak Açıklama metni üzerinde anlaşmaya varılmasına yönelik olarak gazete, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ortak açıklama metnine rıza göstermesinin, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Cuma günü BM Genel Sekreteri Ban ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile telefonda görüşmesinin ardından ortaya çıktığının görüldüğünü savunan gazete, Amerikan kanadından ise ABD Dışişleri Bakanlığı Yardımcısı W. Burns’ün Cumhurbaşkanı Eroğlu ile (telefonda) görüştüğünü anımsattı.

Gazete bir kaynağa atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, yabancı danışmanlardan aldığı olumsuz bilirkişi raporlarının sonucunda, olumsuz olduğunu, bunun ayrıca geçici olarak Osman Ertuğ’un istifasına da yol açtığını ileri sürdü.

Kıbrıs Türk tarafının danışmanlarının bilirkişi raporlarının, “hiçbir şeyin garanti altına alınmadığı” sonucuna dayandığını ileri süren gazete, söz konusu bilirkişi raporlarının, vaktiyle Rum Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkanı olan öğretim görevlisi Dr. E. Forsthoff ve anayasa uzmanı C. Dodd’a ait olduğunu ve bunların, Kıbrıs Türk tarafına, ortak açıklamayı kabul etmemesi tavsiyesinde bulunduğunu da savundu.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ise Hükümetin danışmanı olan Kroford ile Kıbrıs sorununa ilişkin yardım grupları hukukçularından görüş aldığını yazan gazete Atina’dan elde ettiği bilgilere dayanarak devletin devamlılığının bulunduğu, partenogenezin ortaya çıkmadığı ve egemenliğin garanti altına alınmış olduğunu tespit eden Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un bilirkişi raporunun da olumlu olduğunu belirtti.

“ABD TARAFINDAN OK YAYDAN ÇIKARILDI”

Kathimerini gazetesi Amerikan arabuluculuğuyla sağlanan ortak açıklama metniyle ve iki liderin, bir yıldan sonra ilk kez görüşecek olmasıyla, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeni aşamasının başlayacağını yazdı.

Masada, ortak açıklamanın ötesinde, tüm noktaları kabul edilmeyen ve daha ileri görüşmeye gereksinimi olan görüş ayrılıkları ile görüş birlikleri metninin de bulunduğunu yazan gazete, müzakerelerin ayrıntılarını düzenleyecek yeni bir yol haritasının da oluşturulması gerekeceğini belirtti.

Ortak açıklamanın, anlaşmaya ve referandumlara ilişkin zaman takvimlerini ortaya koymadığına da dikkati çeken gazete, sürecin normal ve yapay krizler olmaksızın ilerlediği bir anda, iki toplumdaki ve Türkiye’deki yeni olguların ayrıca uluslararası başrol oyuncularında yaratılan ortamın, önceliğin, yapay zaman dönemeçlerinde değil öze dair olduğunu belirtti.

Gazete böylelikle, tüm olgular dikkate alındığı zaman (Türkiye’deki ve KKTC’deki seçimler) ayrı ayrı referanduma götürülecek anlaşmanın 2015 yılının ikinci yarısı içerisinde sağlanabileceğini yazdı.

OBAMA’DAN DA AÇIKLAMA BEKLENİYOR

Gazete liderler arasındaki görüşmenin ardından, müzakerelerin başlamasından memnuniyetlerini ifade eden yabancı liderlerden açıklama beklendiğini yazdı.

Açıklama yapması beklenen liderler arasında ABD Başkanı Barack Obama’nın da bulunduğunu belirten gazete, Güney Lefkoşa’daki bir kaynağa dayanarak Obama’nın açıklamasının, Kıbrıs sorunun ötesindeki unsurları da içermesinin beklendiğini kaydetti.

“SON FIRÇA DARBESİ NULAND’DAN”

Gazete aynı haber çerçevesinde Amerikalıların Kıbrıs sorununa müdahil olmasının, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Mayıs ayında Washington’a gerçekleştirdiği ziyaretle başladığını ve ortak açıklama metni üzerinde anlaşmaya varılmasının son aşamalarında ise zirveye çıktığını belirtti.

Haberi “Nuland Son Fırça Darbesini Vurdu” başlığıyla aktaran gazete, Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten ortak açıklamaya ilişkin “yeşil ışık” alan ABD Dışişleri Bakanı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Victoria Nuland’ın geçtiğimiz Salı günü Ada’ya yaptığı ziyaretle, Salı günü, “Lefkoşa’”ya son sözü söyleme hakkının verildiğini yazdı.

“EROĞLU’NUN PERDE GERİSİ MANEVRALARI VE GERİ ÇEKİLMESİ”

Kathimerini gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, “Çarşamba günü öğleden sonradan, hafta sonuna kadar bir dizi stratejik manevra” gerçekleştirdiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ilk başta ortak açıklama metnine ve derhal müzakerelerin yeniden başlamasına razı olmadığını savunan gazete, süreç içerisinde, derhal müzakere masasına dönülmesinin önemini vurgulamaya başladığını belirtti.

Habere göre Kıbrıs Türk liderliğinin üst düzey yetkililerinden biri, Cuma akşamı gazeteye yaptığı açıklamada “yeni koşullar altında Kıbrıs Türk tarafının, müzakerelerin derhal başlamasının önemini anladığını” söyledi.

Gazetenin kaynağı ayrıca “Kıbrıs Türk partilerinin görüşlerini dikkate aldık. Görüşmeler başlayacak ancak müzakerelerin içeriğine yönelik olarak ciddi çekinceleri muhafaza ediyoruz” ifadesini de kullandı.

“Eroğlu’nun son hareketlerinin arkasında ne gizli? Ortak Açıklamaya Rıza Göstermekte Neden Gecikti” sorularını soran gazete elde ettiği ilk bilgilere dayanarak, bu sorularının yanıtlarının, Kıbrıs Türk sağı içerisinde hakim olan hassas dengelerde ve Kıbrıs Türk tarafının Ankara ve uluslararası toplum ile yaptığı son temaslarda saklı olduğunu savundu.

Gazete, Ankara ile uluslararası unsurun son dönemde, iki tarafın müzakere masasına dönmesinden yana tavır sergilediğini de anımsattı.

Gazete ayrıca Türk tarafının, Dışişleri Bakanı Özdil Nami aracılığıyla, Kıbrıs Türk liderine, “Kıbrıs sorunundaki bugünkü durumun sonsuza dek sürdürülemeyeceğini” anımsattığını da ileri sürdü.

Kıbrıs Türk sağında, ilk başta ortak açıklama metninin reddedilmesi seslerinin duyulduğunu, Perşembe günü Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Osman Ertuğ’un istifanın eşiğine geldiğini yazan gazete, tecrübeli olan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun nihayetinde, ortak açıklama metninin içeriğine karşı olduğunu ancak eş zamanlı olarak müzakerelerin güçlendirilmesine hemfikir olduğunu belirterek, bir kez daha dengeleri tutmayı başardığını savundu.

“MEB” KONUSU

Gazete Ankara ve KKTC’den gelen son bilgilerin ise Kıbrıs çevresinde meydana gelen son olayın münferit bir olay olmadığı şeklinde olduğunu savunarak, Ankara’nın, sistematik faaliyetlerle, dikkatini Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’ne ve Ada’nın enerji rezervlerine çevirdiğini ileri sürdü.

Habere göre gazete kaynakları gazeteye yaptıkları açıklamada, “Güney Kıbrıs’ın, ileriki dönemde, MEB ve enerji rezervleri alanında Türkiye’den yeni hareketler beklemesi gerektiğini” ifade ettiler.

TC Dışişleri Bakanlığı’nın faaliyetlerini çok yakından takip eden bir kaynak yaptığı açıklamada “Ankara’nın Giresun fırkateynini Kıbrıs açıklarına yollayarak ve Norveç gemisini uyararak, Kıbrıs’a güçlü bir mesaj verdiğini, Türk Hükümeti’nin Anastasiadis hükümetine, kendi MEB’inin sınırlarını belirlemesini ileriye götürmesine karşı olduğunu anımsattığını” söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun (gazete öyle verdi) eski Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın da benzer bir görüş ortaya koyduğunu yazan gazete, Özersay’ın gazeteye yaptığı açıklamada “son hareketiyle Ankara’nın uluslararası toplumun ilgisini Doğu Akdeniz’in “disputed zones’”e çektiğini” söylediğini belirtti.

Habere göre Özersay açıklamasında Türkiye’nin “hard power” olduğunu göstermeyi ileriye götürdüğünü ve Lefkoşa’ya yeni bir mesaj gönderdiğini ifade etti.

Özersay açıklamasında ayrıca bu son olayın, Kıbrıs etrafındaki bir dizi endişe verici gelişmenin benzerini teşkil edebileceğini de söyledi.

Özersay, Türkiye’nin, Kıbrıs Rum tarafının da istediği, kendi parsellerinde kendi araştırmalarını yapmak için yeşil ışık yaktığı bir anda büyük sorunlarla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında da bulundu.

Özersay’ın görüşleri doğrultusunda görüş ortaya koyan başka bir Türk kaynak ise “Ankara’nın, istediği zaman, Kıbrıs’ta büyük bir hengame yaratabileceğini” söyledi.

“ABD’DEN İKİ SENARYO”

Fileleftheros gazetesi Kıbrıs sorununda dizginleri ele alan Amerikalıların, Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmeyle Salı günü başlayacak sürece ilişkin iki senaryo geliştirdiklerini yazdı.

SIRADA TAKVİM VAR

Gazete bilgilere dayanarak ortak açıklama konusundaki uzlaşmanın ardından sonraki adımların sürecin tamamlanmasına yönelik zaman takvimlerinin olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda şekillendirilen ilk senaryonun, ekspres sürece ve Mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce anlaşma sağlanmasına atıfta bulunduğunu belirten gazete, bu hedefin sağlanabilmesi için süreç etrafında baskıcı bir ortam yaratılması, bunun da bir diğer deyişle sürecin üç ay içerisinde kapanması için yoğun baskı yapılması anlamına geldiğini yazdı.

Gazete ikinci senaryonun ise sürecin başlaması ve yaz sonuna kadar muhafaza edilmesi ve Türk seçimlerinin ardından, sonbaharda bir anlaşma sağlanması için ritmin yükseltilmesiyle ilgili olduğunu belirtti.

RUM YÖNETİMİ ORTAK AÇIKLAMA KONUSUNDAKİ ANLAŞMADAN ÖNCE GARANTİLER TALEP ETTİ

Gazete yine elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak Rum Yönetimi’nin, ortak açıklama metni içeriği konusunda anlaşamaya varılmasından önce bazı garantiler istediğini yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi, bu garantiler temelinde, yabancı hükümet liderlerinin ve örgütlerin, yeni sürecin başlamasına ilişkin destek belirten açıklama yapmasını (ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Anastasiadis’e telefon açması bu çerçeveye dayanıyor) talep etti.

ABD Başkanı Barack Obama’nın da bu konuda açıklama yapması ihtimal dışı bırakılmıyor.

Rum Yönetimi ayrıca, güven yaratıcı önlemlere destek açıklamaları yapılmasını, BM Genel Sekreteri Alexander Downer’in görevinden uzaklaştırılmasını, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgedeki” haklarının tanındığına ilişkin açıklamalar yapılmasını istedi.

Gazete aynı haberi içerisinde Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmenin prosedürel nitelikte ve ortak açıklamanın okunmasıyla ilgili olacağını, devamında ise sık sık bir araya gelecek olan müzakerecilerin faaliyet üstleneceğini yazdı.

Gazete “Anlaşmada Downer’in Kellesinin Alınması” şeklindeki alt başlıklı haberinde ise Güney Kıbrıs ile Amerikalıların, müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin anlaşma paketinin içerisinde, Downer’in “kellesinin alınmasının” da bulunduğunu belirtti.

Gazete elde ettiği bilgilere dayanarak Amerikalı yetkililer ile Rum Hükümeti arasındaki önceki görüşmelerde paket içerisine Downer’in görevinden uzaklaştırılmasının da girdiğini yazarken Downer’in görevinden uzaklaştırılmasının başarıldığını ortaya koyacak olan Anastasiadis’in bu gelişmeyi içe yönelik maksatlar için kullanacağını da belirtti.

Gazete Downer’in Kıbrıs sorununda yaşanan son gelişmelerde yer almamasının da tesadüf olmadığına dikkati çekti.

“KATALİZÖR GELİŞMELER”

Politis gazetesi “Kıbrıs Sorunu: Katalizör Gelişmeler” başlıklı haberinde Kıbrıs sorununda son günlerde yaşanan gelişmelere yer verdi.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim kontrolündeki Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin, BM Siyasi İşler Ofisi çatısı altında yapılacağını yazan gazete, bu noktada BM Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feldman’ın, Orta Doğu ve Güney Doğu Akdeniz konularında uzman olmasına bağlı olarak, önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.

“DOWNER VEDAYA GELİYOR”

Feldman’ın, Amerika’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig ile işbirliğini muhafaza ettiğini, Kıbrıs’a ilişkin olarak ABD-AB ve Rusya koordinasyonunda faaliyet gösterebileceğini belirten gazete, diplomatik kaynaklara atıfta bulunarak Downer’in, müzakereler için Kıbrıs’ta olmayacağını, Downer’in, Kıbrıs’a, dostlarına ve yakın çalışma arkadaşlarına veda etmek için geleceğini yazdı.

Gazete ayrıca ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in, Güney Kıbrıs’ın ekonomik açıdan desteklenmesi taahhüdünde de bulunduğunu belirtti.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar