Mağusa Belediyesi nereye? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Mağusa Belediyesi nereye?

Hüseyin Ekmekçi

Mağusa Belediyesi’ne istihdamlar devam ediyor.

Son beş istihdamdan birinin 49 yaşında olduğu söyleniyor.


Önümüzde bir Lefkoşa Türk Belediyesi ve Cemal Bulutoğluları örneği vardır.

Lefkoşa’nın ve Lefkoşalının hali ortadadır…

Tüm bunlardan belediyeciliğin genelinin ders çıkarması gerekirken…

Maalesef, yerel seçimlere yaklaşık 13 ay kala…

Buradan ders çıkarmayanların sayısı hayli fazladır.

Görünen o ki…

Mağusa Belediye Başkanı sayın İsmail Arter, ya kazanmak için ya da kitlesini orada tutmak için atıyor bu adımları.

Bir başka isim listesinde, onlarca çalışan, gayri adil koşullarda Mağuda Belediyesi’nde istihdam edilmiş.

Ayrıcalıklı danışman sözleşmeleri de cabası…

Mağusa Belediyesi için “çanlar” çalıyor…

 


 

Suphi Coşkun ve PKK…

En tehlikeli oyundur.

Kendini haklı çıkarmak için hedef göster…

Maalesef, Dipkarpaz’da bu yapılıyor.

Türkiye siyasetine, Dipkarpaz’daki huzur feda ediliyor.

Milat denen gazete, Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun’u “PKK’nin Kıbrıs ayağı” diye göstermiş.

Sevsinler sizi…

Coşkun’un ailesinde, tutuklu bulunan Salahattin Demirtaş ile yakınlığı bulunan bir isim…

Yurt dışında yaşıyor.

Demirtaş ile 4 gün, Karpaz’da tatil yaptı.

Hepsi bu…

Bugün ise, bu olayla bağlantı kurarak, Dipkarpaz Belediye Başkanı’na “PKK’lı” demek, en hafif tabiri ile “vicdansızlıktır…”

Kişilik katliamıdır…

En kötüsü ise, bu işlerin yine Dipkarpazlılar tarafından tepkiyle karşılanmamasıdır.

Bugün küçük hesaplarla işi bu noktaya getirenler, yarın deveyi sizin kapıya çöktürürler…

Unutmadan.

Bir de partisi var Suphi Coşkun’un…

Bu noktada en yüksek tepkiyi göstermesi gerekenler de CTP’lilerdir.

Partiden bir açıklama duymadım…

 

 


CTP ve takım…

CTP’de “yeni” yönetim, stratejisini “üretim ve üretenin gelece taşınması” üzerine kurmuş.

Tüm kurgu da böyle devam ediyor.

CTP kurultayı öncesinde, şöyle bir yazı yazmıştım…:

“Tufan Erhürman’ın başarısız olma şansı yok.

Akıl verecek değilim.

Ancak…

Erhürman şunun farkındadır.

CTP gibi kitle partileri, ülke yönetimine taliptir.

UBP ve DP hükümette seçime girecek.

Halkın Partisi’nde gözle görülür bir tırmanma vardır ve siyasette önemli bir merkez olmayı başardı…

Erhürman, CTP içerisinden bir takım yaratmak ve bu takımı doğru kurgulamak zorundadır.

Erhürman tüm enerjisini tabana ve topluma ayırmak zorundadır.

Vaktini genel merkezde değil, köylerde, mahalle aralarında geçirmek zorundadır.

Bıkmadan usanmadan…

Aksi halde, “ideolojileri ekranlardan anlatarak, merkezdeki sorunlarla boğuşarak” başarı sağlaması mümkün değildir.

Tek sorumluluk Erhürman’da mı?

Erhürman başkan olacak.

Bu net…

Peki, diğerleri ne yapacak?

Asım Akansoy…

Faziket Özdenefe…

Erkut Şahali…

Doğuş Derya…

Birikim Özgür…

Armağan Candan…

Ve diğerleri…

Meclis dışındaki yeni akım sol siyaseti benimseyenler…

“Eğer farklılıklarını bir kenara bırakıp, ortak yanlarını CTP için kullanmaz…”

Bıyıklı- bıyıksız…

Liberal- solcu…

Eski CTP’li – yeni CTP’li… gibi…

Siyasette enerjiyi yok eden…

Toplumsal faydası olmayan…

Kısır çekişmelere devam edilirse…

Erhürman Mesarya’da ağzı ile kuş tutsa…

İlk seçimden büyük bir başarısızlık olasıdır…

Ve artık CTP geleneğinde, seçim başarısı olmayan her yeni yönetim, siyasetin dışına itilmektedir…

Takım olmak…

Şu anda CTP için en çok ihtiyaç duyulan şey…”

Doğuş Derya ve Asım Akansoy’a sordum:

“Bu takım çalışması içerisinde var mısınız?”

İkisi de parti yönetimini eleştirmedi ama, “Arkadaşlar çalışıyor” demekle yetindi…

Ya “bilinçli” bir dışlama vardır…

Ya da “takım olmak için” daha çok çaba gereklidir…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar