Gezip gördüklerim
Emilia Romagna, İtalya’nın kuzey doğusunda yer alan bir bölgedir. İki tarihsel bölge olan Emilia ve Romagna’nın birleşiminden oluşur. Dört buçuk milyon nüfusu olan bölgenin başkenti Bologna’dır.
Emilia Romagna, sadece İtalya’nın değil, Avrupa’nın da en gelişmiş ve zengin bölgelerinden biridir. İtalya’nın kişi başı en yüksek gelir sıralamasında üçüncü sırada yer alır. Başkent Bologna, İtalya’nın en yüksek yaşam kalitesine ve sosyal servislerine sahip şehirleri arasındadır.
Emilia Romagna, ayrıca bir kültür ve turizm merkezidir. Dünyanın en eski üniversitesi olan Bologna Üniversitesi bu bölgededir. Modena, Parma ve Ferrara gibi Romanesk ve Rönesans şehirlerini barındırması, yemek ve otomotiv sanayisinde Ferrari, Lamborghini, Meserati, Pagani, De Tomaso ve Ducati gibi kuruluşları yaratması ve Cervia, Cesenatico. Rimini ve Riccione gibi ünlü sahillere sahip olması bir ayrıcalıktır.
Görünüşe bakılırsa Emilia Romagna bir federal devlettir. Ama nedense İtalya’da ‘Bölge’ olarak nitelendirilir. Bölgeyi, seçilmiş bir Başkan, Başkan Yardımcısı ve Müsteşarı içeren on iki kişilik bir hükümet beş yıllığına yönetiyor. Bu kural İtalya’nın 20 Bölgesi için de geçerlidir.
Tarihsel olarak bakıldığında, Piecenza ili dışında Emilia Romagna, İtalyan Komünist Partisinin en sağlam kalesi olarak bilinir. Toskana, Umbria ve Marche ile birlikte ünlü kırmızı dörtgeni (Red Quadrilateral) oluşturuyorlardı. Buna neden olarak İkinci Dünya Savaşında oluşan sağlam antifaşist savunma olarak gösterilmektedir. 2006 yılına gelindiğinde Emilia Romagna yüzde altmış oranla Demokratik Partiyi desteklerken 2013 seçimlerinde bu oran yüzde kırka düşmüş.
İtalya’da gitmedik yer kalmasın diye yola çıktık. Bu kez İtalya’nın Kuzey doğu bölgesi Emilia Romagna’ya gideceğiz. 9 Ağustoz günü Ancona uçak Alanına inip kılavuzumuz Maria’nın tavsiyesi ile yolumuzun üzerinde olan Cattolica kasabasında mola veriyoruz. Deniz sahiline kurulmuş, Rimini bölgesine bağlı bu turistik kasabanın nüfusu 17 bin civarında. Tarihi, Romalılar’a kadar dayanan kasabanın ekonomisi ağırlıklı olarak turizme dayanıyor.
Bu güzel kasabada bir kahve içerken Maria’nın eşi Roberto ile de tanışıyoruz. Hep birlikte deniz sahilinde kaliteli bir balık lokantasında yemek yedikten sonra bir buçuk saatlik bir yol katederek otelimiz Borgo Contea’ya geliyoruz.
Borgo Contea oteli, Fermo iline bağlı antik Pedaso köyünün üst tarafındaki tepeye kurulmuştur. Pedaso köyü, Adriyatik Denizinde Aso Nehrinin denize döküldüğü yerdedir. Mavi Adriyatik Denizinin suyu, küçük koylar ve ince çakıl taşlı sahilleriyle Pedaso önemli bir sahil yeridir.
Borgo Contea Oteli 8 hektar alana kurulmuş bir ulusal park, yürüyüş ve koşma alanları, yüzme havuzu, masaj salonu, çocuk oyun bahçesi, iki bin meyve ağacı ve şaraplık bağlardan oluşan bir dinlenme mekanı. Bu büyük araziyi bir köy şeklinde ayırıp küçük binalardan oluşan bir merkez ve bağların arasına yerleştirilmiş müstakil binalar var. Otelin şarap üretme çiftliği de var.
Otelin en yakınında Pedaso köyü, San Benedetto del Tronto 16 kilometre, Ascoli Piceno 34 kilometre, Civitanova Marche 26 kilometre ve Ancona Falconara Uçak Alanı 70 kilometre. Dört yıldız bir otel olmasına rağmen odaların kalitesi, çevre düzenlemesi, havuzu ve diğer tüm servis alanlarıyla mükemmel bir yer.
Böylece, Gezip Gördüklerim şimdilik burada tekrar noktalanacak ve tekrar yeni yerler gezildikçe yine bu sütunlarda birlikte olacağız.
