Küçük yazılı açıklamasında, CTP-BG’nin 2009 yılında nisap ile ilgili hiçbir sıkıntısı olmadan iktidarı bırakıp kaçtığını ve iktidarı “halkın gerçek iradesine” bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Küçük, CTP’nin dün olduğu gibi bugün de icraata hazır bir parti olmadığını ortaya koyduğunu savundu.
CTP’nin icraatlarına ve bugün halkın karşısına çıktıkları söylemlerine bakıldığında dünden bugüne hiçbir farkı olmadığının görüldüğünü ifade eden Küçük, şu görüşlerini dile getirdi:
“2009 yılında devleti hangi koşullarda devraldığımız ortada acı bir gerçek olarak görülürken bugün CTP’nin yaptığı yalan beyanlarla halkımızı kandırmaktan başka bir şey değildir.
Bir süre önce eski Sağlık Bakanımız ve Gazimağusa Milletvekilimiz Sayın Ertuğrul Hasipoğlu’nun oğluna yönelik arazi tahsis edildiğini ortaya atan CTP zihniyeti bugün gerçeklerin böyle olmadığı ortaya çıkınca bu iddialarını geri çekmek zorunda kalmıştır.
Yine partimizin Belediye Başkanlığını yapmış Sayın Cemal Bulutoğluları’nın ‘Devletten para aldığı’ iddiasını yaymaya çalışan CTP, böyle bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılınca yine bu söylemlerinden vazgeçmiştir.
Ortaya atılan bu yalan iddialar, CTP’yi icraata hazır olmayan bir partinin çeşitli hayal ürünleri yaratarak halkımızı etkilemeye çalışan bir parti konumuna getirmiştir ve Kıbrıs Türk halkı bu durumun farkındadır.”
Küçük, CTP’nin ağırlığındaki hükümetin ilk iş olarak şahsının “Başbakan” olarak davete nezaket gösterdiği Anavatan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmenin yolculuğunun biletlerinin ödeme emrini iptal etmesi olduğunu savunarak, “Belli ki bu durum, sayın Başbakan Erdoğan ile bırakın görüşmeyi randevu dahi alamayan bazı çevreleri oldukça rahatsız etmiştir” dedi.
Geçici hükümeti oluşturmadan önce Anavatan ile imzalanan ve Kıbrıs Türk halkının gelişiminin yanı sıra yarınlarını garanti altına almayı hedefleyen “Ekonomik Protokolü” CTP ağırlığındaki hükümetin işbaşına gelmeleri halinde “bu programı kabul etmediklerini, değiştireceklerini” çeşitli kez beyan ettiklerini anımsatan Küçük, bu konuda şunları kaydetti:
“Bugün iktidarı elinde bulunduran CTP, bu protokolü kabul edip etmediğini halkımıza açık ve net bir şekilde izah etmelidir. Siyasi etik bunu gerektirmektedir.
CTP’nin Başbakanlığındaki hükümet, bizlerin döneminde imza koyulan Ekonomik Protokolü uygulayacağını, devam ettireceğini, bir başka deyişle kabul ettiğini beyan ve taahhüt eden bir belge imzalayıp Ankara’ya göndermiş midir?
Önceleri reddedip ‘Değiştireceğiz, uygulamayacağız’ dediğiniz Ekonomik Protokol, bugün mensubu bulunduğunuz hükümet tarafından yürürlükte midir?
İktidara gelmeden önce Muhalefet görevi yaptığınız günlerde, yaptığınız beyanların değişip değişmediğini Kıbrıs Türk halkı merak etmektedir.”
İrsen Küçük, seçim sürecinin en hızlı şekilde yaşandığı bu dönemde CTP’nin seçim panolarında “bir parti” olarak halka mesaj vermeye çalıştığını ancak Kıbrıs Türk halkının 2003-2009 yıllarındaki o “bir parti”yi çok iyi hatırladığını kaydetti.
CTP’yi eleştiren Küçük, halkı, bu gerçekleri görerek ve değerlendirerek, sağduyulu bir şekilde sandığa gitmeye çağırdı.
