KTÖS, öğretmene yönelik “asılsız saldırıyı” yapan Haberal Kıbrıslı Gazetesi’nin ilgili öğretmene ve tüm öğretmen camiasına özür borcu olduğunu vurgulayarak, ilgili gazete ve haberi yapan muhabir hakkında hukuksal mücadele başlattığını; olayı, özür dilenene ve medyada etik yerleşene kadar ileriye taşıyacağını bildirdi.
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda konu ile ilgili basın açıklaması yapan KTÖS’e, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile Okul Aile Birliği ve veliler de destek verdi; habere konu olan öğretmen Ayhan Güvenir’e ise destek belirtti.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, öğretmene yönelik yapılan bu haberin, “iğrenç, hatta iğrençten daha öte bir saldırı” olduğunu belirterek, bu saldırıyı tüm öğretmenlere yapılan bir saldırı olarak gördüklerini ve asla kabul etmeyecekleri vurguladı.
Elcil, öğretmenlerin çocuklara bilgilerini sabır, vicdan ve sevgi ile aktardığını belirterek, bu asılsız haberleri kınadıklarını, kabul etmediklerini ve saldırıya uğrayan öğretmen arkadaşlarının yanında olduklarını söyledi.
Bu haberin, öğretmeni karalayan ve aşağılayan bir haber olduğunu; arkasında devlet okullarını karalama, itibarsızlaştırma, özel okulları da teşvik etme mantığının olduğunu savunan Elcil, bu gazetenin ortakları arasında özel bir okulun olduğu iddialarının bulunduğunu da öne sürdü.
Elcil, bir başka iddianın da,bu olayın, sendikanın, hiç okula gitmeyerek maaş alan bir öğretmenin üzerine gitmesinden kaynaklandığı, bu şahsın bu iddiaları ortaya attığının düşünüldüğü ancak konunun yargıda olduğunu, ayrıca 7 öğretmenin okula gitmeyerek maaş aldığını ve bu konuda Milli Eğitim Bakanı’nın da bilgi sahibi olduğunu anlatarak, sendikanın her zaman çalışandan yana olduğunu çalışmayandan yana olmayacağını vurguladı.
KTÖS’ün basın açıklamasını okuyan okul temsilcisi İbrahim Taşkan da, “Gazetecilik mesleğinin doğruları aktarma sanatı” olmasına rağmen bazı medya kurumlarının zaman zaman bu ilkeye aykırı davrandığını savunarak, şöyle devam etti:
ÖĞRETMENLER ÖZÜR İSTEDİ
“Geçtiğimiz günlerde Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda yıllardan beri görev yapan bir öğretmenimize yönelik Haberal Kıbrıslı Gazetesi’nin başlatmış olduğu asılsız karalama kampanyası medya etiği açısından hayal kırıklığıdır. Bir olayı araştırmadan, inceleyip sorgulamadan insanları kamuoyu önünde sosyal linçe uğratmaya çalışmak gazetecilik değil, tetikçiliktir.
Özellikle öğretmenlik gibi, eğitim yolu ile toplumun şekillenmesine katkı koyan bir meslek grubunda çalışanlara yönelik yapılan asılsız saldırıların arkasında öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasının yattığı açık bir gerçekliktir. Bizler öğrencilerimizi kendi evlatlarımız olarak görürüz. Çocuklarımıza bilgiyi sabır, vicdan ve sevgi ile aktarırız, şefkatle beceri ve davranışlar kazandırırız. Öğretmenle çocuk arasında kurulan bu samimi bağın, bazı gazete ve gazetecilerin çamur atması ile kirletilmesine izin vermeyeceğiz.
Öğretmenlere ve öğretmen örgütlerine saldırı bilinmeyen bir olay değildir. Fakat bu saldırıların kişilik haklarına, insanların onur ve haysiyetini zedeleyici hale dönüştürülmeye çalışılması basın alanında çalışan emekçilerin sorgulaması gereken bir olaydır. Bizler gazeteci değiliz, öğretmeniz. Gazetecilik mesleğine de saygı duyuyoruz.
Bizler çocuklarımıza meslekleri tanıtırken gazetecilik mesleğinin onurlu bir meslek olduğunu ve doğruları aktarma sanatı olduğunu söylüyoruz. Habercilik, karalamayı hedef alan, kişilerin haysiyet ve onurunu kırıcı, yalana dayalı olmamalıdır. Toplumda yaşanan yozlaşma, usulsüzlükler, yasadışı uygulamalar, etik dışı hareketler araştırmadan, incelenmeden ve tüm tarafların görüşü alınıp doğrulanmadan basında yayınlanırsa bu, kişileri toplum gözünde hedef gösterme anlamı taşımaktadır.
GAZETE VE MUHABİR HAKKINDA HUKUKSAL MÜCADELE BAŞLATILDI
Bu çerçevede öğretmenimize yönelik asılsız saldırıyı yapan Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ni protesto ederken, ilgili öğretmene ve tüm öğretmen camiasına bir özür borcu olduğunu vurgularız.
Konu ile ilgili olarak, ilgili gazete ve haberi yapan muhabir hakkında hukuksal mücadele başlattığımızı ve olayı özür dilenene ve medyada etik yerleşene kadar ileriye taşıyacağımızı tüm kamuoyunun bilgisine getiririz.”
“ÇAMUR AT İZİ KALSIN HESABI”
Şehit Doğan Ahmet İlköğretim Okulu Okul Aile Birliği Asbaşkanı Bilal Koç da, yapılan haberin sadece öğretmen, okul veya veliyi değil, tüm toplumu etkileyen ve endişeye yol açan bir haber olduğuna dikkat çekerek, haberin, “yakışıksız, doğruluğu bilinmeyen, çamur at izi kalsın hesabı” bir yayın olduğunu ifade etti.
Koç, bu yayının “eğitime, öğretime, öğretmenlere ve öğrencilere vurulan kara bir leke ve darbe” olduğunu belirterek, bu yayını kınadı ve protesto etti.
Olayla ilgili kayıt veya fotoğraf varsa yayınlanması gerektiğini ifade eden Koç, KKTC’nin bir hukuk devleti olduğuna işaret ederek, velilerin öğretmenlere güvendiğini kaydetti ve konu ile ilgili hukuki işlem başlattıklarını, bu işin peşini bırakmayacaklarını vurguladı.
Öte yandan veliler, öğretmenlik mesleğinde 30 yılını dolduran Ayhan Güvenir’e destek belirten bir imza kampanyası başlatarak, imza topladı ve haksız yapılan yayının gerçek dışı olduğunu kaydetti.
“MEYVE VEREN AĞAÇ HER ZAMAN TAŞLANIR”
Öğretmen Ayhan Güvenir ise, “Meyve veren ağaç her zaman taşlanır” dedi.
