Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), elektrik üretimi arz ve dağıtımının, kurumun demokratikleşme ve özerkleşmesine bağlı olarak mutlaka tek elde toplanması gerektiğini vurguladı
KTEZO: Ne kabul edilebilir ne de vicdana sığar
KTEZO, küçüçük ülkelerde maliyetlerde tasarrufun , başka türlü sağlanamayacağına işaret ederek, “Kullanılmayan enerji için özel şirketlere ödeme yükümlülüğünün masada olması, özellikle böylesi koşullarda ne kabul edilebilir ne vicdana sığar. Ödenecek her kuruş bizim paramızdır, başkasının değil. Bu ödemelerin, maliyet olarak halkımıza olduğu gibi yansıtıldığı hiç ama hiç unutulmamalıdır.”denildi.
KTEZO’dan yapılan yazılı açıklamada, sorunları ertelemenin, ötelemenin bir kez daha çıkmaza sokacağı belirtilerek, elektrikte arzın devamlılığı isteniyorsa yolun belli olduğu kaydedildi.
Açıklamada, elektrik üretimi, arzı ve devemlılığının yalnız işletmelerin, esnaf ve zanaatkarların değil halkın da yaşamını devam ettirebilmesi, soluk alıp verebilmesi için ihtiyaç sıralamasında birinci sırada yer aldığına dikkat çekilerek, temel ihtiyaç, temel girdi olan elektriğin, kimsenin, şirketin insiyatifine bırakılmayacak kadar da kamusal stratejik bir ürün olduğu vurgulandı.
Salgın koşullarında eve kapanıldığında, suyun yanında, elektrik arzının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğü belirtilen açıklamada, “Açılma sürecinin başlamasıyla da ülkenin içinde bulunduğu kaşullar nedeniyle elektrik arzının devam etmesinin şart olduğu açıktır.”denildi.
Ülkede tüm sektörlerin yeniden faaliyete geçtiğine değinilen açıklamada, normalleşmeden söz etmenin mümkün olmadığı, iş kayıplarının yüzde 70’lerde seyretmeye devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer veilrdi:
“Devletin, eletrik enerjisinin devamlılığı için gerekeni yapması, enerjiyi ödenebilir kılması bu çerçevede kolaylıkları sağlaması; indirim, vade gibi tetbirleri mutlaka gündeme alması gerekmektedir. Petrol borsasında düşen fiyatların verdiği olanağı devletin ve kurumun kullanması hayatın devamı için kaçınılmazdır.
İçinden geçtiğimiz sıkıntı ve kriz sürecinde elektrik enerjisiyle ilgili bir şeyi daha tecrübe ettik. Küçüçük adamızda elektrik üretimi arz ve dağıtımı kurumun demokratikleşme ve özerkleşmesine bağlı olarak mutlaka tek elde toplanmalıdır. Küçüçük ülkelerde maliyetlerde tasarruf, başka türlü sağlanamaz. Kullanılmayan enerji için özel şirketlere ödeme yükümlülüğünün masada olması özellikle böylesi koşullarda ne kabul edilebilir ne vicdana sığar. Ödenecek her kuruş bizim paramızdır, başkasının değil. Bu ödemelerin, maliyet olarak halkımıza olduğu gibi yansıtıldığı hiç ama hiç unutulmamalıdır.
