Kılıçlar çekildi, küfürler havada uçuşuyor.
Ölümüne bir kavganın kutusu açıldı.
Sanki Pandora’nın Kutusu gibi.
Hertürlü felaket dört bir yana yayılacak.
Eğer böyle giderse Pandora’nın Kutusu’ndan çıkan felaketlerden beter olacak memleket.
Bir halk kimliği ve varlığıyla tarihin imtihanından geçiyor.
Bir halkı bu imtihana hazırlamak zorunda olanlar ya zümresel çıkarları veya partisel ikballerinin peşinde.
Kelle kopartmak için çekilen kılıçlar, savrulan küfürler bu yüzdendir.
***
“Üretemeyen, kendi kendine yeterli olmayan yok olmaya mahkumdur” gerçeği duruyor önümüzde.
Bu gerçek sadece para kazanmayı ve muhtaç olmamayı içermiyor.
Bu gerçek, 1974 sonrası oluşturulan “alt yönetim” statükosunu ortadan kaldırmayı da içeriyor.
Sanattan ve spordan, bilimden ve eğitimden, teknolojiden ve fenden her şeyde ve her alanda çağdaş dünyasal değerler üretmeyi içeriyor.
Bu küçücük toprak parçasında, nesiller boyu sonsuza dek yaşatmayı.
***
Kıbrıs Türkü veya o zamanın Kıbrıslı Müslümanları 1878 travmasını yaşadı.
Nice değerler yetiştirip payitahta yani İstanbul sarayına sadrazamlar verdi, imparatorluğun kaderinde söz sahibi oldu ama bir gecede terk edildi.
“İngiliz ile iyi geçinin, isyan etmeyin” fermanıyla birlikte kiralandı.
Kıbrıs Türkü o gündür bu gündür varolma mücadelesi veriyor.
Ayakta kalma ve neslini bu topraklarda devam ettirme kavgası veriyor.
Lozan’da unutuldu, 1940’lı 1950’li yıllarda “İngiliz ile başımı belaya sokmayın” dendi ve kovuldu.
Sonra militarist bir düzen oluşturuldu ve 1974’de gelindi.
Aslında “kurtuldum” dediğinde başladı yine varolma sorunu.
Çünkü elde silah savaşanlar Rum boyunduruğuna girmesinler diye katlandılar onca acıya.
Her türlü zincirlerden kurtulacaklarını sandılar.
***
Kıbrıs Türkünün bu topraklarda, egemenliğini geri alma zamanı geldi artık.
Çağdaş bir düzen kurarak kendi kendine yetme, kendi kendini yönetme zamanı geldi artık.
Fakat ne acıdır ki çekilen kılıçlar ve savrulan küfürler bu tarihi gerçeği yine perdeleyecek.
Kurulacak sandıklar demokrasicilik, seçilecek vekillerle devletçilik oynama içinse eğer…
Kıbrıs Türküne bir kez daha yazık edilecek…