Kelepçeye isyan! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Kıbrıs

Kelepçeye isyan!

Kelepçeye isyan!

10 GÜN YATACAK: Vicdani reddini açıklayarak 2009 yılından itibaren seferberliğe gitmeyi reddeden Murat Kanatlı’nın, 14 Haziran 2011’de Askeri Mahkeme’de açılan davası dün sonuçlandı. Mahkeme, Kanatlı’nın 500 TL para cezası ödemesine, ödememesi halinde ise 10 gün hapis cezası almasına karar verdi

KELEPÇELENİP GÖTÜRÜLDÜ: Murat Kanatlı’nın Askeri Mahkeme’de görülen davasının sonuçlanmasının ardından polis güçleri tarafından “azılı suçlu” gibi kelepçelenip Merkezi Cezaevi’ne götürülmesi birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı


Vicdani reddini açıklayarak 2009 yılından itibaren seferberliğe gitmeyi reddeden Murat Kanatlı’nın, 14 Haziran 2011’de Askeri Mahkeme’de açılan davası dün sonuçlandı. Mahkeme, Kanatlı’nın 500 TL para cezası ödemesine, ödememesi halinde ise 10 gün hapis cezası almasına karar verdi.
Para cezasını ödemeyi reddeden Kanatlı, 10 gün hapis yatacak.

“Azılı suçlu” gibi götürülmesi tepki topladı
Murat Kanatlı’nın Askeri Mahkeme’de görülen davasının sonuçlanmasının ardından polis güçleri tarafından “azılı suçlu” gibi kelepçelenip Merkezi Cezaevi’ne götürülmesi birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Kanatlı’ya “azılı suçlu” muamelesi yapılmasının kabul edilebilecek bir şey olduğunu ifade edilerek olay kınandı.

YKP’den tepki
Konuyla ilgili, YKP Yürütme Kurulu adına yazılı açıklama yapan Faika Deniz Paşa “Vicdani sebeplerle reddini açıklayan Kanatlı’nın para cezasını ödemesi, inandığı ve yaşamaya çalıştığı hayatla aşılamayacak bir çelişki oluşturacağından zaten ödemesi beklenemezdi” dedi.
Uluslararası birçok sözleşmede yer alan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü ile vicdani reddin arasındaki ilişkinin birçok uluslararası mahkeme ve uluslararası örgütün karar ve tavsiyelerine yansıdığını dile getiren Paşa, şöyle devam etti:
“Yeni Askerlik Yasası düzenlemesinin Meclis’te konuşulduğu bugünlerde bedelli askerlik ile ilgili belirli bir miktar para veren kişilerin hiç askerlik yapmayacağı yani hiç silâh altına girmeyeceği tartışılmaktadır.
Bunun karşısında Mahkeme, Murat Kanatlı’nın siyasi düşünceleri nedeniyle seferberliğe gitmemesinin kamu güvenliğini tehlikeye attığını ifade etmiştir. Aynı zamanda, Anayasa’daki yurt ödevi ile ilgi madde vicdani retçilerin cezalandırılması için bir bahane olarak sunulmaktadır. Tüm bunlar çelişkili bir durum arz etmektedir.
Anti-militarist ve savaş karşıtı olan Kanatlı bugün siyasi inanç ve düşünceleri nedeni ile özgürlüğünden mahrum kalmıştır. Bu kabul edilemezdir. İnançları ve düşünceleri nedeni ile eline silah almayı, öldürmeyi reddetmiş birinin hapis cezasına çarptırılması ancak vicdani kararlar veren bireyler değil emir alan robotlar yaratılmasına hizmet eder ki, biz böyle bir dünyayı reddediyoruz. Bu anlayışa karşı her türlü mücadeleyi vermeyi kendimize görev sayıyoruz.”

Vicdani Ret İnisiyatifi
Haluk Selam Tufanlı da konuyla ilgili Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi adına yaptığı yazılı açıklamada kararı kınayarak, “Bu dava kişisel bir dava değildir; bu dava, barış yanlılarının, savaş karşıtlarının, demokratikleşmeyi ve sivilleşmeyi savunanların, anti-militaristlerin ve işgal karşıtlarının ortak mücadelesidir” ifadesini kullandı.

Baraka
Baraka Kültür Merkezi adına Hasan Yıkıcı’nın yaptığı yazılı açıklamada da, “İnsan hakları ve özgürlükleri kapsamında olması gereken vicdani ret hakkını kullanmasından dolayı ‘kamu güvenliğini tehdit ettiği’ gerekçesiyle kimse üzerinde cezai yaptırım uygulanamaz” denilerek, karar “kişisel hak ve özgürlüklere yapılan bir saldırı” şeklinde tanımlandı.

Devrimci Komünist Birlik
Devrimci Komünist Birlik Sözcüsü Yusuf Alkım ise vicdani ret hakkını kullanan Murat Kanatlı’nın ve diğer arkadaşlarının yanlarında yer aldıklarını belirterek mücadelelerinin kararlılıkla yükseltileceğini belirtti.
Alkım, açıklamasında “Devrimci Komünist Birlik olarak emperyalist güçler tarafından bölünmüş vatanımızın ve halkımızın diğer yarısına karşı şovenizmi yükseltmenin, dahası her iki taraftaki egemen güçler tarafından halkımızın askerlik eğitimi altında bir birini katletmek üzere eğitilmesini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

BKP: Kanatlı derhal serbest bırakılmalıdır
Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Örgütlenme Sekreteri Murat Kanatlı’nın vicdani ret hakkı kullanarak 2009 yılından beri seferberliğe katılmaması nedeniyle mahkum edilmesine tepki gösterdi.
BKP Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada Murat Kanatlı’nın çarptırıldığı para cezasını ödemeyi reddetmesi üzerine 10 gün hapis yatmasını protesto etti. Korkmazhan, Kanatlı’nın derhal serbest bırakılmasını istedi.
Korkmazhan, vicdani reddin temel insan hak ve özgürlüğü olduğuna işaret ederek, “Vicdani reddin suç sayılması ve bu hakkı kullanan Murat Kanatlı arkadaşımızın hapsedilmesi, sivil ve demokratik bir ülkeye ne denli ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

TDP: Sivil-demokratik bir düzen olmadığının göstergesi
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, 2009 yılından itibaren vicdani ret hakkını açıklayarak seferberliğe gitmeyi reddeden Murat Kanatlı’nın Askeri Mahkeme tarafından 500 TL para cezasına, ardından da 10 gün hapis cezasına çarptırılmasının, ülkede sivil-demokratik bir Anayasa’nın gerekliliğini bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi.
TDP olarak kısa bir süre önce, İnsan Hakları Beyannamesi’nde de yer alan vicdani ret hakkının tanınmasını da içeren askerlikle ilgili Meclis’e yasa önerisi sunduklarını hatırlatan Özyiğit, konunun halen komitede görüşülmekte olduğunu anımsatarak, böylesi bir dönemde böyle bir karar alınmasının manidar olduğunu savundu.

DAÜ-SEN de kınadı
Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Örgütlenme Sekreteri Murat Kanatlı’nın vicdani ret gerekçesiyle cezalandırılmasını kınadı.
DAÜ-SEN’den yapılan açıklamada, vicdani reddin temel hak ve özgürlükler içine yerleştirilmesi gerektiğinin birçok uluslararası belge ve kararda yer aldığına işaret edilerek, “Militarizmi reddettiği, bu yönde taşıdığı inanç ve düşünceleri savunduğu için bir insanı demir parmaklıklar arkasına atmak hangi akıla sığar, anlamakta zorluk çekiyoruz” denildi.
Açıklamada, yeni sayfalar açmak için işbaşına gelen hükümetin bu konudaki açıklamasının merakla beklendiği ifade edilerek, parasını verenin askerlik yapmamasının tartışıldığı ülkede bireylerin inanç ve düşüncelerinden dolayı cezalandırılmamaları için ne gibi yasal düzenlemeler planlandığının bilmek istendiği kaydedildi.

CTP Gençlik Örgütü: Askeri Mahkeme’nin kararı militarist nitelikte
CTP Gençlik Örgütü, Askeri Mahkeme’nin Murat Kanatlı’nın “seferberlik davası”yla ilgili verdiği kararın; “militarist nitelikte ve temel insan haklarına aykırı” bir karar olduğunu savundu.
CTP Gençlik Örgütü’nden yapılan açıklamada, askerlik süresinin kısaltılması ve bedelli askerliğe ilişkin değişiklik yasa önerisindeki en büyük eksikliğin; temel bir insan hakkı olan vicdani ret hakkı olduğu yinelenerek, askerlikle ilgili yapılacak her türlü değişikliğe destek belirtildi.

İnsan Hakları Vakfı: Vicdanı ret hakkını tanımak zorunluluktur
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV) Başkanı Avukat Emine Çolak, KKTC’nin iç hukukunun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM’e göre, vicdani ret hakkının sözleşmenin 9. maddesindeki inanç özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğini ve bu nedenle KKTC’de kişinin vicdani ret hakkına saygı gösterilmesinin bir “seçenek” değil, bir zorunluluk olduğunu bildirdi.
Çolak, yaptığı yazılı açıklamada, kişilerin ahlaki, ideolojik veya dinsel herhangi bir sebepten dolayı silahlanmayı, öldürmeyi veya her türlü hiyerarşik düzeni reddetme hakkının güvence altına alınmasının elzem olduğunu kaydetti.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar