Almanya’nın Kehl gezimizden sonraki durağımız ‘Kara Ormanların’ başkenti olarak bilinen ‘Freiburg im Bresigau’ idi. Şehir ayrıca Baden Würtemberg eyaletinin 4.cü büyük şehridir. Almanya’da olan Freiburg konumu itibarı ile Fransa’ya 25km, İsviçre’ye 60km, Avusturya’ya ise 200km uzaklıktadır.
Kent günümüzde yaşanabilir doğa dostu bir şehirdir. Bu uygulama 2008 yılında alınan karar ile başlamış ve çevre dostu olarak yaşamak ise bir yaşam felsefesi olmuştur. 2010 yılından itibaren kente sadece düşük karbon salımına sahip araçların girmesine izin verilmektedir. Kentin nüfusu son yapılan sayımlarda 225 bin civarında olduğu kaydedilmiştir. Bu nüfusun 35.000 kişisini şehirde öğretim gören üniversite öğrencileri oluşturmaktadır.
Freiburg’a nasıl gidilir
Havayolunu kullanacaksanız Ercan aktarmalı başta İstanbul Uluslararası Havalimanı olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerden veya direkt uçuşlarla Larnaka Havalimanından Europort Havalimanına uçarsınız. Bu havalimanından toplu taşıma araçları olarak tren veya otobüsü kullanarak Freiburg’a gidersiniz. Böyle bir yolculukta otobüs fiyatı €22.99’dur. Europort Havalimanı değil de Freiburg’a daha yakın olan Strasburg Havalimanına uçarsanız böyle bir uçuş ise 2 saat 50 dakika sürmektedir. Bizler Europrot uçuşumuz sonrası yaptığımız Alsace gezisinde Strasburg -Freiburg arası tren biletine €5.99 ödeyerek şehre gitmiştik. (www.flixbus.com)
Şehir içi ulaşım
Freiburg şehir içi ulaşım tramvay veya bisikletlerle yapılmaktadır. Şehir geneline bakıldığında nüfusun 2 katı kadar bisiklet vardır. Böyle olunca da kentte yaşayanların bisikletlerini rahatça kullanabilecekleri yolların olması tabii ki kaçınılmazdır. Freiburg şehir genelindeki bisiklet yolu uzunluğu 550 kilometredir. Bizler şehirde dolaşırken sürekli
bisikletlerle karşılaştık. Bisiklet kullanmayı tercih edenler arasında şehrin üst düzey politikacıları, bilim adamları ve sanatçıların yanı sıra öğrenciler de vardır. Kısacası iş-ev-okul arası pek çok kişi pedal çevirmekteydi. Freiburg Turizm Pazarlama Merkezi, şehri bisiklet ile gezenler için farklı bir harita yani yeşil kent haritası dahi yaptı. Bu haritaları şehrin farklı noktalarında bulunan kiosklardan ücretsiz olarak alabilirsiniz.
Şehir genelinde bisikletin yanı sıra yaygın olarak kullanılan tramvay da Freiburg da farklı bir alternatiftir.
Freiburg’da gezerken şehrin bir dönemler Avusturya, Fransa, İsveç, İspanya ve Almanya tarafından yönetilmiş olmasından ötürü tarihi yapılarında farklı kültürlerin etkilerini çok net olarak görürsünüz.
Gezilecek yerler
Şehir merkezine yürüyerek 10 dakika uzaklıkta olan otelimize yerleşmemizin ardından şehri bir an önce gezmek için sabırsızlanıyorduk. Otelimizden çok kısa bir yürüyüş sonrası merkeze varmıştık bile. Şehrin etrafı kanallarla çevrilidir. Kara ormanlardan gelen buz gibi soğuk olan nehir suyu bu kanallara akmaktadır. Kanallarda kağıttan yapılmış kayıklarını büyük bir zevk ve mutluluk içinde yüzdüren çocukları görebilirsiniz. Yazın sıcağından bunalan yetişkinler de ayaklarını bu sulara sokup serinliyorlarmış.
Eski şehre giriş 3 kapıdan yapılıyordu. Bunlar Martinstor, Schwabentor ve Breisacherlor kapılarıdır. Bu kapılar içinde Martinstor en eski kapı olup şehrin güney batı tarafındadır. Kapı 1238 yılında yapılmış ve 1900 ‘lü yıllarda yeniden restore edilmiştir. Bu kapının üzerinde tüm görkemi ile duran kocaman bir saat vardır. Şehir kapıların üçüncüsü olan Schwabentor kapısının kulesi ise 3 katlıdır. Kule kırmızı kumtaşından yapılmıştır. Schwabentor kapısından tepeye doğru yürürseniz Freiburg’un muhteşem manzarasına tanık olursunuz. Kasım ayı sonuna denk gelen gezimiz sırasında sonbaharın kırmızı, sarı, turuncu ve yeşil renklerde olan yapraklarnı Kara Orman’da görüp resimlemek ise ayrı bir güzellikteydi.
Freiburg Katedrali (Münster): 1200 yılında yapımına başlanan Katedralin tamamlanması ne var ki 1513 yılına denk gelmiştir. Katedral Gotik ve Romanesk tarzda yapılmıştır. Münster’in dış duvarları ve görkemli sütunları dünyaya olan bağlılığı ifade etmektedir. Katedralin dış yüzeyinde gorgolesler vardır. Bu heykelciklere dikkatlice baktığınızda hepsinin ağzının açık olduğunu görürsünüz. Böyle tasarlanmalarının nedeni görüntü itibarı ile ürkütücü olmayı ifade etmeleri istenmesindendi. Bu tasarı ile kötü şeytanları Katedralden uzak tutmaları ifade edilmekteydi. Katedralin çanı 750 yıllık ve 3 ton ağırlığındadır. Almanya’da tek Gotik yapı tarzda inşa edilen batı kulesinin yüksekliği ise 116 metredir. Dünyanın en güzel kulesi olarak nitelendirilen bu kuleye 331 basamak tırmanırsanız şehrin muhteşem manzarasıyla karşılaşırsınız. Katedral ziyareti ücretli olup yetişkinler için €4, kule için ise €2’dur. Katedralde toplanan giriş ücretleri ile hem binanın hem de kulenin bakımı yapılmaktadır. Nitekim de Freiburg ziyaretimiz sırasında Katedralin güney cephesinin dış temizliği ve restorasyonu yapılmaktaydı.
Münsterplatz: Burası Katedralin yanındaki meydandır. Hafta sonları burada pazar kurulur. Pazardaki tezgahlarda ise Kara Ormanlar ve Ren Nehri vadisinde yetiştirilen sebze, meyve ve pastalar yanında mevsimsel çiçekler de satılmaktadır.
Historiches Kaufhaus: Katedralin tam karşısında 1530 yılında inşa edilen Rönesans stilinde bir bina vardır. Bina dış cephesi kırmızı renkte olup cumbalı pencereleri ve ön cephesindeki 4 heykel ile dikkat çekmektedir. Bir dönemler Gümrük Binası olarak kullanılan yer daha sonraki yıllarda ise Ticaret Merkezi olarak kullanılmıştı. Hava kararıp da bina aydınlatılınca karşınıza kartpostallık harika bir görüntü çıkar.
Bachle(Su Kanalları): Eski şehre girdiğinizde hemen dikkatinizi yol kenarındaki su kanalları çekecektir. Bu su kanalları 15.5 km uzunluğunda olup Dreisam Nehrinden akan sularla dolmaktadır. Kanallar Orta Çağ’da çıkan yangınlarla mücadele etmek için yapılmıştı. Ancak günümüzde bir başka inanışa göre ise ayağınız istem dışı kanaldaki suya girerse Freiburg’a tekrardan gideceğinize veya Freiburg’daki bir kız ile evlenip hayatınızı onunla sürdüreceğiniz anlamına gelmekteydi.
Freiburg sokaklarında gezerken mağaza önlerinde hangi mağazada neyin satıldığını gösteren taşlardan yapılmış simgeler vardır. Örneğin berber dükkanının önünde makas, pastanenin önünde yine taşlardan yapılmış pretzel gibi şekiller ilginçti.
Zum Roten Baren(Kızıl Ayının Yeri): 1317 yılında inşa edilen bu bina Almanya’nın en eski hanı olarak bilinmektedir.
Augustinerplatz: Eski şehrin merkezlerinden olup şehir duvarının bir bölümü ile çevrilidir. Bu duvarın sonunda bulunan merdivenler genelde Freiburg’lu gençlerin buluşma noktası olarak bilinir. Nitekim de oradan geçerken özellikle de üniversiteli gençlerin orada arkadaşları ile buluşmalarına tanık olmuştuk.
Yorulmadan zevk alarak Old Town (Eski Şehir) sokaklarını dolaştıktan sonra şehir dışına uzanmaya karar verdik. Schlossberg’e çıkan yolu kullanarak yürümeye başladık. Eğer tırmanmak istemiyorsanız restorana ait olan ve herkesin kullandığı asansörü kullanarak tepeye kadar çıkarsınız. Tepedeki manzara gerçekten görmeye değer.
Konaklama
Freiburg ziyaretiniz sırasında gerek şehir dışı gerekse şehir içi olarak bilinen Old Town(Eski Şehir)de farklı alternatifleriniz vardır. Oteller, kiralık daireler bu alternatifler arasındadır. City Hotel Freiburg (3*), Central Hotel (4*), Hotel Rappen (3*) bu bölgedeki otellerden sadece birkaçıdır. Bu otellerin genel olarak gecelik fiyatları €110 – €130 arasında değişmektedir. Erken rezervasyon ile www.hotels.com sitesinden uygun fiyata oteller bulabilirsiniz.
Ne yenir
Bu bölgedeki restoranların menülerinde en çok rastlayabileceğiniz tatlar arasında Kase Spatzle(peynirli Alman eriştesi),Flammkuchen (mozzarellalı ve domatesli Alman pizzası) Maultaschen(Alman mantısı). Yerel yemekler yanında mutlaka Ganter Bier ve şaraplarını denemenizi tavsiye ederim. Freiburg şehri şarap rotası üzerindedir. Böyle de olunca kentte farklı şarap mağazaları vardır. Bu şarapları tadıp beğendiğiniz takdirde ise satın alabilirsiniz.
Röter Baren 1387 yılından beri çalışan Almanya’nın en eski restoranıdır.
Alte Wache, Baden şarap çeşitlerini bulup tadabileceğiniz şehir içindeki yerlerden birisidir.
Freiburg’da ayrıca işletmecileri Türk olan restoran ve kafe de vardır. Eğer Türk mutfağını özlemişseniz bu yerlere de gidebilirsiniz. Bermuda Cafe ise bunlardan bir tanesidir.
Hediyelik ne alınır
Freiburg’da hediyelik eşyaların başında guguklu saatler gelir. Hediyelik eşya dükkanlarını dolaşırken çeşitli boyutlarda olan bu saatlerin farklı modellerini görüp alabilirsiniz. Tahtadan yapılmış objeler, seramikten yapılmış kocaman bira kupaları ve taşıması kolay olan farklı boyut ve modellerdeki magnetler en çok alınabilecek hediyeliklerdendir. Tabii bu arada içeceklerin başında gelen şarap çeşitlerini de unutmamak gerekir.
Festivaller
Çadır Müziği festivali, Rauthaushof Tiyatro Oyunları, Film haftaları Innenhöfe Festivali, Weinfest yıl boyunca devam eden festivallerdir.
Freiburg im Breisgau kanalları, tarihi mimarisi ve doğa dostu oluşundan ötürü son yıllarda Almanya’nın en fazla ilgi gören şehirlerinin başında gelmektedir. Arnavut kaldırımlı sokaklarında birbirinden farklı renkte inşa edilmiş tarihi binalarının arasında dolaşmak inanılmaz zevklidir. Eğer siz de sakin bir tatil geçirmek istiyorsanız ve hele hele de bisiklet kullanmaktan fazlasıyla zevk alıyorsanız hiç düşünmeden rotanıza doğa dostu olan Freiburg’u dahil etmelisiniz.
Haftaya bir başka Şirin’ce GEZİyorum’ da buluşuncaya kadar sevgiyle kalınız.
