İzmir Egekent'te Cahide – Ahmet Dalyanoğlu Ortaokulu'nda görev yapan İngilizce Öğretmeni Belgin Yaramış, eğitimli bir kadın olarak, ailesinde yaşanmış acı bir örneğin de bulunması yüzünden her yıl meme muayene ve tetkiklerini aksatmadan yaptırıyordu. 2011'de de kontrollerini yaptırmıştı ancak bir gün sağ koltuk altında fark ettiği şişlik için doktoru ön tanıyı söylemedi ama hemen ameliyat olması gerektiğini söyledi.
16 Ağustos 2011'de yapılan muayeneden 10 gün sonra Belgin öğretmen kendini ameliyat masasında buldu. Belgin Yaramış'a bu operasyonun ardından İzmir Kent Hastanesi'nde Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar tarafından tedavi başlandı. Kemoterapi, radyoterapi gibi uzun ve zorlu bir tedavi süreci geçiren genç anne, mücadeleden galip çıkarken, meme kanseri hastalarına rehber olabilmek, moral verebilmek için yola çıktı. Belgin öğretmen, yaşadıklarını, deneyimlerini anlatıp önerilerde bulundu.
Kanser olduğundan habersiz şekilde bıçak altına yatan Belgin öğretmen, teşhisi eşinden öğrendiğini anlatarak, 'Rutin kontrollerimi yaptırıyordum fakat gözden kaçmıştı. Teşhis bundan iki yıl önce 2011 yılının Ağustos ayında ameliyat sonrasında konuldu. Ameliyattan çıktıktan sonra eşim, doktorumun kanser teşhisini bana söylememesini ve kendisinin bana ifade etmek istediğini söylemiş. Eşim de uygun bir dille bana kanser olduğumu anlattı ve ertesi gün olan doktor kontrolüme karşı hazırlıklı olmamı sağlamış oldu' dedi.
'KIZIM PERUKSUZ HALİMDEN KORKTU'
Hastalığını öğrendikten sonra hayatını olabildiğince eğlenceli hale getirmeye çalıştığını dile getiren Belgin öğretmen, 'Bu haberi almak tabii ki kötü bir şey. Hayatınızın sona erdiğini düşünüyorsunuz. Ama ben kendimi hiçbir zaman hayattan soyutlamadım' diye konuştu.
Belgin öğretmenin tedavi sürecindeki en büyük destekçileri ise eşi, 6 yaşındaki kızı Duru ve öğrencileri oldu. Belgin öğretmen yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Eşimin, ailemin, arkadaşlarımın ve öğrencilerimin desteği kesinlikle inkar edilemez. Çok zor günler geçirdik ama onların desteğiyle üstesinden gelebildik. Kızımın varlığı ayakta durmam için çok önemli bir sebepti. Kızım beni peruksuz ilk gördüğü zaman korktu ve tekrar peruğumu takmamı istedi. Daha sonra değişik peruklar edindim ve hayatı eğlenceli hale getirdim.'
Meme kanserini yenen Belgin öğretmen risk altında bulunan bulunmayan tüm hemcinsleri için de önemli uyarılarda bulundu: ''Her şey bitti' diye düşünüyorsunuz ancak ikinci bir hayatınız başlıyor. Çok ciddi ve önemli bir hastalık. Ama bu hastalığın sizi yeneceğini düşündüğünüz an kaybetmiş olursunuz. Hiçbir şekilde kaybetmeyi göze almamalısınız. Hayata sımsıkı sarılmanız gerekiyor. Özellikle ailesinde bu tür hikayeleri olanlar daha dikkatli davranmaları gerekiyor.'
'USLU BİR ÖĞRENCİ OLDUM'
Kanseri iki yılda alt etmeyi başaran Belgin öğretmen, kabusun sona erdiği gün hissettiklerini ise şu sözlerle aktardı: "Ben de öğretmen olduğum için öğrencilerimin kurallara uygun davranmasını isterim. Doktorum da benden aynı şeyi istedi. Onun her söylediğini ciddiye aldım ve uyguladım. Uslu bir öğrenci oldum. O ne dediyse aynısını yaptım. Kanserin tedavilerinin bittiği gün üzerimden büyük bir yük kalktığını hissettim. Dünyalara bedel bir durum. O gün büyük bir kutlama yapılmıştı. Yeniden hayata başlamış gibi hissediyorsunuz."
İzmir Kent Hastanesi'nde Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar ise, meme kanserine karşı farkındalığın arttırılması gerektiğini hatırlattı. Belgin öğretmenin tedavi sürecinde başarıya ulaşacağı yönündeki inancının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Alakavuklar, 'Bu süreçlerde özellikle ailesine karşı görevlerini yürütmesi ve o süreci aşması gayet başarılıydı. Zor dönemler geçirdi ama iyi olacağına olan inancının başarıdaki rolü önemli. Biz belirli ölçülerde rehberlik ediyoruz. Tedavinin ardından 'ilk fırsatta başka hastalara da yararlı olmak istiyorum. Birlikte çalışabilir miyiz?' dedi ve hastalara yönelik o tür programlar geliştiriyoruz ve o tür programların baş kahramanı olarak kendisini düşünüyoruz' diye kaydetti.
