Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde insanların çaresizliğini kullanarak politika yapmak çok kolaylaştı.
Ne yazıktır ki, “TÜRKİYEDE NE VARSA, KIBRIS’TA DA OLACAK” söylemi her geçen gün gerçekleşiyor.
Sınıfsal mücadele yerine, küçük küçük çıkarlar için mücadele ön plana geçtiği ülkelerde, halk iyce uyutulmaya adaydır.
Kuzey Kıbrıs’ta bu kadar pahalılık varken, eldeki, avuçtaki her geçen gün erirken, halkı hala MİLLİYETÇİ SÖYLEMLERLE etkilemek , derinemesine incelenmeye adaydır.
Sınıf mücadelesi yapılmadan, insanları kurtuluşu TEK BAŞINA araması sadece iktidarı elinde tutanları güçlendirmeye yaramaktadır.
Yoksul insanlara, yoksulluklarının nedenlerini anlatmadan, paranın değer kaybının bazı kesimleri daha fazla zengin ettiğini geniş kitlelere kavratmadan, mevcut iktidar yapısını değiştirmek mümkün değildir.
İnsanların yeni elbise giymesi onları değiştirmediği gibi, Bir Partinin gidip diğerinin gelmesi de önemli sonuçlar yaratamaz.Çünkü sorun kimim hükümet edeceği sorunu değildir.
Halkın gelirini arttırmak için İÇ PAZARIN BÜYÜTÜLMESİ çok önemlidir. Bu iç Pazar, nüfusumuzun azlığı nedeniyle kolay kolay büyüyemez.
Ülke içerisinde yetersiz kaynaklarla iş dönmediğine göre, ülke dışındaki kaynaklara yönelmek acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Kuzey Güney sınır kapılarının açılması, büyük şehirlerdeki pazarı alabildiğine büyütmüştür.
Bunun yanı sıra, Güney Kıbrıs’a çalışmaya giden insanlarımız da, Kuzey’e önemli katkılar yapmaktadır.
Kuzey’in, Rumların ve Turistlerin geçiş sayılarını arttırmak için yeni yollar bulması gerekmektedir.
Kuzey Güney sınır boylarında daha fazla geçiş kapıları açılmalıdır.
Bu kapılar arttırılırsa, iki toplum arasındaki ilişkiler ve iki toplumun birbirini tanıması süreci yanı sıra, ticaret hacmi de büyüyecektir.
Hükümet içerisinde yer alan bazı bakanların, Rumların Kuzey’e geçişlerinden rahatsız olduğu, bu nedenle YENİ KAPILARIN AÇILMASINA destek vermediği bilinmektedir.
Sonuç olarak insanlara politik bilinç verilmelidir.Bu politik bilinç içerisinde, insanlar yeni ve olumlu bir düzen için zaman harcayabilirler.
Türk toplumu ve özellikle Türkiye halkı bu dönemde silah sanayinde yapılanların propagandası ile iyice uyutulmaktadır.
Kuzey Kıbrıs halkına gelince: bu halk hayatın ne kadar acımasız olduğunu iliklerinde hissetse bile. Mevcut düzene karşı anlamsız bir bekleyiş içerisindedir?
Hayat dönüp dönüp aynı dersi vermektedir:
Siz kendiniz hangi sınıf içerisinde bulunduğunuzu algılamazsanız, bunun bedelini, her gün iliklerinizde hissetmeye devam edeceksiniz..
Kahraman Kıbrıslılar söylemi Kıbrıs’ın tümünde artık etkisiz bir elemandan başka bir şey değildir.
Gün sınıf mücadelesini herkese, anlayacağı biçimde yenidcen usanmadan anlatmaktan başka elimizde sihirli bir güç yoktur.
Taksim söylemi bugün EŞİT VE EGEMEN İKİ DEVLET söylemine dönüşmüştür.
Gücünüz yetersizce, değil taksim, hiçbir şey yspamazsınız.