En son yazdığımda 29 gün kalmıştı.
Konu futbol tabii.
Hani şu şaşalı olağanüstü genel kurul kararı.
Kıbrıslı Türk futbolcuların Türkiye takımları tarafından bedelsiz transfer edilmesine KKTC ve TC devletleri arası bir çözüm getirilmez ise futbolun en yetkili organı olan genel kurul, federasyona Rum tarafına geçip KOP’a üyelik müracaatında bulunma yetkisi vermişti. 35 gün önce.
Başkalarına göre önemli değil bu süre. Veya bir yerlerden önemsemeyin talimatı almış olabilir başkaları. Ama ben önemsiyorum.
Genel kurul kararını yine genel kurulda değişebilirsiniz. Yani 45 gün sonra bir şey olmayacaksa Futbol Federasyonu başkan ve yönetim kurulu aldığı yetkiyle “yetkisizleşecek.”
Veya UEFA Kupası kazanmış gibi bir sevinç ortamında federasyona git KOP’a üyelik müracaatında bulun yetkisi veren kulüpler tükürdüklerini yalayıp bu kararlarından vazgeçecek 45 gün sonra ikinci olağanüstü genel kurulda.
Bu yüzden ben bu 45 günü önemsiyorum. Ve geriye kaldı 10 gün. 27 Mart 2015 Cuma günü o 45 günlük süre doluyor.
KTFF Başkan ve yönetimi, eğer KOP, kendilerini yani biz Kıbrıslı Türkleri üye yazmak için bekliyorsa 45 günden sonraki bir gün Engomi’deki lokalin yolunu tutacak.
Genel kurul kararı bu! Yetkiyi genel kurul verdi.
KTFF, kendi genel kurulunun kararını uygulamak istemez, “yok bu yetki bize verildi ama biz bu yetkiyi kullanmaktan vazgeçtik” derse genel kurul “Summak Dayı” pozisyonuna düşmüş olacak.
Yani kimilerine göre çok önemi olmayan bu 45 günlük süre dolduğunda aslında çok şey değişecek.
Serdar Denktaş’ın kendi ülkesindeki Futbol Federasyonu’nun otoritesini, hatta Kıbrıslı Türklerin otoritesini sarsacak hamlesinden sonra gelen tepki Denktaş’ın basın toplantısı ile ip gibi kesildi.
Aslında Denktaş’ın kafasındaki düşünce çok kötü olmasa da ve soruna çözüm amaçlı bir yol olsa da, akla mantığa biraz tersti de.
Türkiye takımlarının Kıbrıslı Türkleri transfer ettiklerinde buradaki kulüplerimize bonservis bedeli aktarması için ne burada bir temsilcilik açmasına gerek vardır, ne bunun için FIFA’ya yazı yazılmasına gerek vardır, ne de burada futbolun tek yetkili organının pasifize edilmesine gerek vardır.
Nasıl ki buradaki Türkiye vatandaşları sağlık ve eğitim gibi hizmetleri alırken temsilciliğe gerek kalmadan para aktarılabiliyor, Türkiye’ye transfer olan futbolcularımız için de para aktarılabilirdi. TC’de de spordan sorumlu bakanlık var, KKTC’de de. İki bakanlık arasında bu iletişim kurulup, eğer istenirse para bakanlıklar arası transfer edilebilirdi ama birileri iş yapmak istedi.
Veya birileri sol kulağını sağ eli ile tutmak isteyip, bunu da sessiz sedasız yapmaya kalkınca yer yerinden oynadı.
Şahsi fikrimdir; Ne KOP’a üye olunacak, ne de KTFF gururunu zedeleyip Türkiye’nin burada futbol temsilciliği açması ile onunla iş birliği yapacak!
İşte tüm bunları öğrenmek, görmek, yaşamak için kaldı 10 gün!
