Kadın Beyni - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Kadın Beyni

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

‘Kadın Beyni’, Dr. Louann Brizendine’ni muhteşem kitabı*. İnsanların, olaylar ve olgular karşısında tavır alışları, tepkileri ve tercihleri neden farklılık gösterir? İnsan öğrenirken, algılarken beyinde neler olur ve beyin bunlar üzerinde nasıl etkili olur? Kadın veya erkek olmanın, olgu ve olayları algılamada ve onlara tepki göstermede, farklılık yaratmakta mıdır?

Doktora tez çalışmam Çoklu Zeka Kuramı ile ilgiliydi. Kendimi bildim bileli en çok merak ettiğim insan beyninin nasıl çalıştığıydı. Bu merakım nedeniyle tez çalışmam da beyinle ilgili oldu. Ve beyine karşı merakım ve öğrenme isteğim daha da arttı. ‘Kadın Beyni’ de merakımı gidermede yardımcı olan kitaplardan oldu. Muhteşem bilgilerle dolu. Bilimsel ve her açıklamaya referanslar oluşturan bilimsel çalışmalar da desteklenmekte.


Brizendine, San Fransisco, California Üniversitesi’nde nöro-psikiyatr. Hormonal nedenlerle duygudurum, konsantrasyon, enerji, kaygı, cinsel fonksiyon gibi konularda sorunlar yaşayan her yaştan kadının tedavi edildiği ‘Kadınlar ve Genç Kızlar İçin Duygudurum ve Hormon Kliniği’nin kurucusu. Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nde görev yapmakta. Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Berkeley California Üniversitesi, nörobiyoloji mezunudur.

Beynin işitme ve dil merkezlerinde, kadınlar erkeklere kıyasla 51 % daza fazla nörona sahip. Duygu ve hafıza merkezi olan ‘hipokampüs’ tıpkı konuşulan dili işlemeye ve başkalarının duygularını gözlemlemeye yönelik beyin devreleri gibi, kadınlarda erkeleklere oranla daha geniştir. Bu farklılık da şuna neden olmakta; kadınlar genel olarak duygularını ifade etmede ve duygusal olayların detaylarını hatırlamada daha iyidirler.

Erkeklerse, aksine, cinsel eğilimler, saldırganlık ve eylemlerle ilgili beyin işlevlerini idare eden beyin bölümlerinde, kadınlara kıyasla 2.5 kat daha büyük bir alanı kullanmaktadırlar. Bu nedenle de cinsellikle ilgili düşünceler bir erkeğin beyninden her gün pek çok kez geçerken, bir kadının beyninden yalnızca bir kez (en ateşli olduğu günlerde belki 3 ya da 4 kez) geçmekte.

Brizendine bu temel yapısal farklılıkların ‘algılama’ farklılıklarını da açıklayabileceğini belirtir. Bir çalışmayı örnek verir: Çalışmada, bir erkek ve kadın sıradan bir konuşma yaparken beyin taramaları yapıldı. Erkeğin beyninin cinsellikle ilgili kısımları anında ışıldamaya başladı (erkek durumu potansiyel cinsel bir randevu olarak değerlendiriyordu). Kadınınsa beyninin cinsellikle ilgili bölümlerinde hareketlenme olmadı. Kadın beyni durumu, birbiriyle konuşan iki insan olarak değerlendirdi.

Erkekler beynin ‘korku ve şiddet’ eğilimlerini kontrol eden en ilkel bölümünün merkezi olan ‘amigdala’da da daha geniş işlemcilere sahip. Bu farklılık nedeniyle de kadınlar kavgadan kaçınmak için her yolu denerken, bazı erkekler hiçbir şey yokken bir anda yumruk yumruğa dövüşmeye başlayabiliyorlar.

Kadın beyni çatışmalardan doğan psikolojik gerilimleri, daha derinlerdeki bölümlerde işliyor. Brizendine, kadınların birkaç ev faturuasını bile hayati tehdit olarak görebileceğini belirtmekte. Basit durumlar karşısında bile kadın beyni ailesinin hayatı tehlikedeymiş gibi reaksiyon göstermesine neden olur çünkü her ne kadar da modern şehir hayatı yaşaıyorsak da O’na göre, vahşi doğada yaşamaya programlanmış vücutlar kullanıyoruz. Ve her kadın beyni,  içinde en güçlü atalarının genetik başarı için programlanmış ve vahşi doğada yaşayan gerilimlere karşılık olarak geliştirilmiş dürtülerini içeren güçlü ilkel devreler barındırıyor.

Ve kitap bir çok bulguyu paylaşıyor. Örneğin kadınlar günde 20.000 erkeklerse 7.000 kelimeyle konuşuyor. Kadınlar erkeklerin hiç hatırlamadığı kavgaları asla unutmaz (en ince detayları bile hatırlar, örneğin 20 yıl önceki kavgada ne giyildiğini veya çalan şarkıyı hatırlar). Erkeklerin karşısındaki kadın ağlamadıkça ya da çok üzgün görünmedikçe onun neler hissettiğini anlamayadığını ancak kadın beyni en ufacık bir mimik ya da bakıştan karşıdakinin ruhsal durumunu çözebilir.

Tüm bunlar ve daha fazla farklılığın nedeniyse, erkek ve kadınlardaki hormonal farklılıklardır. Hormonal farklılıklar beynin değişik bölümlerinde daha fazla nöronun oluşmasına neden olur. Bu da kadın ve erkeklerin olgu ve olayları beynin değişik bölgelerinde veya aynı bölgedeki, daha farklı sayıdaki nöronlarla gerçekleştirmelerine neden olur.

Kadınlar yaşla birlikte (çocukluk, ergenlik öncesi, ergenlik, perimenapoz, postmenapoz), değişik hormonların etkisine girerler bu da onların her yaşta gerçekliklerinin farklı olmasına etki eder. Ancak şu bir gerçek; kadınların hormonal etkilere karşı önlem almalı. Örneğin postmenapoz döneminde hormonal takviye gerekebilir. Kadın ve erkek beyni arasındaki büyük farklılıklar eğitime de etki eder. Cinsiyet farklılıkları öğretimde çok etkili olduğu için öğretim programlarında dikkate alınmalı. Sınıftaki öğretim yöntemleri de buna uydurulmalıdır. Sürekli bu köşede ‘Cinsel Eğitim’in KKTC eğitim sisteminde en büyük eksiklerden olduğunu belirtmemizizin ne kadar haklı olduğu, bir kez daha ortaya çıktı. Kitabı özellikle kadınlara ama erkeklere de tavsiye ediyoruz. Eşler arasındaki tartışmalara çözümde etkili olacaktır, eminiz.

*Dr. Dr. Louann Brizendine (2010). Kadın Beyni. İstanbul: Say Yayınları.
Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar