Trabzonspor-Apollon maçında Rum taraftarlar dev Yunan bayrakları açmışlar. Tek bir Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı bile yokmuş. (Olduğunda ne işe yarıyorsa) Stadın gönderine Türkiye Cumhuriyeti bayrağı çekmemişler. Yerini boş bırakmışlar. Sadece 250 kişilik Kıbrıslı Türklerin açtığı Türk bayrağına da küfür etmişler. Sonra bilgi verici broşür ve harita dağıtmışlar ama haritalarda Kuzey “Türkiye işgali altındaki bölge” olarak gösterilmiş.
Bak hele.
Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyini işgal etti. Nüfusun üçte birini göç ettirdi. On binlerce eve, fabrikaya, otele, iş yerine ve milyon dönüm araziye el koydu. Binlerce Rum öldürdü. Ve Kıbrıs’ın kuzeyi 39 yıldır işgal altındadır.
İyi de sizin bu işgalci sevginiz nereden geliyor?
İşgalcinizle birlikte üye olduğunuz ve üçüncü ülkelerde yapılan etkinlikleri geçtik.
Türkiye’ye gitmek için bu hevesiniz nedendir? (Ki geçtiğimiz gün Çeşme’de yapılan bir toplantıda Sağlık Bakanınız boy gösterdi)
“Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında yapılan her türlü etkinlikte işgalcinizin boy göstermesine ne demeli?”
Trabzonspor’u taşıyan uçak direkt Larnaka’ya uçtu diye zil takıp oynamadığınız kaldı.
İşgalciyle bu muhabbet nasıl bir psikolojinin ürünüdür?
İşgalcinizden rica edin size turist yollasın. Türk turistler artık iyi para harcıyorlar, düşen turist sayınızı artırırlar.
Çok değil, biraz yalvarırsanız büyük yatırımlar da yaparlar. Türk firmaları artık dünyanın dört bir yanına büyük yatırımlar yapıyorlar, sizinkisi küçük ekonomi.
Sporda her türlü iş birliğini yapabilirsiniz. Trabzonspor’un bir futbolcusunun fiyatı Apollon takımının tümüne eşittir.
İsterseniz sizi her türlü spor dalında uçururlar.
Ve daha neler neler…
İşgalciniz size her türlüsünü tattırmaya hazırdır…
***
Kimse kusura bakmasın ama ben Hasan Sertoğlu modundayım.
Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu “Bir mutluluk zinciri kuruldu, herkes memnun” diyor.
Mağdur olan sadece Kıbrıs Türkü’dür.
“Bu maça gitmeyin, izlemeyin ve hatta yazmayın” diyor.
Kıbrıslı Türk gençler spor ambargosu altında inim inim inlerken bu “mutluluk zincirine” razı olmak ne büyük züldür.
İşgal edilenle işgalci mutlu mesut top tepişiyorlar ama bize de tribünlerde bayrak açan figüranlar rolü düşüyor.
Bu rolü reddetmeliyiz.
Ya Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımıza dönmeli ya da Türkiye’nin de dahil olduğu büyük bir kriz çıkarmalıyız.
“Uçağın Trabzon’dan Larnaka’ya direkt inmesi ilişkilerin normalleşmesi açısından olumudur” söylemi kulaklara hoş geliyor.
Fakat bu “hoştluk” içinde Kıbrıs Türkü yok olup gidiyor.
Uluslararası hukuktan her gün biraz daha uzaklaşarak…
Hedef bu mudur?
