Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyareti değerlendirdi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası ile Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Havadis’e yaptığı açıklamada, Biden ziyaretinin Kıbrıs konusunda olumlu katkı sağlayacağı konusunda görüş bildirdi.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ise uluslararası güç temsilcilerinin kendi çıkarları için adaya ziyarette bulunduklarını ileri sürdü. Bu anlamda tüm kesimlerin beklentilerinin boşa çıkabileceğini savundu.
Çıralı: Kıbrıs konusunda yararlı olacağına inanıyorum
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Çıralı, ABD’nin Doğu Akdeniz’de de çıkarları olan dünyada süper bir güç olduğunu belirterek ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın adaya ziyaretinin kapsamlı bir çözüme ulaşılmasında önemli bir destek olacağına inanç belirtti.
Çıralı, şunları söyledi: ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’ın adaya gerçekleştirdiği ziyaretin Kıbrıs konusunda çok önemli katkısı olacağına inanıyorum. ABD, dünyada süper güç olmakla birlikte Doğu Akdeniz bölgesinde de çıkarları olan güçtür. Bu bölgelerde de bilindiği üzere önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu anlamda Biden’ın adaya ziyareti doğaldır ve ben ziyaretin kapsamlı bir çözüme ulaşılmasında önemli bir destek olacağına inanıyorum. Zaten Sayın Biden da basına yaptığı açıklamada, iki toplumlu planı desteklerini söyledi. İnşallah bu ziyaret, Kıbrıs sorunu çözümüne iyi bir ivme kazandırır.
Toros: Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrar stratejisi için önemli
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Kıbrıs’a ziyaretinin Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de restore edilmeye çalışılan güvenlik ve istikrar stratejisi açısından son derece önemli ve anlamlı olduğunu savundu.
Toros, “Doğu Akdeniz projesinin başarı ile gerçekleşebilmesi için gerek Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına uygun bir federal çatı altında yeniden birleştirilmesi, gerek bölgedeki istikrar gerek ekonomik menfaatlerin eşit ve adil bir şekilde paylaşılması gerekse Doğu Akdeniz’de belki de en büyük role sahip Türkiye’nin Kıbrıs ile olan siyasi ilişkilerinin normalleşmesini gerektirmektedir” dedi.
ABD’nin bu sebeplerden dolayı Kıbrıs’taki çözüm sürecini hükümet gündemine aldığını ve en üst düzeyde bu çözümün başarılı bir sonuca varması için katkılarını böyle bir ziyaretle taraflara sergileme kararı aldığını ifade etti.
“Güven artırıcı önlemler de gündeme gelebilir”
Fikri Toros, öte yandan Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın çözüm sürecini destekleyen ve kapsamlı bir federal Kıbrıs’ın oluşturulmasında yapacağı katkılarında kararlı olduğunu belirtti.
Toros, “ABD Başkan Yardımcı Sayın Biden’ın liderlerle yapacağı toplantılar sonucunda kapsamlı çözüme katkısı olacağı düşünülen güven arttırıcı önlemlerin de gündeme geleceğini değerlendirmekteyim” dedi.
Bu önlemlerin kapsamlı bir federal çözüme alternatif olmaması gerektiğini aksi halde statükonun devamı anlamına gelme tehlikesinin olduğunu kaydetti.
Fikri Toros, güven arttırıcı önlemler kurulacak federasyonun başarılı ve sürdürülebilir olması için federal ortakların birbirlerine duymaları gereken güveni tahsis edeceğini ve aynı zamanda müstakbel federasyonun her iki tarafında elde edeceği kazanımları göstermiş olacağını söyledi.
Bunların olabilmesi için her iki tarafa da eş değer menfaat sağlamasının elzem olduğuna vurgu yapan Toros, “Eğer herhangi bir taraf diğer tarafa kıyasla daha düşük bir menfaat elde etmişse bu güveni arttırmaz aksine güven sarsar” ifadelerine yer verdi.
Tulga: Beklentiler boşa çıkabilir
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Hürrem Tulga ise uluslararası güç temsilcilerinin kendi çıkarları için adaya ziyarette bulunduklarını ileri sürdü. Bu anlamda tüm kesimlerin beklentilerinin boşa çıkabileceğini savundu.
Tulga, konuya ilişkin açıklamasında, “Herhalde bizimkisi gibi memleket yoktur ya da ender bulunur. Ülkeye kim ziyaret gerçekleştirirse günden o ziyaret olur. Ne olacağına ilişkin tartışmalar, gelen ziyaretçiler üzerinden yapılır. Bu da aslında toplumun ne kadar zayıf düştüğünün, parçalandığının göstergesidir. Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Kıbrıs Türk toplumunun rol alamadığının bir göstergesidir. Bunun gerçekten aşılması gerekir. Bu ülkenin sahipleri olarak nasıl bu kadar çaresiz oluruz akıl almıyor. Bu durumun bütün sivil toplum örgütleri, siyasi partiler tarafın ele alınması lazım. Gelenlerden bu kadar fazla medet ummak doğru değildir” ifadelerine yer verdi.
Tüm kesimlerin beklentilerinin de boşa çıkabileceğini kaydeden Tulga, “Sonuçta gelen ziyaretçiler uluslararası güç temsilcileridir. Bölge çıkarları için adaya gelip gidenler, kendi çıkarları için gelip gidiyorlar. Bunu görmemek için de hiçbir sebep yoktur” dedi.
“Federal Kıbrıs umudu taşıyan bizler açısından ise beklenilen gerçekten olmayabilir. Çünkü uluslararası güçler, bir başka türlü de gaz olayını, petrol olayını çözebilirler. Kısmı çözümlerle kendi sorunlarını çözebilirler. Biz de çoğu zaman olduğu gibi yine arkadan bakakalırız” diye konuştu.
