Güzel ülkemiz gün geçtik sonra kirleniyor.
Uzun zamandır temizlenemeyen siyasal kirlilik yanında, çevresel ve toplumsal kirlilik de zirveyi zorluyor. Ülkemize gelen insanların birçoğunun kültür seviyesi sorgulanır oldu. Hal böyleyken daha iyi yerine daha da kötüye gidiyoruz.
Son zamanlarda 3. ülke vatandaşlarını çalıştırmaya yönelik ciddi bir akım var.
Peki neden?
Çünkü bu insanların aldığı maaş 300 ile 400 Euro arası değişiyor. Yani beleşe çalışıyorlar.
Her ne kadar yatırımları asgari ücretin üzerinden yapılsa da aldıkları ücretler 400 Euro’dan fazla değildir.
İş gücü açığımızdan dolayı her sektör bu tür çalışan tercih eder oldu.
Ülkelerinde yetersiz iş olanakları ve maaş azlığından dolayı bugün Kıbrıs gibi iş imkânı çok olan bir adayı tercihe diyorlar. Burada aldıkları maaşın onda birini kendi ülkelerinde aldıkları için de hiçbiri maaşlarına ses bile çıkarmıyor.
Bu konu çok ciddi bir sıkıntı olarak gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu insanların zaafını bilerek onların sırtından para kazanmak uğruna iş yeri açmadan işçi pazarlığına soyunanlar var. İnsan tacirciliği niteliğinde olan bu duruma da kimse müdahale etmiyor.
Son zamanlarda mantar gibi türeyen bu şirketler, yurt dışından getirdikleri insanları pazarlıyor. Danışmanlık şirketleri adı altında yaptıkları işlerin birçoğunda ciddi paralar kazanıyorlar. Birçoğunun kaydı dahi bulunmayan bu şirketler, yurt dışından getirdikleri elemanlardan ciddi paralar alıyorlar.
Yasal yönden kılıfına uydurularak yapılan insan ticareti, ciddi boyutlara ulaştı. Gerek yasal şirketler üzerine gerekse naylon şirketler üzerine yüzlerce işçi getiriliyor. Fakat ön izinden sonra kimse bu işçilerin veya şirketlerin peşlerine düşmüyor. Bu insanların ilgili şirket tarafından işe alınmayacakları ilgili mercilere bildirilse de, ne arayan oluyor ne soran. Nasıl olsa teminat var düşüncesi ile hareket ediliyor.
Peki ya bir yıl sonra?
Teminatın suresi bitince de bu insanlar devletin başına büyük bir sorun olarak kalıyor. Bu insanları ülkeye getiren danışmanlık şirketleri de bu işten ciddi rantlar sağlıyor. Hem de tek kuruş vergi ödemeden. Peki, bu şirketlerin arkasında kimler var? İşte esas sorun buradadır. Birçok mevki sahibi isim bu insanlara yardım ederek büyük bir suç işliyor.
