İngiliz oyunu 25 Kördemen Rum’un Ölümüne Neden Oldu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Röportaj

İngiliz oyunu 25 Kördemen Rum’un Ölümüne Neden Oldu

İngiliz oyunu 25 Kördemen Rum’un Ölümüne Neden Oldu

Bu hafta kalabalık bir aile tarafından karşılandığımız Kanlıköy’de unutamayacağımız güzel saatler geçirdik. 58 yıl aynı yastığa baş koyan 1944 Kanlıköy doğumlu Zalihe-1936 Kanlıköy doğumlu Adem Beydola çiftinin dolu dolu geçen dillere destan yaşam hikayesi bizleri çok etkiledi. İşte 60 yılı aşkın evliliğin özeti.

Ali Atamer: Doğup büyüdüğünüz yerin çiftlik olarak kurulduğunu biliyoruz.


Z.B.: Hacı Batakçı Çiftliği yazılırdı bizim köyün adı. Hatta Gönyeli mandıraları diye yazıldığını bilirim. Çobanıdı babam. 1944’te gurulan ilkokula gittim. İçme suyumuzu, eşeğin sırtına koyduğumuz mersin dalından örülmüş köfünlerin içindeki testilerinan daşırdık. Te Gırnı köyünden getirirdik. 14 yaşında tekneye annem unu döküp da yalnız başıma hamır yoğurduğumu hatırlarım. 30 dane ekmek keserdim ve yalnız yoğururdum. Bir ekmeğin güzel olması için evde üredilen maya olacak hem da hamırı elinle yoğuracan. Bir da fırını harnıp ve zeytin dalıynan yakacan.

Ali Atamer: Zalihe teyzeciğim çocukluğunun geçtiği evin karşısında duruyoruz. Hatırlar canlanmıştır herhalde.

Z.B.: Babamızdan çok korkardık. İlk çocuğudum ben ailenin. Tarlada sürdüm koyunda bekledim kerpiç evlerde otururduk. Bir gaz yağlı lambanın önünde geçti ömrümüz. Nakış işlerdik. 1954’te babam radyo aldı. Evde müzik sesi duyunca çok sevindik. Hatta o senelerde Atatürk’ün Anıtkabir’e daşınmasını naklen dinledik radyoda. Bir da Kore’den selam Kore’ye selam diye bir radyo programı vardı. Bazen da alırdım traktörü giderdim Gönyeli’deki Olgun veya Ali’nin sinemasına.

Ali Atamer: Adem dayıcığım senin de Kanlıköy-Gönyeli’de geçen yaşam hikayeni kısaca dinleyelim.

A.B.: Dedemiz İstinco köyünden gelmiş. Annem Gönyelili babam Kanlıköylüdür. Batakçı ve Kanlı Çiftliği vardı buralarda. 1942’de Kanlıköy oldu resmen burası. Benim doğduğum evde buradadır. Bu köyün ilk talebesi benim. 6 sene gittim okula. 1950’de Lefkoşa’daki liseye yazıldık. Eşeklerin üstünde imtihana gittiğimi hatırlarım. Dr. Küçük’ün babasının hanı vardı ve eşek orayı bilir beni oraya götürürdü. O zaman Girne Kapısı’ndan hayvanlar ayrı yerden arabalar ayrı geçerdi. Lise 2’ye gadar gittim ondan sonra 1955’de Kıbrıs polisi yazıldım.

Ali Atamer: İki komşunun yıllarca sürecek sevdasına kim veya ne vesile oldu da başladı?

A.B.: Ben ilkokulu bitirdiğimde Zalihe da ilkokula başladı. Bir sevgi düşdü içimize. Annemiz aracılığıynan istediler. Ben da o devirde 1958’de polistim. Güzel bir hanımdı dedim olsun bu iş.
Z.B.: Biz beraber oynardık çocukluğumuzda görümcem dakdı bana yüzüğü ben da görümceme dakdım. Adet öyleydi. 3 sene galdık nişanlı. Nişan olduktan sonra yasaklandı görüşmemiz. Ama gizli gizli görüşmeye başladık. Ovada buluşurduk. Bunları da ilk olarak size anladıyorum be çocuklar.
14 yaşındaydım ve hakikaten isterdim Adem’i. Aşık olduydum o yaşta gendine. Babam demiş ilk istemelerinde vermem gızımı. E ben duyunca bunu üzüldüm. Düşünürdüm başka birine mi verecek beni. Ölürüm ama gitmem başkasına Adem’e varacam… Nişanlıykan mektupcuk yazardı dayınız. Çok özledim diye yazardı. Romantiktir dayınız. Ben nikah günü hayvanları ovaya götürdüm goyunları bekledim. Öğlen da gittik nikahımızı gıydık. Tebrik gabul ettik öyle bitti. Beyaz gelinlik geydim. Guru Çeşme Mahallesi’nden bir hanım gelin etti beni.

Ali Atamer: 60’ların Kanlıköyü’nde insanların önceliği neydi. Düşünce yapısı nasıldı?

A.B.: Herkesin gendine göre düşüncesi vardı. Biz yemin verdik TMT’de sonuna gadar çalıcayık diye. Hala daha o yemini devam ettiririm. Yaptığım görevden hiç pişman değilim.
Z.B.: Özellikle kadınların önceliği çocuklarıydı. Yaşımın küçük olmasından dolayı devamlı ağlardım. 3 çocuğum vardır. Severek evlendim ama eşimle ilgilenemeyeceğim, sevgimize çocuk engel mi diye ağlardım. Hep Adem’i düşünürdüm. Dayınız nöbete gittiğinde gecelerim hep ağlayarak geçerdi.

Ali Atamer: Türklerin ve Rumların birlikte oluşturduğu Kıbrıs ordusunda görev aldığını söyledin.

A.B.: 1961’de Kıbrıs ordusundaydım. Rum Türk beraberdik. Rumca bile bilirdim ama unuttum. 63 Aralık ayına gadar devam etti bu ordu. Rumlar Makaryos’u biz da Dr. Küçük’ü beklerdik. Dr. Küçük şakacı çok iyi adamdı. 1 ay galdım onun yanında. Daha sonra ordu dağılınca dağa çıktık 1963’te. Bozdağ ve Doğruyol’da öncü birlikteydim. 15’te bir, haftada bir gelirdik eve. Bozdağ çatışması çıktığında 35 gün gelmedik eve. Geldiğimde eve emekleyen çocuğumu yürürkan gördüm.
Z.B.: Yokluk vardı. Güneş batmaya yakın kapımızı kilitler girerdik içeri. İş işledik. Sabah olur akşam olur bütün ev işlerini bitirin dayınız evde yok. Düzenimiz. Hayatımız buydu.

Ali Atamer: Birebir tanık olduğunuz istenmeyen olaylar yaşanmış o yıllar.

A.B.: İngiliz’in polisiydim ben. Ama Türkleri öne gordu kışkırtırdı Rumlar bizi fena bilsin diye. Ama hakikaten Rumlar bizi hakikaten istemezdi. Tabii biz Kanlıköylü olduğumuz için Gönyeli ovasında çıkan olayları hatırlarık. Çok kötü olaylar yaşandı o akşam. Gündüz Angolem’de ayaklanmalar oldu gecesi da Gönyeli ovasında. Köylülerin anlattıkları Türklerin İngiliz oyununa gelerek beyaz gömlekli siyah pantolonlu 25 Kördemen Rum’u öldürdükleri söylendi. Bu istenmeyen vaka oldu. İngilizlerin kışkırtmasıynan oldu bu olay. Türklerin suçu yoktu.
Z.B.: O gece Gönyeli ovası cayır cayır yanardı. Bütün Gönyeli halkı eline ne geçirdiysa aldı gitti ovalara. O gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İngiliz askeri doldu köyün içine.
A.B.: Tabii o yangını kimin çıkardığı hala daha bugün oldu bilinmez.

Ali Atamer: Sevginiz ilk tanıştığınız günkü gibi mi?

Z.B.: Aşkımız ilk günkü gibidir. Ne gadar da gızsam sinirlensem dayınız çok sakin durur.
A.B.: Ansızdan sinirlenir. Yaptığım bir şey yok onu sinirlendireyim.
Z.B.: Kıskançlık da vardı ondan herhalde atışırdık. Ama şimdi kıskanmayık.
A.B.: Baktın gördün iş ciddiye bindi erkek kapıyı açıp gidecek. Olay yerinden uzaklaşacak.
Z.B.: Ama çok uzaklaşmaycak. Çiftler eyi geçinmek istersa her şeyi hoş garşılaycak aşırıya gaçmaycan. Olayları alttan alınca her şey düzelir.

Ali Atamer: Anlattıklarınız sözlü tarihimize bir katkıdır, kaynaktır. Bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için içten teşekkürler. Bir yastıkta yaşlanmanız dileğiyle.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar