Elektrik Kurumuna olan borçlarını yapılandırmasına ragmen ödeyebilmek için hem mali katkıya hem de kurumda tasarrufa gidilmesi gerektiğini ama bunların her ikisi için de siyasi bir irade gösterilmesinin şart olduğunu vurgulayan Özersay Hükümetin bir yandan “BRT müdürünü ben atarım” diyerek diğer yandan bu sorumluluklardan kaçamayacağına işaret etti. Özersay, zaman içerisinde siyasilerin sorumsuz davranışları nedeniyle bugün ihtiyacın çok ötesinde çalışanın bulunduğu ve bir arpalık haline dönüştürülen BRT’de acilen siyasi irade gösterip tedbir alınması gerektiğini söyledi.
Toparlanıyoruz Hareketi liderinin BRT’de yaşanan soruna ilişkin olarak sosyal medya ortamında paylaştığı değerlendirmesi şöyle:
Elektrik borcunun ödenmesini istiyorsanız ve kurum yöneticisini siz atıyorsanız, o borcun nasıl ödeneceği konusunda kafa yormak ya da kafa yoranlara ve alınacak tedbirlerin muhatabı olan çalışanlara siyasi irade gösterip yardımcı olmak zorundasınız. Aralık ayında bütçe aşamasında kalem koyun çağrısı yaptık, dinleyen olmadı. Şimdi de siyasi sorumluluk altına girmemek için hükümet "elektrik borcunuzu ödeyin de nasıl isterseniz ödeyin" yaklaşımı sergiliyor belli ki. Bu yaklaşım değişmezse LTB'de yaşanan türbulansın bir değişik versiyonuna herkes hazır olsun…
BRT ciddi bir kriz ile karşı karşıya. Meselenin sadece çalışanların maaşlarının bir bölümünü alamaması ve mağdur olması olarak görülmesi mümkün değil, sorun çok daha ciddi.
21 milyon civarı Kıb-Tek’e, 600 bin Dolar civarı Türksat’a borcu var.
Elektrik borcunu 120 aya bölüp taksitlendirdiğinde ayda 350 bin TL ödemesi gerekiyor. Peki BRT bütçesinde böyle bir kalem var mı? Yok! Kurumun aylık kazancı 80 bin TL civarı!
Elektrik borcunu ödemezse hem BRT’nin hem de diğer kanalların yayınları elektrik gideceği için kesilecek.
Özel kanallar BRT’ye olan 246 bin TL’lik borçlarını ödemiyor ama hizmet almaya devam ediyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşları BRT’de yaptırdıkları işlere karşılık herhangi bir ödeme yapmıyor!
Hükümet ne yapıyor?
1- Geçtiğimiz yıl BRT’ye elektrik borcunu 120 ay ile taksitlendirmesi imkanı sağlayan bir karar alıyor, ama bütçesinde bunun HANGİ KALEMDEN ödeneceğini düşünmüyor! Toparlanıyoruz Hareketi olarak defalarca çağrı yapmamıza ve aldığınız “kararın uygulanmasında ciddiyseniz bütçeye KALEM KOYUNUZ” dememize rağmen bu konuda herhangi bir adım atmıyor ve sadece bekliyor.
2- Önümüzdeki 10 yıl boyunca ödenmesi gereken bir elektrik borcu için BRT’ye “aylık taksitler için parayı nereden bulursanız bulun, ödeyin” diyerek burası sanki hükümetle HİÇ BİR İLGİSİ olmayan bir şirketmiş gibi davranıyor. Hükümete “BRT yöneticilerini KİM ATADI” diye sormazlar mı?
Öyle anlaşılıyor ki Hükümetimiz geçtiğimiz yıl aldığı “eski elektrik borçlarını yeniden yapılandırma” kararını uygulamaya koymaya niyetli değildi ve sadece %30’a varan elektrik zammı ile durumu idare edecekti. Ancak sonradan kamuoyundan gelen baskı ile kamu kurum ve kuruluşlarının da borçlarını ödemeye başlaması kaçınılmaz oldu. Ancak BRT açısından Hükümet ne bir kaynak, ne de kurum içi tasarruf düşünmüş durumda. “Ben karışmam, siz nereden tasarrufa giderseniz gidin bu aylık borç taksitlerinizi ödeyin” dediği için parası olmayan kurumda kriz ortaya çıktı, çok sayıda çalışanın TİS’ten kaynaklanan ek ödeneği verilmedi.
Sonuç: 280 kadrolu, 50 kişilik sözleşmeli çalışanı olması gereken ama her dönemde farklı siyasilerin dalevereleri ile farklı farklı statüler yaratılarak toplamda 600 civarı çalışanı bulunan BRT’nin siyasiler tarafından verimliliğin görmezden gelindiği bir arpalık haline dönüştürüldüğünü inkar edebilecek birisi olduğunu sanmıyorum. Hükümetin, BRT’nin Kıb-Tek’e olan borcunu yapılandırıp taksitlerini ödemesini sağlaması gerekir. Ancak bunu “siz 10 yıllık taahhüt altına girin, bu parayı nereden bulursanız bulun, ödeyin” diyemez, dememelidir. Elektrik borcunu ödeyen vatandaş, “BRT de elektrik borcunu ödesin, nereden bulursa bulsun ödesin” diyebilir ama Hükümet bunu diyemez. Aksi halde borç taksidi yatırılacak diye birilerinin maaşından kesinti yapılır ve mağduriyet kaçınılmaz olur.
Hükümet, elektrik borçlarının yapılandırılması kararını alırken, bunun uygulanmasını sağlayacak siyasi iradeyi de ortaya koymalıydı. Bu, bir yandan borç taksitleri için gerekirse mali katkı yapmak (ki bu Aralık’ta bütçe aşamasında düşünülmeliydi), diğer yandansa BRT içerisinde çalışana adil bir biçimde yansıyacak bir tasarrufa gitmekle mümkün. Ancak BRT yönetimini siz atamanıza rağmen kalkıp da “bütçeye ilave kalem koymam, tasarrufun nasıl olacağına siyasi sorumluluk altına girmemek için karışmam, tedbir kararı alınacaksa siyasi olarak bunun arkasında durup da başımı derde sokmam, yayın yapmaya devam etmenizi ve devlet kurumlarına hizmet verdiğinizde karşılığını almamanızı da isterim, diğer kanalların borcu olsa da onlara hizmet vermeye devam etmenizi de isterim” derseniz, yakında yeni bir kriz kapıda demektir…
