Hedef “özerk ve bağımsız DAÜ” olmalı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Hedef “özerk ve bağımsız DAÜ” olmalı

Özerk ve demokratik üniversite, için çalışalım o zaman…

Neden mi?
“Abdullah Öztoprak, 56 kişilik senatonun tamamını kendisi atadı… Bu nedenle senatonun seçim tavsiyesi  demokratik değildir…”
Dün kaleme aldığım DAÜ yazsının ardından, genel anlamda gelen tepkiler bunlardı…
Siyasilerin DAÜ’de taraf olmalarının ardından yatan neden, “DAÜ Senatosu özerk değil, rektörün etkisi altındadır…” cümlesi ise, durum daha da vahimdir.
O zaman, uğraşılması gereken, “seçimin nasıl olacağı” değildir…
Hükümet, “DAÜ’de daha özerk ve özgürlükçü bir ortam için çalışıyoruz” dese…
Hiç itiraz etmem…
Ancak tablo o değildir.

Önce, Abdullah Öztoprak- İrsen Küçük kavgası yaşandı…
Ardından, dönemin Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, diğer rektörlere tanınan hakkı, Abdullah Öztoprak’ın elinden aldı…
UBP döneminde, bu kavgalar neden yaşandı?
CTP- DP döneminde de bu kavga devam etti…
Önce Serdar Denktaş…
Son olarak da Özkan Yorgancıoğlu…
Neden, YDÜ, UKÜ, GAÜ değil de DAÜ ile kavga ediyor siyasiler…
Bunun cevabı bellidir.
Ben de diyorum ki, daha demokratik, daha özerk üniversite…
Bunun için mücadele edelim…
Ötesi, süreci kendine doğru yontmaktır…
Başbakan, diyor ki, “Rektörü aklıselime davet ederim…”
Şimdi, senato da karar aldı…
36 profesör…
10 doçent…
10 yardımcı doçent ve 1 öğretim görevlisi…
Şimdi, bu 56 kişiyi de aklıselime davet edelim…
Sonra, rektör seçilecek…
Öztoprak rektör seçilirse, ne yapacak hükümet?
Dur otur, her gün kavga mı edilecek?
DAÜ Yasası değiştirilerek, DAÜ’deki rektörlük makamının atanma yetkisi “Vakıf Yöneticiler Kurulu’na devredilecek?”
Yani hükümet tarafından atanacak rektör?
Arzu edilen bu mu?
Bence, üzerinde durulması gereken ve herkesin odaklanması gereken konu, “özerk ve demokratik” üniversitedir…


***

Sırada referandum… Yetmez ama “EVET”
Herkes birbirine soruyor:
“UBP nasıl ikna oldu?”
“DP 24 saatte neden tavır değiştirdi?
Bir önemi yok bunların…
“Yetmez ama evet” tablosu var karşımızda.
Bu noktaya gelinirken, insanüstü bir çaba harcandı…
Evet, Geçici 10’uncu Madde hiç tartışılmadı…

Polisin İçişleri Bakanlığı’na bağlanıp bağlanmayacağı, henüz net değil…
“Bunun için Anayasaya gerek yok” diyen de var, “olmaz” diyen de…
Bu değişiklik ile belki daha demokratik bir anayasamız olmayacak…
Ama daha çağdaş  bir yapıya kavuşulacağı kesin…
Vicdani Ret konusunda toplumsal bir konsensüse ihtiyacımız olduğu muhakkak.
Şimdi tartışılmaya başlandı, devam edecek…

“Evet” diyeceğim
Ben, bu anayasa referanduma giderse…
Cumhurbaşkanı yasal süreci tıkamazsa…
Evet diyeceğim…
“Evet” diyeceğim…
Zira değişim zordur…
Siyasi partilerin “tamamının” üzerinde uzlaştığı bir metin çıktı ortaya…
TDP’nin itirazları olabilir, içi rahat olmayabilir…
UBP’nin endişeleri olabilir…
DP tatmin olmayabilir…
CTP vaat ettiği bir metin ortaya çıkarmamış olabilir…
Ama ortada bir “uzlaşı” var…
İlk kez, Anayasa konusunda partiler, geniş tabanlı bir konsensüs sağladılar…
“Değişmez” dediğimiz bir çok şey var…
Anayasa da bunlardan biriydi…
Şimdi, insan hakları bakımından güncellenen…
Yargıyı daha işlevsel kılacak bir adım atılıyor…
10’uncu madde de olsaydı…
Vicdani Ret Hakkı da olsaydı…
Şimdi tartışmaya başladık…

Devamı da gelecek belki…
Gelmesi için de mücadele etmemiz gerekiyor elbette…
“Yetmez ama evet” noktasındayım…
Şimdi Cumhurbaşkanının  süreci nasıl yöneteceğini göreceğiz…
Dört partinin uzlaşabildiği noktalarla öne çıkan değişikliği, yerel seçimlerde halkın onayına sunacağını düşünüyorum…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar