3 BİN TON BALA İTHAL EDİLECEK: Kuraklık nedeniyle baş gösteren kaba yem ihtiyacının karşılanması için KKTC’ye mart ayında toplamda 3 bin ton bala ithal edilecek. Ülke ihtiyacı ise 40 bin ton bala. Üreticiler isyanda, üretici temsilcileri ise tepkili
GELECEK BALA 15 GÜN YETMEZ: Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Naimoğluları, TÜK’ün acilen yeniden balya ihalesine çıkması gerektiğini söyledi. Naimoğluları: Bu gelecek olan bala bize 15 gün yetmez. Kuraklık nedeni ile birçok bölgede ot dahi bitmedi. Bugünden sonra yağmur gelse de birçok bölge için anlamı yok
HENÜZ TEDBİR ALAN YOK: Çiftçiler Birliği Başkanı Kabakçı: Aylardır, ülkede kuraklık çanlarının çalındığını biliyoruz. Bilmeyenler için de defalarca uyarı niteliğinde çağrıda bulunduk, önlem alınması gerektiğini belirttik. Ancak şubat ayının sonuna geldik, herhangi ciddi bir tedbir görmedik. Mutlaka kuraklık için ek bütçe hazırlanmalı ve kaynak bulunmalıdır
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) ihalesi ile KKTC’ye mart ayında toplamda 3 bin ton balya ithal edileceğini belirtti.
Naimoğluları, KKTC’de bu yıl toplam balya ihtiyacının 40 bin ton olduğuna vurgu yaparak, 3 bin ton balyanın ülke hayvancılığının ancak 30 günlük ihtiyacına cevap verebileceğini kaydetti.
Mustafa Naimoğluları, “Kuraklık nedeni ile ülkenin birçok bölgesinde ot bile bitmedi, hayvan üreticisi çok zor durumda dolayısıyla 3 bin ton balya ihtiyacı karşılamayacağı gibi kavga sebebi de olacak. Bu kadar az balyayı kime pay edeceğiz, nasıl olacak kara kara düşünmekteyim” dedi.
Öte yandan ithal balyaların tonunun 600 TL’den satışa çıkarılacağını kaydeden Mustafa Naimoğluları, ithal balyaların hem daha ucuz verilmesi gerektiğini hem de üreticiye, aldığı balyalar için uzun vadeli ve faizsiz ödeme planı sağlanması gerektiğini ifade etti.
Çiftçiler Birliği Başkanı Alican Kabakçı, KKTC’nin yarı kurak bir iklime sahip olduğuna vurgu yaparak “Eğer yarı kurak bir iklimde yaşanıyor ve tarım sektörü ayakta tutulmak isteniyorsa hükümet her an kuraklık sorunu ile karşı karşıya kalabileceğinin bilincinde olmalı ve her daim tedbirli olmalıdır” dedi.
Kabakçı, mevcut sorunların çözümsüz kalması durumunda ülke üreticilerinin ve yerli üretimin geleceğinin karanlık olduğunu belirtti, hükümete acil çözüm çağrısında bulundu.
Sektördeki sorunları görmezden geldiği gerekçesi ile hükümet yetkililerine sert tepkide bulunan Alican Kabakçı, üreticinin yaşananlar karşısında bu kez sessiz kalmayacağını ifade etti.
Naimoğluları: Acilen ikinci bir bala ihalesine çıkılmalı
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) ihalesi ile KKTC’ye mart ayında toplamda 3 bin ton bala ithal edileceğini belirtti.
Ülke ihtiyacının 40 bin ton bala olduğuna vurgu yapan Naimoğluları, 3 bin ton balanın talebi karşılamayacağını söyledi, hükümetin acilen ikinci bir bala ihalesine çıkmasının şart olduğunu söyledi.
“Bala 2 parti halinde gelecek”
Mustafa Naimoğluları, ithal edilecek olan 3 bin ton balanın 2 Mart’ta bin 500 ton, 9 Mart’ta yine bin 500 ton olmak üzere iki parti halinde getirileceğini kaydetti.
Naimoğluları, ilk parti balyanın 500 tonunu Kumyalı’ya, 500 tonunu Korkuteli’ne, 500 tonunu da 4 numaralı ambara indirmeyi planladığını ifade etti, ancak bu kararının henüz kesinleşmediğini söyledi.
“Acilen ikinci bir ihaleye çıkılmalı”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, TÜK’ün acilen yeniden balya ihalesine çıkması gerektiğini söyledi.
Naimoğluları, “Acilen tekrar ihaleye çıkılıp yeniden bala getirilmelidir. Bu gelecek olan bala bize 15 gün yetmez. Kuraklık nedeni ile birçok bölgede ot dahi bitmedi. Bugünden sonra yağmur gelse de birçok bölge için anlamı yok. Devlet ivedilikle ciddi kararlar almalıdır. Hayvancı elinden gelindiği kadar direniyor, bazı özel sektörler, saman, mısır tirajı getiriyorlar üretici onlardan da faydalanıyor ama bu da yeterli değil” diye konuştu.
“Bu iş iyiye gitmiyor”
Hayvancılık sektöründe işlerin hiç iyiye gitmediğini söyleyen Mustafa Naimoğluları, “Birçok hayvancı hayvanlarını çok ucuz fiyatlara kasaplara satmaya başladı. Öte yandan yem sıkıntısı ve düzenli beslenemediklerinden hayvan ölümleri sürüyor. Süt verimi düştü. Sıkıntı büyük” dedi.
İçme suyu sıkıntısı da çekildiğini kaydeden Naimoğluları, “Yem sıkıntısı ile boğuşan hayvan üreticisi bugün hayvanlarına içme suyu da bulamıyorlar. Üstelik önümüzde koca bir yaz var” diye konuştu.
“Kuraklığın etkileri artacak”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, sürekli olarak “Maliye Bakanlığı’nda para yok. Maddi imkanlar sıkıntılı. Tarım bütçesindeki kaynak belli” nedenler gösterildiğini, hükümet tarafından şu anda da yeterli bir açıklamada olmadığını belirtti.
Kuraklığın etkilerinin çok daha büyük olacağına işaret eden Mustafa Naimoğluları, “Umarım en kısa zamanda hem Tarım Bakanlığı hem de Bakanlar Kurulu kuraklık, yem ve su sıkıntısı konularında bir an önce ciddi kararlar alır” dedi.
Hayvan üreticisinin sıkıntısının çözümlenmesi için tarım bütçesinin dışında şuanda ekstra 200 milyona ihtiyaç olduğunu söyleyen Mustafa Naimoğluları, umutsuz konuştu.
“Bala, uygun fiyata yem, ekstra destekler derken daha kaynağa ihtiyaç vardır. Bu kaynak bulunmazsa ileri günlerde çok ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak nasıl bir çözüm bulunacağını bilmiyorum” diye konuştu.
Kabakçı: 2014 bütçesine ek bütçe hazırlanmalı
Çiftçiler Birliği Başkanı Alican Kabakçı, KKTC’nin yarı kurak bir iklime sahip olduğuna vurgu yaparak “Eğer yarı kurak bir iklimde yaşanıyor ve tarım sektörü ayakta tutulmak isteniyorsa hükümet her an kuraklık sorunu ile karşı karşıya kalabileceğinin bilincinde olmalı ve her daim tedbirli olmalıdır” dedi.
Hükümet kanadında işlerin ağır aksak yürütüldüğünü öne süren Kabakçı, “Aylardır, ülkede kuraklık çanlarının çalındığını biliyoruz. Bilmeyenler için de defalarca uyarı niteliğinde çağrıda bulunduk, önlem alınması gerektiğini belirttik. Ancak şubat ayının sonuna geldik, herhangi ciddi bir tedbir görmedik. Yapılması gereken işler var. Birincisi mutlaka 2014 bütçesine ek bir bütçe hazırlanmalı ve kaynak bulunmalıdır. Bu üreticinin veya halkın değil, hükümet edenlerin görevidir ve bu görevi yapmamanın hiçbir mazereti de olamaz. Biz sorunlara çözüm, önlem beklerken sürekli zam haberleri ile sarsıldık” diye konuştu.
Kabakçı, açtı ağzını yumdu gözünü
KKTC’de tarım sektörünün bugün dış ticaretin karşısında rekabet edebilirliğini yitirdiğini kaydeden Alican Kabakçı, “Her türlü tarımsal ürün ülkeye fonsuz, vergisiz ithal edilmemektedir. Yerli üretici ithal ürünle rekabet edebilir durumda değildir. Çok yakın zaman da hayvancımızın hayvanları tüm değerini yitirecektir. Yeterli beslenemediklerinden şimdiden hayvan ölümleri yaşanmaktadır” dedi.
Kabakçı, “Hem hükümetin başı hem de hükümetin başının yardımcısı ‘biz ne yapalım diyemezler, kuraklık bu ülkenin gerçeğidir’ diyemezler”. Eğer yarı kurak bir iklimde yaşıyorsak ve tarım sektörünü de ayakta tutmak istiyoruz. Her zaman hazırlıklı olmamız gerek. Pekiyi soruyorum acaba bu ülkede buğdayda stok ne kadardır? Hayvanlarımız için arpada stok ne kadardır? Tohumluk stok var mıdır varsa ne kadardır? Acaba stokta kaç okka tohum vardır? Bunların cevabı olmalıdır” diye konuştu.
Hükümetin günlük olanı bile koruyup, ambarlamayı başaramadığını ifade eden Kabakçı, tüm bu olumsuzlukların üretimi çökertmek için uygulanan yanlış ve bilinçsiz politikalar olduğunu ileri sürdü.
“Umutlarımız boşa çıktı”
Çiftçiler Birliği Başkanı Alican Kabakçı, Cumhuriyet Meclisi’ne ilk kez milletvekili olarak giren isimlere de sitemde bulundu ve “parti başkanlarının parmakçıları” olmaktan öteye gidemediklerini öne sürdü.
Kabakçı: “Meclisimizi gençleştirdik dedik ve ilk kez vekil tayin edilenlerden çok şey umduk. Ancak yanıldık. Parti başkanlarının parmakçısı olmayı bıraksınlar da artık vekillik görevlerini yapsınlar. Çünkü bu toplum bunlara bu görevi verirken bir ümitle, yeni bir hareket olsun diye verdi” dedi.
Kabakçı, şunları söyledi: “2 Mayıs 2013’ten 22 Şubat 2014’e yalnız ekmeğe yapılan zam bugün yüzde 150’dir. Bu ekmek, bu ülkede yaşayan dar gelirli vatandaşların en temel gıda maddesidir. Bir kişi çıksın vekillerden de bunun yanlış olduğunu söylesin duyamadık. Çünkü ticaret adamlarına, finans kuruluşlarına teslim durumundadırlar. Halk kimin umurunda… Onun için ilerleyen günlerde üretici çok zor şartlarda üretimi devam ettirecek ve bu insanlar, bu kez boynunu büküp “kaderimiz buymuş demeyeceklerdir. Bir an önce çare bulurlar, ya da biz yapayız deyip bu koltukları bıraksınlar. Çünkü önümüzde üreticiler ve üretim açısından çok karanlık günler görülmektedir. Sebebi kuraklık değildir. Kuraklık bu ülkede her zaman olmuştur. Sebep beceriksiz idarecilik, tarım sektörüne gerekli önemi vermemektir. Onun için bugün kara kara düşünürüz ne o olacak halimiz diye. Ama bütçenin 150’de 1’ini tarıma ayırırsan geleceğin de budur.
