Hasan Hastürer yazdı: Bu yasak Kıbrıs Türkünü yaralar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısKöşe Yazarları

Hasan Hastürer yazdı: Bu yasak Kıbrıs Türkünü yaralar

hasan hastürer

Duayen Gazeteci Hasan Hastürer, Başaran Düzgün’e uygulanan Türkiye’ye giriş yasağını eleştirdi ve “Türkiye’den gelen her yasak her Kıbrıslı Türkü yaralar” dedi.

Hasan Hastürer’in yazısı şöyle:


 

“Türkiye Cumhuriyeti, kendi anayasal düzeni olan bir devlettir.

Anayasaya bağlı yapılan yasalar, devamında tüzük, yönetmelik ve genelgelerde, anayasal düzen hayat bulur.

Ya da hayatın akışı düzenlenir.

Dünyanın bütünleşmesiyle birlikte, bir de uluslararası sözleşmelerin etkinliği var.

Uluslararası sözleşmelerin çoğu, en temel insan hakları, çevre ve benzeri konularla ilgilidir.

Bunun anlamı ya da amacı, dünya ailesinde yer almak isteyen ülkelerin, ortak değerleri en üst düzeyde kabul etmesidir.

Kabul etmek, elbette sözde değil, özde, yani uygulamadaolmasıdır.

*

Biz Kıbrıslı Türkler, 21 Aralık 1963’ten başlayarak kesintisiz, özel koşullarda yaşıyoruz.

21 Aralık 1963 sonrası Kıbrıs Cumhuriyeti sınırları içinde yaşadık. Ancak yaşamımızı, TMT merkezli yapı yönetti, yönlendirdi.

1968’e kadar katı bir abluka altında yaşadık.

En temel gereksinimlerimizi temin edemedik. Dünya, bu durumu seyretti, gıkını çıkarmadı.

1968’den sonra ablukada rahatlama oldu.

Ancak, Kıbrıs Cumhuriyetindeki haklarımız miş gibi kaldı.

1974’te savaşı Türkiye kazandı…

Kıbrıslı Türkler, kuzeyde toplandık.

Kendi yönetimimizi, daha sivil ve daha demokratik olsun diyeoluşturduk.

Dünya, Kıbrıslı Türklerin adadaki varlık ve haklarını kabul etti, ancak, kendi kendimizi yönetme hakkımıza saygı göstermedi, oluşan yapımızı tanımadı.

Tanımama konusunda ki ısrar ya da kararlığı sürüyor.

Dünya tanımlamamız içinde, Türkiye dışındaki İslam ülkeleri, Türk devletleri de var.

Bunca belirsizlik ya da dışlanmışlık içinde bizim tek yakınımız Türkiye’dir.

Yakınımız sözcüğü yerine daha farklı sözcüklerden birini deyazabilirdim.

Bu tür yazıları yazarken, Kıbrıslı Türklerin Türkiye sevgisini, Anadolu insanını kardeş bilmesini, tekrar tekrar yazmayı, hem gereksiz hem de yanlış buluyorum.

*

Ancak gel görün ki Türkiye’ye duyduğumuz bu yakınlığı, anlatmakta yetersiz kalıyoruz.

Geçenlerde Türkiye ile ilişkilerde alınganlık eşiğimizin düşük olduğunu yazdım.

Türkiye ile aramızda sorun olamaz mı?

Olur tabii.

Anne – baba ile evlatlar ya da kardeşler arasında, sorun olmaz mı?

Olur.

Olduğu zaman da konuşarak halledilir.

Böylesi yakınlar arasında sorunların mahkemede halledilmeye çalışılması kabul edilir değil.

Hatta böyle durumlarda dıştan bakanlar, ‘ Çok ayıp’ der.

*

Sözü daha fazla uzatmaya hiç gerek yok.

Nedeni hala kesin olarak bilinmeyen bir karar ve uygulamayla bazı Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’ye girişleri, engelleniyor.

En son örnek Gazeteci Başaran Düzgün.

Türkiye’ye giriş noktasında, muhaceret görevlisi polis, bir kod söyleniyor.

Ya da gidip Kıbrıs’taki TC Büyükelçiliğinden öğrenin, diyor.

Türkiye’den gelen yasak, her Kıbrıslı Türkü yaralar…

Daha önce de vurgu yaptık.

Böyle bir yasaklı liste varsa, gerekçeleriyle birlikte, bir kaynaktan önceden bilinir olması gerekir.

*

Bizim Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz var.

Hiçbir yetkili bu konuda tribünlerde olamaz.

Sonuçta uygulamadan etkilenen KKTC Vatandaşları, Kıbrıslı Türklerdir.

Cumhurbaşkanının da, hükümetin ilgili bakanlıklarının da görevi bu konuda bilgi edinip paylaşmak ve gerekirse vatandaşının hakkını savunmaktır.

*

Netlik içermeyen bu uygulama, KKTC – Türkiye ilişkilerine olumlu katkı yapmaz, tam tersi zarar verir.

Bu durumdan hiç mi memnun olanlar yok?

Olmaz olur mu… En başta Rum – Yunan tarafı ve devamında Kıbrıslı Türklerle, Türkiye’nin ilişkilerinin iyi olmasını istemeyenler, ellerini ovuşturarak keyifle bu durumu, yasaklı Kıbrıslı Türklerin sayısının daha da artması, duasıyla takip ediyor.”

Tepki göster
Bayıldım
5
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
1
Hahaha
Üzüldüm
1
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar