[dropcap style=”circle” bgcolor=”#0065ad”]Ç[/dropcap]özüm bulalım diye masada oturduğumuz Rum’un maksadı çözüm değildir” diyen Denktaş, “Rumlar Kıbrıs’ı bir Yunan Adası olarak görmektedirler. Halka yeni bir soru ile mevcut durumun devamı sorulmalı” dedi.
Kıbrıslı Rumların, “Babasının oğlu” eleştirileri yaptığı KKTC Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “Rumlar bizi küçük görüyor. Rum tarafına bütün dünya başka formüllerin de var olduğunu hissettirmezse bir yere varamayız” dedi. Denktaş, “Türk ve Rum halkına mevcut koşulların devam etmesi, iki devletli bir düzen yönünde bir soru sorulması gerektiğini” söyledi. Denktaş bu yöndeki düşüncesini şu ifadelerle dile getirdi, “Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkına yaşamakta olduğunuz sürecin yasallaşması arzunuz var mı diye bir soru sorulması gerekir. Mevcut koşulların bütün dünya devletleri tarafından kabul edilerek, Ada üzerindeki iki devletin varlığının kabul edilmesi, bu iki devlet kendi arasında uzlaşarak anlaşarak zaman içerisinde işbirlikleri geliştirebilir. Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında bir araya gelinemeyeceğini artık herkes görmelidir.” Denktaş, Türkiye ile son dönemde gerilen ilişkilerde de karşılıklı olarak yumuşama olduğunu belirtti ve “Kara kışa doğru ilişkiler gidiyordu ama şimdi bahar gelecek duruma geldi” dedi. Denktaş, uzun zamandır yapılamayan Rauf Denktaş’ın anıtının da gelecek yıldönümüne kadar bitirileceğini açıkladı. Denktaş şunları söyledi;
UEFA VE FIFA ÖRNEĞİ:
“Yıllardır hep şu söylenirdi. Türkiye ile futbol maçı bile yapamıyoruz söylemi vardı. Biz de futbol karşılaşması Türkiye’de olsa bile ev sahibi UEFA ve FIFA’dır derdik. Türkiye’de bir maç yapamamanın nedeni esas patron olan FIFA ve UEFA’nın kararlarıdır. Rumların baskısı ve isteği ile onlardır bizi izole eden. Benzeri bir olay siyasette hayata geçti. BM, Türkiye’de Dünya İnsani Konferansı düzenledi. Türkiye de bu konferansa katılımcılardan biriydi. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, kendisinin tanıdığı bir ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’yı kendi yemeğine davet etti. Bu yemekte, Akıncı ve (Rum lider) Nikos Anastasiadis yakın oturacaktı. Çok güzel olurdu. Eğer Anastasiadis kafasının ardındaki gerçeklerle değil olması gerekenle hareket edip deseydi ki, ‘ne kadar büyük bir mutluluk bir arada olmak.’ Bunu değil, yemeği protesto etti. Zihniyetleri eşit olarak bir arada olmamaktır.”
AKINCI’YA YAPILAN AYIP:
“Rum tarafında en sağdan en sola kadar bütün partiler Anastasiadis’in bu tavrını alkışladı. Ne yazık ki, bizdeki solcular ve Akıncı’nın partisinden bazıları Akıncı’nın Erdoğan’ın oyununa geldiğini öne sürmektedir. Sayın Erdoğan gerçekten çok doğru ve şık bir hareketle Cumhurbaşkanımızı davet etti. Çözüm bulalım diye masada oturduğumuz Rum’un maksadı çözüm değil. Kıbrıslı Türklerin istediği bir çözüm ile uzaktan yakından bir ilgisi yok istedikleri çözüm. Bizleri Türkçe konuşan azınlık görmektedir Rumlar. Türkiye’yi de tehdit olarak görmektedirler.
RUM’UN YAKLAŞIMI SORUNLU:
“Masada bulacağımız bir çözüm çok büyük bir felakete yol açabilir. Yani bir çatışma dönemine girilebilir. Kıbrıs sorununu bitirdik diyenler yeni bir sorun yaratırlar. Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında Türkler ve Rumlar bir araya gelemez. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıslı Türklere yer yoktur. Rumlar ne hissettiğimizi ne düşündüğümüzü anlama gayretinde değiller. Bu Ada’nın diğer sahibi olduğumuzu sürekli hatırlatma durumunda kalıyoruz. Rumların bu yaklaşımlarıyla çözüm hayal oluyor.”
SEFA KARAHASAN / MİLLİYET
