Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yer alan, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in annesi Amine'nin süt kardeşi ve akrabası olan, bölgedeki Müslümanların "Hala Sultan" diye bildiği Ümmü Haram Binti Milhan'ın mezarının bulunduğu Hala Sultan Türbesi'nde ramazan buruk geçiyor.
Larnaka'da Tuz Gölü'nün hemen yanında bulunan Hala Sultan Türbesi, ziyarete gelen herkesi hemen manevi ikliminin etkisi altına alıyor. Ancak türbeyi büyük özlem ve muhabbetle ziyaret etmek izteyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşları, Rum yönetiminin sınırdan geçişte zorluk yaşatması yüzünden türbe ziyaretinde sıkıntılar yaşıyor ve buradaki camide 5 vakit namaz kılamıyor.
"Hala Sultan" diye bilinen Ümmü Haram Binti Milhan, Hz. Muhammed'in annesi Amine'nin süt kardeşi ve aynı zamanda da baba tarafından akrabası. Hz. Peygamber'in çok sevdiği ve iltifat ettiği bu kadın sahabeye, annesi ile süt kardeşi olması münasebetiyle Arapça'da "teyze" manasına gelen "hala", zaman zaman da "anne" diye hitap ettiği rivayet ediliyor.
Yine rivayete göre Hz. Muhammed, Ümmü Haram'ı bir ziyaretinde başını dizine koyarak uyur ve tebessümle uyanır. Tebessüm etmesinin sebebini soran Hala Sultan'a, ''Rüyamda şu mavi deniz üzerinde padişahların tahtlarına kuruldukları gibi gemilere binerek Allah yolunda deniz harbine gittikleri gösterildi'' der. Hala Sultan'ın da ''Dua buyurun ben de onlardan olayım'' demesi üzerine Hz. Peygamber dua eder. Hala Sultan daha yaşarken Hz. Peygamber'in şehadetle müjdelediği önemli sahabeler arasında yer alır.
Hz. Muhemmed'in müjdesi 648 yılında gerçekleşir. Hala Sultan, 90'ın üzerindeki yaşına rağmen, Müslümanların ilk deniz seferi olan Kıbrıs Fethi'ne eşi ile katılır. Bu sefer, Müslümanların denizcilikteki ilk başarısı olarak tarihe geçer ancak Hala Sultan bineğinden düşerek şehit olur. Şehit olduğu yere, şu anki Hala Sultan Türbesi'nin olduğu yere defnedilir.
Kıbrıs'ın 1571'de Osmanlılar tarafından fethedilmesinin ardından mezar bulunur ve türbe haline getirilir. Daha sonra eklenen cami ve diğer yapılarla külliyeye dönüşür. Kıbrıslı Müslümanların büyük saygı ve ihtimam duyduğu Hala Sultan, bölgedeki Müslümanlar için önemli bir ziyaret mekanı haline gelir.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde kalan Hala Sultan Türbesi, kaderine terk edilir. KKTC ve Birleşmiş Milletler'in ısrarları ve ortak girişimiyle 2002- 2005 yıllarında türbe restore edildi. Rum yönetimi tarafından müze haline dönüştürülen Hala Sultan Türbesi'nde 2008 yılında imam atanmasından sonra namaz kılınmaya başlandı. Ancak müze saatleri olan 08.30-19.30 arasında açık kalan camide sadece öğle ve ikindi namazları kılınabiliyor.
"HALA SULTAN, RESULULLAH'IN KIBRIS'A HEDİYESİDİR"
Hala Sultan Camisi imamı Şakir Alemdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hala Sultan'ın Peygamber Efendimizin müjdesine nail olmak için ilk deniz seferiyle buraya geldiğini ve burada şehit olduğunu söyledi.
"Hala Sultan'ın Kıbrıs adasına Resullah'ın hediyesi" olduğunu ifade eden Alemdar, "Hala Sultan hazretleri burada yatmasaydı burada ne cami yapılırdı ne de biz şu an burada olurduk. Bu türbe, bu cami bizim için Kıbrıs'taki en önemli yer. Hala Sultan Peygamber Efendimizle çok yakın bir kimse. 'Annemden sonra annem' dediği ve Efendimizin şahsen buraya yolladığı kimsedir. Hala Sultan'ın maneviyatı, değil Kıbrıslılar'a tüm dünyaya yüz defa yeter de artar" diye konuştu.
Burayı ziyarete gelenlerin çoğunun gayrimüslim olduğunu belirten Alemdar, gayrimüslimlerin dahi Hala Sultan'ın maneviyatından feyz aldığını söyledi.
Türbenin Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde olması nedeniyle ramazan ayında çok fazla katılımı sağlayamadıklarına dikkati çeken Alemdar, Kadir Gecesi'nde, güneyde yaşayan Müslümanların katılımıyla türbede program hazırladıklarını sözlerine ekledi.
Hala Sultan Türbesi'ni ziyarete gelen vatandaşlar da türbenin manevi atmosferinin çok farklı olduğunu, özellikle ramazan ayında zaman buldukça iftarlarını bu mekanda açtıklarını ve namazların burada kıldıklarını ifade etti.
